Akhisar karşısında 2-0 geriye düşene kadar futbol adına ortaya hiçbir koymayan Eskişehirspor, rakip geriye yaslanınca baskı kuruyor gibi gözükmüştü. O gün gördük ki bu kulübün sırtına yapışmış kene misali baloncular yine işlerine geleni üflediler. Eleştiride bulunanları da neredeyse fırsatçı ilan edeceklerdi. Onların işinin popüler soytarılık ve çıkar ilişkisine dayalı anlayış olduğunu anlamamak için artık ahmak olmak gerekiyor.
***
Eskişehirspor Sivas'ta Akhisar maçının ilk 20 dakikasında ki kötü futbolunu tamama yaydı. Bu kez skor olarak istediğini aldı o kadar. Takımın ilk yarıda ki istekli mücadelesini görmezden gelmeyelim, ama koskoca 45 dakika boyunca pozisyon üretemeyen ve rakibin büyük hatasından gole ulaşan bir takım vardı karşımızda.
***
İkinci yarıda skor avantajına yakalayan Ertuğrul Sağlam'ın tam da istediği bir ortam oluştu. Takım ikinci yarıda bu sezon en iyi yaptığını yaparak oyunu tutan anlayışla sahadaydı. Gerçekçi olalım ki; futboldan çok kaleci Boffen'in kritik kurtarışları, bize yabancı olmayan Burhan Eşer'in inanılmaz şanssız gününde olması gibi faktörler maçın skorunu belirledi.
lll
Sivas'ta ki en güzel olgu aslında ikinci golü Onur Bayramoğlu'nun atmasıydı. Bu gol Eskişehirspor yönetimine gönderme gibiydi. Çünkü görünüşte gençlere yatırım yapan Eskişehirspor'da aslında çok farklı işlerin döndüğünü artık alt yapıda en küçük yaştaki çocuk bile anlıyor.
***
Akhisar maçı öncesinde parasal anlamda ki sıkıntıyı sırf yönetimin imajını zedelememek adına saklayanlar ile zamanında sözleşme imzalatılmayan ve şimdi en doğal hakkını kullanarak takımdan ayrılmak isteyen futbolcuları gazetelerinde hain ilan edercesine taraftarın önüne atanlar aynı kişiler değiller mi?
Acaba Bursa ile oynanacak üç maçın ardından Eskişehirspor hem ligde hem kupa da havlu atarsa ne yazacaklar. Merak etmiyorum çünkü biliyorum ki onların taraftara sunacağı adres belli...
Yönetim olamayacağına göre...
Ya geçmiş borçlar, ya da futbolcular...
***
Akhisar ve Sivas maçlarının sonuçlarından çok bu kulüp içinde yaşanan tutarsızlıkları göstermektir gazetecilik.
Taraftara mavi boncuk dağıtmak değil...
Gerçekleri ve inandığını yerinde zamanında yazmaktır.
Alt yapıdan torpile dayalı kampa giden ve gidemeyenleri araştırmak işlerine gelmez. Alt yapı düzeyinde en çok milli olmuş Nuri Fatih Aydın'ın başka takıma kiralanması, U19 Milli takımının şampiyonada formasını giyen Muhammet Serdar Yazıcı'nın şuanda esamesinin okunmamasını dile getirmek kimin haddine.
Ama onlar için Onur Bayramoğlu gol attığında ona sahip çıkmak en kolay çıkış yoludur.
Soruyorum sizlere;
Fransa'nın amatör takımından gelen 20 yaşındaki oyuncuyu yeni yetenek olarak taraftara sunanlar mı?
Yoksa kendince istediği parayı alamadığını iddia ederek takımdan ayrılmak isteyenler mi Eskişehirspor hainidir.
lll
Şimdi bazıları kendince hala Akhisar karşısında süper oynayan, Sivas'ta istediğini alan takımdan bahsetmeye devam etsin. Bu şartlarda ne galibiyetin, ne de mağlubiyetin benim için bir hükmü yok. Çünkü Eskişehirspor'da geleceğe yatırım yok!
***
Yine söylüyorum ve bas bas bağırmaya da devam edeceğim. Bu kulüp Halil Ünal döneminde olduğu gibi yine iyi yönetilmiyor. Sadece koltuktakiler ve destekçiler farklı. Dün Ünalcılar vardı, şimdi ise Hoşcancılar. Kimsenin derdi Eskişehirspor değil. Emin olun...
Günlük sonuçlardan çok bu kulübün geleceğini düşünüyorsanız, zaten ne dediğimi daha iyi anlarsınız...