4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ŞOK EDEN AÇIKLAMALAR

Atatürk, yaşamı boyunca tebliğ edilen İslamiyet'i savunmuş, dini erozyona uğratacak, gelişmelere ve dinin, siyasete ve çıkarlara, alet edilmesine de şiddetle karşı çıkmıştır. Ve "Türk toplumunu, yanlış yola sevk edenlerin, din perdesine bürünerek, saf ve temiz halkımızı, hep din kuralları sözleriyle, aldata gelmişlerdir."uyarısında bulunmuştur.
Nitekim İlahiyatçı yazar Halit Bülbül, İslamiyet'in Allah'ın indirdiği biçimiyle uygulanmadığını söyledi. Bülbül; "İslam bir anonim şirket olsa, en düşük payı, Allah'a ve Kur'an'a verirler. Kur'an'a göre, aklı ön plana çıkarmayanların üzerine pislik yağar. Bugün akıl öne çıkmadığı için, din, bidat ve hurafelerle dolu" demiştir.
Son yıllarda, bazı din adamları tarafından da başka din konuları yok gibi, cinsellikle ilgili aklın alamayacağı açıklamalarda bulunuyorlar. Bütün gelenek ve görenekleri de göz ardı ediyorlar. İnsanımızın da zihni karıştırıyorlar.
İlahiyatçı Ali Rıza Demircan ise "Sevişmek ibadettir" evlilik, Sosyal bilimler, matematik, fizik, kimya gibi değildir. Evlilik hayatında kadınlar da, erkekler de evlilik sözleşmesinin gereklerini yapmakla yükümlüdürler. Hiçbir şekilde İslam keyfi egemenliğe, tahakküme onay vermez. Aile hayatında erkeğe verilen rabbimizin bir emri var. Akli, bilimsel ve dinin, ortaya koyduğu erdemler içinde kadınlarınızla, iyi geçininiz diye. Aile hayatında kadınla iyi geçinme görevi, birinci derecede erkeğe verilmiştir.
Yine Ali Rıza Demircan'a göre insanlara, 'cinsellikten kopun' dediğiniz zaman, onu doğasıyla çatışmaya yönlendirirsiniz. İslam, hadımlaştırmayı yasaklar. Mazeret olmaksızın gerekçesiz bekârlık da haramdır. Cinsel hayattan, çekilemezsiniz. Bir erkeğin cinsel hayattan çekilmesi demek, bir kadının eşsiz kalması demektir. İslam dininde eşler arasında ilahi haramlardan bir tanesi erkeğin eşini cinsel yönden ihmal etmesi, kadının da kocasının, adet hali ve hastalık dışında cinsel arzularına karşı çıkmayı ilkeselleştirmesi. Bunlar evlilik hayatında işlenebilecek en büyük haramdır.
Ayrıca Akşam gazetesinden, Sibel Ateş Yengin'e konuşan, Sibel Üresin, çok tartışılan 'Cinsel ilişki, namaz kılmaktan da önemlidir' açıklamaları, bu alandaki söylemlere yeni bir boyut kazandırdı. Sibel Üresin' e göre, doğru namazın yolu, doğru cinsel birleşmeden geçiyor." diyerek aklıselim Müslümanları şok etti.
Sibel Üresin, "Birinin, yerine diğerini koymuyorum. Doğru namaz kılmanın, yolu doğru cinsel birleşmeden geçiyor. Kıyaslamak yanlış. Cinsellik bir ibadettir. Cinsellik o kadar tabu ki konuşmak bile insanları rahatsız ediyor, edepsizlik olarak algılanıyor. Konuşulmadığı için sıkıntı var. Helalinden bir cinsel ilişkiden doğan çocukla, haramla girilen cinsel ilişkiden doğan çocuğun yaradılışları aynı mı? Doğru namaz kılmak, iyi abdest almaktan geçiyorsa, Allah'a iyi kul olmanın, koşulu da sağlıklı döllenmektir. Bu yüzden önceliklidir. " sözleri ile de kendini savundu.
Öte yandan 'Cinsel ilişki, namaz kılmaktan da önemlidir' görüşünün, son günlerde, fazla çocuk istenmesinin, bir tesir var mı bilinmez ama kamuoyu önünde cinsellikle ilgili, bu tür açıklamaların, ne İslamiyet, ne de örf, adet ve geleneklerimizde yeri var.
İnsanlarımızı, şok eden bir gelişmede, Habertürk 'te Teke Tek programında, Dr. Gökçen Erdoğan: "Evli kişi, eşiyle porno izleyebilir. Tek taraflı olarak izlemesi sıkıntı olabilir." sözleri idi. Oysa Kur'an-ı Kerim'de, hem erkeklerin, hem de kadınların harama bakmamaları, edep yerlerini iyice örtülü tutup, iffet ve namuslarını korumaları emredilmektedir (Nur, 30-31).
Bugün, bütün dünyada Müslümanlığa en büyük zararı, Müslüman olduğunu iddia eden, insanlar vermektedir. Özelliklede İngiliz İstihbaratı tarafından kurulan "VAHHABİLİK" İslamiyet' e büyük zarar vermektedir. Vehhabilik ABD tarafından da, dolaylı yollarla, hep desteklenmiş ve yaygınlaşması sağlanmıştır.
Vahhabilik' de, mezar ziyaretleri ve kızların, kendi babaları ile bile sokağa çıkmalarını yasaktır. Aşırılık, her alanda kendini gösterir ve her türlü yeniliğe sonradan olma diyerek, hep karşı çıkılır.
Diğer yandan, farz ibadetlerin çoğunu, insanlardan gizlemek mümkün değildir. Aslında buna gerekte yoktur. Kişinin, yoksullara yönelik yardımı, hayır ve hasenatıdır. Bunların gizli yapılması, hem Allah'ın hoşnutluğuna, hem de karşı tarafın onurunu korumaya daha uygundur. İslam, her şeye, kural ve adab koymuştur. Hatta gerek farz, gerekse nafile ibadetler düzensiz bırakıl-mamıştır. Müslüman'ın, uyması gerekenler bir kurallara bağlanmıştır.
İnsanları, cinsellikle ilgili bilgilendirmede, hem dinimizde, hem de geleneklerimizde, belli kuralları vardır. Ancak cinsellikle ilgili bilgilerin, İslamiyet gerekçe gösterilerek, kamuoyu huzurunda uluorta konuşulması, özelikle de namazla, eşdeğer tutulması, İslamiyet'e zarar verdiği gibi, mazereti ve kabul edilir bir tarafı yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi