
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
SORUMLU KİM?
Vilayetin, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde, verdiği iftarlarda, Eskişehir'in ekmeğini yiyen, suyunu içen, para da kazanan, Sanatçı Ahmet Yenilmez, 'Eskişehir karanlık, bir kent, sadece belli yerleri ışıklandırılmış', 'Yunus Emre ve Nasreddin Hoca gibi değerlere yer verilmiyor' Eskişehir'deki plaj, mikrop yuvası' gibi, ifadelere yer vererek, nankörlük etti. Tepki de aldı.
Oysa okuyucularımızdan, ayrı kaldığımız süre içinde, ziyarette bulunduğum il ve beldelerde, ESKİŞEHİR' den, övgü ile bahsedildi. Ayrıca bu il ve beldelerde, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile ilgili görüşlerde, beklentilerin makro olduğu gördük.
Elbette ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin arzu edilen seviyede seyretmemesinde, vilayet yanında, Anakent, Odunpazarı, Tepebaşı belediyeleri, Partilerin il yönetimleri, milletvekilleri, Belediye ve il Genel meclis üyeleri, ESO, ETO, ESİAD gibi, sivil toplum örgütlerinin, hatta halkın da sorumluluğu vardır.
ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, maalesef örtülü de olsa "SİYASİ" ve kişisel düşünceler, ön planda oldu. Taraflar düşüncelerini ve isteklerini, "ORTAK PAYDA" da, bir türlü birleştiremediler,
Nitekim Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr BÜYÜKERŞEN''in, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın yönetim kurulu toplantısında, tabak ve logolarla ilgili yaşanan tartışma sonrasında, toplantıyı, terk ettiği, istifa dilekçesi gönderdiği söylendi.
Diğer yandan ESKİŞEHİR' de, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşturulamadı. TAKIMI" oluşturan üyeler, küçük sorunlara veya olaylara takıldılar. Kentteki, kurum/kuruluşlar, bir türlü takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket etmediler. Sürekli detaylarla ilgilendiler. Bir türlü, bütüne bakmadılar.
Kültür Başkenti etkinlik ve faaliyetlerinde siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, milletvekilleri ve halkımız arasında, arzu edilen boyutta güç ve işbirliği oluşturulamadı. Kente etkinliklere karşı, nemelazımcılık, vurdumduymazlık, en kötüsü de "BANA NE " havası hakim oldu. Ekip çalışması, yok denecek kadar azdı. üniversitelerle kurum/kuruluşlar arasında işbirliği ve toplum katılımı ise istenen boyutta sağlanamadı.
Ayrıca TÜRK CUMHURİYETLERİNE ve HALKA ve dünyadaki gelişim ve değişimlere rağmen, bir şeyler yapılmak istendi.Eskişehir' de, halkı ilgilendiren her karar, etkinlik, proje ve programlarda, halktan tek kişi olmadığı gibi, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri hazırlık çalışmalarında da "HALK" yoktu. Hala da yoktur. Oysa çağımızda, her alan da,"HALKA RAĞMEN" başarılı olmak mümkün değildir.
Elbette ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde yanlışlıklar yapıldı. Sorumlu aramak veya başarısızlığa, kim veya kimlerin neden olduğu araştırmak önemli değildir. O nedenle de geçmişte yapılan hatalardan ibret, doğrulardan örnek alarak, bu saatten sonra, ne yapılabilir sorusuna cevap aranmalıdır.
ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, hedeflerine ulaşmak, her alanda söz sahibi olmak istiyorsa, kentteki tüm kesimler, "SİYASİ" ve her türlü kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak, ekip oluşturmalı ve takım ruhu içinde de çalışmalıdır. Ayrıca her kesim, kentin sorunlarının çözümünde, elini taşın altına koymalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlileri ile anlaşmazlıklar ve oluşacak sorunlar, "Takım Ruhu","Toplum Katılımı" ve "Ortak Akıl" ve "Ortak Payda" gibi kavramlar ekseninde, taraflar arasında sağlanacak mutabakat, uyum ve işbirliği ile pekâlâ aşılabilirdi.
ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "BEN YAPTIM OLDU" devri ve felsefesi bitmelidir. Maalesef bazı idareciler, kendine özgü bir takım anlayışı ve algılayışları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu tablo, Eskişehir' i Türk Dünyası Başkenti etkinliklerinde başarısız kılarken, ekonomik açıdan da ciddi kayba uğrattı.
Öte yandan Yusuf Ziya Cömert ve Ahmet Yenilmez gibi sanatçıların, Eskişehir'i, eleştirmesine vesile olanlar, halkımız tarafında bilinmektedir. Aslında bu kesimler, kendi kazdıkları kuyuya, düştüklerinin de farkında değillerdir.
Kimse, "SİYASİ" ve kişisel çıkar veya hedefleri için, Eskişehir' in, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlileri ile yakaladığı bu şansı ve fırsatı, heba edemez. O nedenle de etkinliklerin, başarıya ulaşması için, her türlü siyasi ve kişisel çıkar bir tarafa bırakılmalı, Eskişehir'deki, kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri arasında işbirliği sağlanmalı, ekip çalışması, ön planda tutulmalıdır. Her kesimde, elini taşın altına koymalıdır.
Ayrıca 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, makamı, mevki ne olursa olsun, kişi/kişilerin, alınan her karar, program ve projede, "BANA NE" deme gibi bir lüksü de yoktur. Çünkü söz konusu olan, TÜRK DÜNYASI, TÜRKİYE ve ESKİŞEHİR' dir.