4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ EKİP ÇALIŞMASIYLA EŞDEĞER

Hafta sonunu, kırsal kesimde geçirdik. Köyüler, kuraklık karşısında hükümetin kendilerine yardımcı olmasını istiyorlar. Bazı çiftçilerin, bireysel olarak kuraklıkla ilgili sorunlarını, ilgilleri sıkça ilettikleri halde, bir sonuç alamadıklarını da söylediler.
Maalesef ülkemizde, bireysel mücadeleler, ilgililerce yeteri kadar dikkate alınmıyor.
Kaymaz Altın Maden Yatağı, Sivrihisar'da gerçekleştirilmek istenen, Sanayi Atıkları Geri Kazanım ve Bertaraf tesisi Projesi, Atatürk Koruluğu ve Çocuk Parkı, Temel Sağlık Hizmetleri Projesi, Sivrihisar'da uygulanmak istenilen Kültür, Ürün ve ağaçlandırma projeleri ve benzer alanlardaki mücadelemizde yaşananlarımızı hatırladıkça, Ülkemizde ve Eskişehir'de, bireysel mücadele ile sorunların çözümünün ne kadar zor olduğu gördük.
Aslından Eskişehir'de yapılan mücadeleler, bireysel gayret ve çabadan ileri gidemiyor. Yalnız kalan, destek göremeyen insanlarımız ise ya mücadeleyi bırakıyor, ya da başarısızlığa mahkum oluyorlar. Hülasa, istenmesine rağmen, Eskişehir'de, gerek bürokrasi de, gerekse siyasi literatürde, bir türlü arzu edilen diyalog, hoşgörü ve ekip ruhu, kentte hakim olmadı.
Bugün bakıyoruz, Eskişehir' de, siyasi partiler ve kurum/kuruluşlar arasında da arzu edilen işbirliği yok. Günlerdir, AKP belediye meclis üyeleri ile Anakent Belediye Başkanımız Prof Dr. Büyükerşen arasındaki söz düellosu tüm hızı ile sürüyor.
Hatırlıyorum da, geçmiş yıllarda, bir ara Kayseri'ye gitmiştim. İleri gelen bir gurubun sohbet toplantısına da, katılma fırsatı doğmuştu. Konuşulanlara hayran kaldım. Partili, partisiz herkes, sohbet süresince, Kayseri'ye, yapılacak yatırımları konuştular. Bir sorum üzerine sohbete katılan, partili de olduğunu söyleyen bir Kayserilinin, verdiği cevap dikkat çekici olduğu kadar, Eskişehir'deki, Siyasi parti İl Teşkilatlarına ve bazı çevrelere de örnek teşkil edecek nitelikte idi.
- Kayseri' nin menfaati olan yerde, particilik yoktur. Herkes tek parti gibi hareket eder, istediğimizi de alırız demişti.
Kayseri ilindeki bu felsefenin, Kayseri 'yi, her alanda getirdiği nokta ortada.
Hülasa Eskişehir'de, siyasi partiler kendi içinde kavgalı, Bürokratlar arasında ise istenen uyum ve birliktelik yok. Anakent ve alt belediyeler, aynı yolun yolcusu olmalarına rağmen, bazı konularda tam tersi hareket ediyorlar. Sivil toplum örgütleri ise, bireysel hareket etmekte adeta kararlıdır. Halkımız ise olayları ve gelişmelerin içinde rol almıyor. Adeta olan bitenleri, futbol maçı izler gibi, türbinden seyrediyor.
Oysa Eskişehir, sorunlarını çözmek istiyorsa, Milletvekilleri, valisi, belediye başkanları, bürokratları meslek odaları ve sivil toplum örgütleri, bir "TAKIM RUHU" içinde hareket etmek zorundadır. Kurum/kuruluşlara ise, sahip yöneticilik hakim. Profesyonel yönetici ise yok denecek kadar az.
Ayrıca ülkemiz ve Eskişehir' de İnsanlar, "YALIN YURTAŞ KİMLİĞİ" ile sorunlarını ve istemlerini, bazı ilgililere aktaramıyorlar. Ülkemizde ve kentte alınan bazı kararlarda ise kamu yararı, hukukun üstünlüğüne rağmen yanlışlık yapılabiliyor. Kurum/kuruluşlar, dünyamızdaki gelişim ve değişimlere göre, kendilerini reorganize etmiyorlar. Yeniden yapılanma ise, sürekli gözardı ediliyor, Bireysel icraatlarla da sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Yasa, Yönetmelikleri gözetmeden ve Kurum/kuruluşların imkânlarını düşünmeden ve değerlendirme de yapmadan, proje üretiliyor veya halka vaatlerde bulunularak umutlandırılıyor. Vaatlerini gerçekleştiremedikleri zaman da, halktan tepki alıyorlar. Bu tavırları ile hem kurum/kuruluşlara, hem devlete, güven ve itibar kaybettiriyorlar.
Siyasiler, bürokratlar ve halkımız artık gerçekleri görmek, daha akıllı ve mantıklı hareket etmek zorundadır. Eskişehir' in sorunlarının çözümünde veya düşünülen hedef ve projelerin gerçekleştirilmesinde, bireysel değil de toplumsal hareket etmek gerekir. Eskişehir'in, diğer kentlerden farklı kılan özellikleri, kimliği, düşünülmeden kentin, geleceği planlanmak isteniyor. Belirlenen kimliklerde, özenle korunmadığı gibi, Eskişehir'in, bugününe ve geleceğine ilişkin kararlarda geçmiş, şimdiki ve gelecekteki zamanlar arasındaki sentez aranmıyor. Ekip çalışması ise işinde başında düşünülmüyor. Düşünüldüğü zamanda, iş işten geçiyor...
Eskişehir'de dikkat çeken bir gelişmede, dünyadaki gelişim ve değişimlere veya halka rağmen, bir şeyler yapılmak isteniyor olmasıdır. Tablo bu olunca da, Eskişehir, her alanda sürekli kan kaybediyor. Sorunlarının çözümü de güçleşiyor. Düşünülen veya mevcut projelerde, zamanında hayata geçirilemiyor veya başka illere kaydırılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi