Önce Yusuf Ziya Cömert, ardından Ahmet Yenilmez...
Eskişehir'e gelip, yiyip-içip ardından da Eskişehir ve Eskişehirlilere hakaret ederek giden isimler bunlar.
Güya biri Gazeteci, diğeri ise Sanatçı...
Ama ne Gazeteciliğin tarafsızlığını ne de sanatçılığın evrenselliği özelliklerini üzerlerinde barındırıyorlar.
Eskişehir'in ortasına dinamiti koyup gidiyorlar.
Aslında koydukları dinamitin Eskişehirlilere verdiği çok da büyük bir zarar yok.
Zira...
Ne Eskişehir ne de Eskişehirlilerin, bu insanların söylemleriyle değer kaybetmiyor.
Bu işte asıl kaybeden, Eskişehir'deki iktidar partisi oluyor.
Çünkü...
Eskişehir'e gelip, Eskişehir'in ekmeğini yiyip ardından da Eskişehir'e hakaret ederek Eskişehirlilerin tepkisini toplayan bu insanlar, iktidar partisine yakın ve onların davetleriyle Eskişehir'e gelen insanlar.
İktidar partisinin Eskişehir'deki aktörleri şimdi kalkıp;
-"Ne yapalım yani? Ağızlarını mı kapatalım. Adamlar geliyor ve ağzına geleni söylüyor. Biz de bu durumdan şikayetçiyiz ama oluyor işte" diyemez.
Kaldı ki...
İktidar Partisinin Eskişehir'deki aktörleri;
-"Bu insanların söylediği partimizi bağlamaz" da diyemez.
Çünkü...
Bu insanların iktidar partisine ne kadar yakın olduğunu ve Eskişehir'e hakaret ederken amaçlarının ne olduğunu herkes biliyor.
Ve bu insanların Eskişehir'e yönelik hakaretleri her ne kadar hoşunuza gitse de, kamuoyunda partinize ciddi oy kaybettiriyor.
Sonuç olarak İktidar Partisinin Eskişehir'deki aktör ve yöneticilerine söyleyebileceğimiz tek bir şey var.
Bu adamları getirip getirip Eskişehir'e ve Eskişehirlilere hakaret ettirmeyin.
Hele hele bunu seçim öncesinde hiç mi hiç yapmayın...
10 yıl bunu kendiniz bizzat yaptınız ve 2 seçim kaybettiniz.
Bundan sonra bari yapmayın...
Kaldı ki...
Bugüne kadar hiçbir parti "Eskişehir fuhuş kenti oldu" ya da "Eskişehir çok karanlık bir kent" diyerek seçim almadı bu şehirde.
Hiçbir parti Eskişehir ve Eskişehirlilere hakaret ederek iktidar olmadı.
Bundan sonra da olmaz...
Eskişehirli, şehirleriyle gurur duymak istiyor, ne kadar önemli ve kıymetli olduklarının hissettirilmesini bekliyorken, şu sizin müdahale etmediğiniz ve belki de söylediklerine hak verdiğiniz adamların yaptıklarına bir bakın...
Bir çuval inciri mahvediyorlar, siz ise kıs kıs gülüyorsunuz...
Ama 5 yılda bir son gülen hep başkaları oluyor ne haber...
-------------------
Kabahat AK Patinin Teknik direktörlerinde mi?
2004 Mahalli seçimlerinde iktidar partisinin Eskişehir'deki patronluğunu Murat Mercan yapıyordu.
Partinin kurulmasının üzerinden henüz iki yıl geçmişti ve Murat Mercan partinin kurucuları arasında önemli bir isimdi.
O yıllarda partinin Genel Başkan yardımcılığı görevini üstlenen Mercan Eskişehir'den sorumlu tek isimdi.
Partinin Eskişehir'de ürettiği stratejiden tutun da aday ismi belirlenmesine kadar her türlü insiyatif onun elindeydi.
Sonuç olarak...
Murat Mercan'ın patronajı altında girilen mahalli seçimlerde Büyükşehir Belediyesi kaybedildi.
***
2009 Mahalli seçimleri öncesinde iktidar partisinin Eskişehir'deki patronluğu Kemal Unakıtan'a geçti.
Maliye Bakanlığı yaptığı sırada Eskişehir'den birinci sıra Milletvekili adayı gösterildi Kemal Unakıtan.
Başbakan'ın bile "Ağabey" diye hitap ettiği, kabinenin en kudretli ismiydi.
Eskişehir'de inisiyatifi eline aldı.
Aday belirlemeden tutun da partinin Eskişehir'deki seçim stratejisine kadar hepsini o belirledi.
Seçimlere yakın rahatsızlığı baş göstermiş olsa da iktidar partisi 2009 seçimlerine Eskişehir'de Kemal Unakıtan'ın patronajı altında girdi.
Sonuç değişmedi.
Kemal Unakıtan'ın tek ve belirleyici olduğu seçimde iktidar partisi Eskişehir'de Büyükşehir Belediyesini yine almadı.
***
2014 yılında yapılacak olan mahalli seçimlere İktidar Partisi Eskişehir'de bu kez Nabi Avcı patronluğunda hazırlanıyor.
Başbakan'ın yıllarca danışmanlığını yapmış, Eskişehir'den birinci sıra Milletvekili adayı gösterilmiş, Meclise girer girmez önce milli Eğitim komisyon başkanlığı, ardından da Milli Eğitim bakanlığına getirilmiş bir isim Nabi Avcı.
Muhtemelen, tıpkı Murat Mercan ve Kemal Unakıtan'da olduğu gibi 2014 Mahalli seçimlerinin aday belirlemesi ve seçim stratejisini o tayin edecek.
Bu defa ki seçimlerde Büyükşehir belediyesi kazanılırsa mesele yok.
Ama yine kaybedilirse biz artık "Bu işte bir iş var" diye düşüneceğiz.
Öyle ya...
Ak parti Eskişehir'i her 5 yılda bir Teknik direktöre teslim ediyor...
Ancak... Her 5 yılda bir özellikle Büyükşehir Belediyesi bir türlü kazanılamıyor.
Seçimlerde tek yetkili kılınan bu Teknik Direktörlerin hepsinin de kötü olmayacağına göre...
O zaman sorun, her seçimde sahada oyun oynayan ve bir türlü değişmeyen kadroda sanki...
----------------------
DP de süreç başlıyor
Bir süredir kongre süreci sıkıntısı yaşıyordu Demokrat Parti.
İl başkanı Emre Demir ile konuştuk.
2 Bine yakın üyenin yazılı olmadığının anlaşıldığını söyledi.
Yargıtay cumhuriyet başsavcılığının üye listeleri güncellemelerini tamamladığını söyledi.
Bugüne kadar kongre sürecinin yapılamama nedenin de, üye listelerinin güncel olmamasının oluşturduğunu söyledi.
-"listeler güncellendi ve biz süreci başlatıyoruz. Kongre takvimi ile ilgili olarak da gerekli açıklama ve ilanı yapacağız" dedi.
Sonuç olarak...
Demokrat parti'de kongre süreci önümüzde ki günler içinde başlayacak.
Bakalım partiyi nasıl bir yarış ortamı bekliyor?
-------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
ADAM barda oturuyor. Önünde bir türlü içemediği içki bardağı, suratı asık... O sırada barın kapısı açılmış. İriyarı, külhanbeyi tavırlı bir adam, hiç soru sormadan adamın önündeki içki kadehini alıp başına dikmiş.
Elinin tersiyle ağzını kuruladıktan sonra, "Ne o, neden böyle surat asıyorsun, gemilerin mi battı?" diye sormuş. O da başlamış anlatmaya;"Sorma, çok talihsiz bir adamım. Sabah karımla kavga ettik, beni evden kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum zaten bahane arayıp duruyordu, beni işten attı.İşten çıktım, yolda yürürken araba çarptı. Eve gideyim, belki karımla barışırız dedim, eve gittim ve karımı başka bir erkekle yatakta yakaladım. Bu kadarı da artık fazla deyip, kendimi öldürmeye karar verdim.Tabanca tutukluk yaptı. İple asmaya kalktım ip koptu.Doğalgazla öleyim dedim, faturayı ödemediğim için gaz kesikti. Eczaneden fare zehri aldım, buraya geldim, içki bardağıma koydum.Onu da geldin sen içtin. Oooff... Offff...