1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Sürekli isim değişiyor...



Eskişehir'de anlatılan ve anlatılacak en uzun hikayedir mevcut Atatürk Stadyumunun ne olacağı hikayesi.
Yeni Stadyumun Sazova'ya yapılmasına karar verilince, mevcut Atatürk Stadyumu yerinin ne olacağı hikayesi başladı.
İlk önce:
"TOKİ buraya konut, ticaret merkezleri ve otel yapacak. Bir bölümünü de Meydan olarak bırakacak" denildi.
Yani bu alan ile ilgili söylenen ilk proje, "rant merkezi karışımı az meydan" dan ibaretti.
Tepki görünce bu düşünce, başka bir formül arandı.
Aranan formül bulundu.
"Türk Dünyası Meydanı yapılacak" denildi.
Anadolu Üniversitesi'nin Türk Dünyasına verdiği para TOKİ ye verilecek, bunun karşılığında Meydan Üniversite tarafından yapılacaktı.
Ancak bir sorun vardı ve Üniversite şehir merkezinde Meydan yapamazdı.
Yine bir formül bulundu.
Üniversite bazı birimlerini bu meydan üzerinde oluşturacak, böylece prosüdür yerine gelecekti.
Yani: bulunan formül "Kampus karışımı az meydan" dı.
Aradan bir süre geçti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, söz konusu Atatürk Stadyumunun bulunduğu alanın "Millet Bahçesi" olacağını söyledi.
Yaptığı tanımla meydan tanımının ne farkı vardı?kimse anlayamadı.
En son Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Eskişehir mitinginde konuştu ve:
-"Stadyumun bulunduğu yer Milli Park olacak" dedi.
Sonuç olarak:
Rant alanı, Türk Dünyası Meydanı, Üniversite kampusu, Millet Bahçesi derken, litaratüre bir de "Milli Park" girmiş oldu.
........

Eğitim mi önemli karakter mi?


Eğitim elbette önemli.
Ama daha önemlisi galiba karakter olmalı.
Bazen, son derece eğitimli diye bilip tanıdınız biri çıkıp öylesine bir cümle kuruyor ki, yüzyılın cahili etmez o lafları.
Ya da...
Eğitimin en üst noktasına çıkmış biri öylesine bir harekette bulunuyor ki, "Zır cahil yapmaz bunu" diyorsunuz.
Diğer taraftan bakıyorsunuz eğitimsiz bir insan...
Duruşu ve söyledikleriyle hayran bırakıyor kendisini.
Ve bu örnekleri gördükten sonra;
-"Demek ki her şey eğitim değilmiş" diyorsunuz.
Hep anlatılır ya...
Padişah vezire sormuş:
vezir!
-Eğitim mi önemli karakter mi?
Vezir düşünmeden cevap vermiş:
-Karakter padişahım.
Padişah memleketin her yerine tellallar çağırtmış.
-Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş:
-Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?
-Altı ayda öğretirim padişahım.
Altı ay dolmuş, huzura alınmış. Padişah:
-Öğrettin mi?
-Öğrettim padişahım.
Saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; padişah yine vezire sormuş:
vezir! Demiş.
-Eğitim mi önemlidir karakter mi?
vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış.
Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış.
Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş.
Vezir cevap vermiş.
-Karakter padişahım.
Bu yazıyı kesinlikle birileri için yazmadık.
Amaç sadece eğitimli olanlara karakterin de lazım olduğunu anlatmak istememizdi.
.....
Mevcudun karşısına çıkanın karşılığı yoksa...

Eğer bir seçimde, birden fazla aday varsa, o seçimde oy verecek insanların en azından bir bölümü değişim gerektiğine inanıyordur.
Bu aynı zamanda, mevcut başkan ve yönetime güven kaybını da beraberinde getirir.
Ancak...
Mevcut yönetimin karşısına çıkan taraf, seçimde oy kullanacaklar üzerinde tam bir mutabakat sağlayamamışsa yani, seçim ortada gibi gözüküyorsa bu durum daha değişik yorumlanır.
Şöyle ki;
Çoğu insan, "Mevcut yönetim gitsin ama yenide de bu gelmesin" diye düşünür.
İşte böylesine bir durum var Eskişehir'de...
İster Eskişehirspor'u alın ele, isterse Sanayi Odasını.
Hatta Belediyeleri...
İnsanlar belki mevcut Başkan ve yöneticilerinin artık bırakması gerektiğini düşünüyor.
Bu gayet doğal...
Ama...
Bunun yanında, karşılarına aday olarak çıkan başkan adayları ile yöneticilerin gelmesini istiyor mu?
İşte bütün mesele burada...
O nedenle...
Mevcut başkanların gitmesini, artık görevi bırakmasını istemek yetmiyor...
Yerine geleceklerin karşılığı yoksa ve istenmiyorsa, iş başladığı yere dönüveriyor...
Tıpkı ve sık sık Eskişehir'de olduğu gibi...
O medenle...
Pek çok yerde, yerlerini ve görevlerini muhafaza edenler aslında: çok beğenildiği, yaptıkları onaylandığı ve sonsuz güven duyulduğu için değil, çoğunlukla karşısında yarıştırılan insanların şehirde karşılığı olmadığı için yeniden seçiliyor.


......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM

Temel, bir evlilik programına katılır ve beğendiği bir hanıma talip olur.
Hanım sorularını sormaya başlar:
-Eviniz var mı?
-Üç evim,bir yazlığım var.

-Arabanız var mı?
-İki arabam var.

-İşiniz nedir?
-Ticaret ile uğraşıyorum.

-Aylık geliriniz ne kadar?
-10.000 TL

Kendinizden biraz bahseder misiniz ?
-İçkim, sigaram, gece hayatım yoktur.Evine bağlı romantik bir erkeğim. Şiir okumayı, seyahat etmeyi severim. Eşime bütün işlerinde yardımcı olurum. Ömrümün sonuna kadar hayatımı eşimin yanında geçirmek isterim...
Temel konuştukça talip olduğu hanım nihayet hayalindeki erkeği bulduğuna inanmaktadır. Hanım son sorusunu sorar:
-Merak ediyorum acaba sizin hiç kusurunuz yok mu?
Temel cevap verir:

Evet küçük bir kusurum var. Çok yalan söylerim.


Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi