4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TADINDA BIRAKMAK...

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'dır. Ona yapılmış bir haksızlık ve saygısızlık, Türk milletine yapılmış sayılır. Bu nedenle DAVOS' da, İsrail Cumhurbaşkanı'nın, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı muhatap alan ifadeler kullanırken sesini yükseltmesi, daha sonra da oturumu yöneten Amerikalı gazetecinin, tartışmaya, müdahale edeyim derken, ellerini kullanma cüreti göstermesi, Türk insanını, rahatsız etmiş buna karşılık olarak da, Başbakan Sayın Erdoğan' ın sert tepki göstermesi, Türk insanını mutlu etmişti.
Sayın Erdoğan' ın tavrı, yalnız Türk insanını değil, Dünyada, özellikle de Ortadoğu da, pek çok insan da mutlu etti. Örneğin, Mısır'lı ı, gazeteci Doreya Avni' nin, Cengiz Çavdar' a, "Tayyip Erdoğan, Nasır'ın yerine geçti. ...Nasır, dışarıda büyük bir bayraktı ama içerde, çevresinden ötürü zayıftı. Tayyip Erdoğan, Türkiye'de sadece İslamcıların değil diğerlerinin de desteğini alırsa, Nasır-De Gaulle konumunda birisi olabilir" demiş.
Elbette bu tespit karşısında, memnun olmamak mümkün değildir. Son yıllarda her Türk insanının, duymak istediği sözler bunlar. Ancak Sayın Erdoğan, aynı duyarlılığı, Kıbrıs'ı, elimizden almak ve ülkemizi bölmek isteyen AB'ye, askerlerimizin başına çuval geçiren ABD'ye, Türkmenlere yapılan saldırılara ve Barzani'ye karşı da göstermesini isterdik.
Diğer yandan Sayın Erdoğan' ın, aynı panelde, diplomasiyi ve diplomatları monşerlik ve monşer diye tanımlaması, bazı kesimleri memnun edebilir ama bu tanımlama kendisini, özellikle de diplomatları ve Türkiye'yi güç durumda bıraktı.
Hiç şüphesiz ki Sayın Erdoğan' ın, DAVOS ve sonrasındaki tavrı, orta ve uzun vadede, pek çok gelişmeye de gebedir. Özellikle de Yahudi lobisi ile ipleri koparmak, Yahudi lobisinin etkili olduğu ve nüfuz ettiği, uluslararası siyasi ve ekonomik kurumlarla ilişkilerde ciddi sorunlar yaratabilir. Ayrıca Batı'nın, terör örgütü olarak kabul ettiği, HAMAS' ı destekler görünmek, diğer yanda Türkiye' de, İsrail karşıtı bir politikanın yükseltilmesi, Türkiye'nin Batı'dan sistematik olarak uzaklaştırıldığı gibi, şüphe ve endişeler de doğurabilir. Bu durum, Türkiye' nin arabuluculuğunu da yok eder. Oysa Türkiye, stratejik konumu ve tarihi misyonu nedeniyle, Ortadoğu da, barışa katkıda bulunacak tek ülkedir.
Sayın Erdoğan' ın çıkışı, AK Parti' nin, seçim şansının artıracak mı seçimler sonrası görülecektir. Ancak. AK Parti ve Türkiye, orta vadede çok dikkatli hareket etmek en önemlisi de DAVOS ve HAMAS, olayını, sürekli gündemde tutmamak zorundadır. Çünkü olayların, gündemde tutulması, Bölgede huzursuzluğu körükler, hatta dünyada, Musevi- İslam çatışmasına dönüşebilir, her iki kesim arasındaki kin ve nefreti artırabilir.
Aslından DAVOS' taki çıkışın, uluslararası alanda, Türkiye'ye getireceği bir şey yok, tam tersine Türkiye için ağır bir bedel kapımızı çalabilir. Çünkü İsrail, özellikle ABD'deki Yahudi lobisi, bu gelişmeleri unutmaz. Sayın Demirel' inde söylediği gibi, ABD' deki Yahudi lobisi ve İsrail, bunun faturasını önümüzdeki günlerde çıkartır. Nitekim Faturalarda gelmeye başladı. Jerusalem Post gazetesi, üst düzey bir İsrailli savunma yetkilisine dayanarak, "Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin ileri teknoloji İsrail yapımı askeri platformları satın alma taleplerini reddetmeyi değerlendiriyor" diye yazdı. Aynı yetkili "Nasıl biz Ürdün ve Mısır'a ileri teknoloji askeri platformları satmıyorsak, Türkiye'ye de satmamaya karar verebiliriz" dedi.
Öte yandan iktidarlar, özellikle de liderler, sokaktaki heyecana göre hareket etmemelidir. Çünkü sokaktaki halk, akıl ve mantıkla değil, duygu ve heyecanla hareket eder. Olayları yaratanlara, kahraman muamelesi yapar ama kahraman ilan ettikleri insanlara, hata da yaptırabilir.
İnsan hakları örgütleri, İsrail ordusunu, savaş kurallarını ihlal etmekle, ölçüsüz güç kullanmakla, sivilleri koruma görevini yerine getirememek ve beyaz fosfor kullanmakla suçluyor. Filistin kaynakları, operasyonda ölen 1300 kişiden çoğunun, siviller olduğunu söylüyor. Bu tablo karşısında, duyarsız kalmak, mümkün değildir.
Ancak olaylara, duygusal değil de mantıklı bakmak ve DAVOS' la ilgili gelişmeleri, tadında bırakmak veya halkımızın, Batı dünyasından gördüğü haksızlıklara karşı, biriktirdiği, nefret ve öfkeyi, tepkiye dönüştürmemek gerekir. Çünkü olayı sürekli gündemde tutmak veya temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp seçim malzemesi yapmak, pek çok sorunu da beraberinde getirir. Gelişmeleri, daha da tehlikeli boyutlara taşır. Ayrıca Batı ve bölge ülkelerinin gözünde "terörist" kimliğini sürdüren bir "HAMAS", Türkiye için, diplomatik baş ağrısı da olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi