4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ!

ABD'de, aylık "The Atlantic Monthly" dergisi, Ocak-Şubat sayısında, parçalanmış Ortadoğu'nun, nasıl bir hal alacağını kapak konusu yaparak tartışmaya açtı. "Irak'tan Sonra" başlığını atan derginin, kapağındaki Kürdistan haritası, Türkiye'nin Doğu Karadeniz sınırına kadar uzanıyor.
Ayrıca Goldberg, Akdeniz'den İndus Nehri'ne kadar uzanan, bölgedeki bütün ülkelerin sınırlarının tartışmalı olduğuna dikkat çekmesi ve "Wilson Beyannamesi"nin 12. maddesinde Kürtlere bağımsızlık sözü verildiğini hatırlatarak, "Türkiye, en fazla desteğe muhtaç olduğu bir sırada, ABD'ye yardım etmedi." sözleri ise dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Aslında bu gelişmeler, yadırganmamalıdır. Çünkü BOP ve Kuzey Afrika Projesi, aslında bir stratejidir. Bu strateji aşamalı olarak gerçekleştirilecektir. Bu stratejinin, gerçekleşmesi için, dün PKK, Türkiye'ye karşı baskı unsuru olarak kullanılıyordu, bugünde Ermeni sorunu, Irak'ın parçalanması veya "KÜRT DEVLETİ", ABD tarafından, şantaj ve baskı unsuru olarak kullanılacaktır.
Gerçi Amerikan Fox News televizyonuna konuşan, ABD Başkanı George W. Bush, Irak'ın bölünmesine kesinlikle karşı olduğunu açıkladı. Irak'ta, üç özerk bölge kurulması durumunda bunun, hem Sünniler'i, Şii radikallerle yarışma ortamına sokacağını, hem de Kürtler'in, "TÜRKİYE" için, sorun yaratacağını kaydederek, bu durumda da bölgede şimdikinden çok daha büyük bir karışıklığın çıkacağını belirtmişti. .
Doğrudur, Irak'ın bölünmesi bölge, özellikle de Türkiye için ciddi sorun yaratacaktır. Ancak, ABD, gündeme getirdiği BOP ve Kuzey Afrika Projesi ile kendisine bölgede rakip olacak bir gücün oluşmasını önlemek, diğer yandan da, askeri teknolojik gücüne dayanarak da bölgedeki petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde denetim kurmak istiyor. Hal böyle olunca da ABD Başkanın' nın, sözleri inandırıcı olabilir mi?
Ayrıca ABD' nin, BOP ve Kuzey Afrika Projesi'ndeki esas hedef, bu bölgelerdeki, devletlerin bölünmesini veya federal bir yapıya kavuşturulmasını hedefliyor. Ancak ABD bunu aşamalı olarak gerçekleştirmek istiyor. Projenin gerçekleşmesi için, önce projeye engel olabilecek, ülkelerin önüne baskı unsuru olabilecek senaryolar koyuyor.
Maalesef, Türkiye' yi, yöneten siyasi irade, tehlikenin hala farkında değildir. Başbakan R.Tayyip Erdoğan, geçen dönem, ABD' de yaptığı bir basın toplantısında, Türkiye'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde, ABD ile Türkiye' nin stratejik ortak olduğunu bizzat açıkladı. BOP' un, merkezi olarak da, Diyarbakır' ın düşünüldüğünü de söylemişti
Türkiye'yi önümüzdeki yıllarda, bekleyen diğer önemli bir tehlikede, federal sistem tartışmaları olacaktır. Federal sistemde AKP, kararlı gibi görünüyor. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Tekirdağ'da katıldığı bir açılış töreninde, eyalet sistemine ve Amerika'ya övgüler dizdi. AKP'li Bakan, ABD'nin eyalet sistemi uygulamasında, Osmanlı Devleti'nden esinlendiğini söyledi. Bu proje hayata geçtiğinden, İstanbul'daki Patrikhane Vatikanlaşma yönünde önemli adımlar atacak, Ermeniler dünyada ve Türkiye'de, yeni mevziler kazanacaktır.
Maalesef Ülkemiz, federatif yapıya doğru hızla yol almaya başlamıştır. Topraklarımız, fabrikalarımız, bankalarımız, madenlerimiz, üniversitelerimiz bir bir yabancıların eline geçmeye başladı. Bu projeler uygulamaya sokulunca, Türkiye misyonerlerin, cenneti haline gelecek. Nitekim Avrupa Birliği tarafından, camilerimizdeki hutbelerimize müdahale edilmiş, Fatiha Suresi'ndeki Hıristiyan ve Yahudileri kasteden ayet mealleri ders kitaplarından çıkartılmış, milletin sahip olduğu değerlere karşı saldırı her geçen gün artmıştır.
Türkiye'deki bu teslimiyetçi politikalar, özellikle de AB'nin ve ABD'nin dayatmaları haklı olarak, milliyetçi duyguları, giderek geliştirmeye başladı. Dış ve iç şer odakları, bundan rahatsız oldular, etnik milliyetçiliği tahrik edip, çatışma ortamına sürüklemek istiyorlar. Bunu sağlamak içinde, etnik milliyetçilik tahrik ediliyor. Özellikle de Kürt milliyetçiliği üzerinden, Kuzey Irak'ta oluşan yapıyla, bu bölgede, ekonomik hâkimiyet bölgesi oluşturmak isteniyor. Türkmenlere yönelik baskılar ise artarak devam ediyor.
Nihayet takke düştü kel göründü. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi ile Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'da kendisine rakip olacak, ülkeleri bölüp parçalayarak, bir gücün yükselmesini önlemek, "Askeri-teknoloji" gücüne güvenerek de bu bölgelerdeki, petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde denetim kurmak istiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi