
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ
Demokratik Toplum Partisi, ABD'den Washington'da temsilcilik açmak için izni kopardı. Hatta DTP' nin, Washington temsilcisi' nin Nazmi Gür olacağı da açıklandı. Bu gelişme, Türkiye açısından, hiçte hayra alamet değildir. DTP yetkilileri, buna niçin gerek duydu; en iyi kendileri bilir ama hedef açık ve nettir. DTP örtülü de olsa, Kürt sorununu, uluslararası platforma taşıyarak, tartışılmasını istiyor. Ayrıca Bağımsız Kürdistan' hayaline de zemin yaratıyor.
Aslından DTP ve PKK' nın, hatta ABD ve AB' nin, hedefinin bağımsız bir Kürt Devleti olduğunu, aklıselim her insanımız biliyor. Ancak Türkiye' deki iktidarlar, bu gerçeği siyasi çıkar için göz ardı ediyor. Nitekim Hürriyet Yazarı Sayın Bekir Coşkun, "Artık herkes biliyor ki ABD ile İsrail bölgede, bir Kürt devleti istiyor. Özellikle Irak'tan çekilen ABD'nin, petrol kuyularının başındaki o ileri karakola gereksinimi var..." demişti.
AKP içinde bile, Kürdistan' da bahseden siyasetçiler var. Diyarbakır AKP Milletvekili İhsan Arslan, " Türkiye coğrafyasının Misak-ı Milli ile çizilen sınırları hiçbir anlam ifade etmemektedir... Yapmaya çalıştığım izah çerçevesinde, doğduğum yer olması itibariyle Kürdistan vatanımdır. " diyerek, hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu.
Hatırlıyorum da 2006 yılında, BAAS rejimine muhalif Suriyeli Kürt gruplar, Washington'daki Amerikan Senatosu binasında, bir konferans düzenledi. Toplantıda dağıtılan broşürlerdeki haritada, Trabzon, Ankara ve Antalya da 'Kürdistan' sınırları içerisinde gösterildi. Kürsüde ise, Kuzey Irak'taki Kürt partilerin kullandığı, tarihteki tek Kürt devleti olan Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin, bayrağının asılı olması dikkat çekmişti
Bugün arzu edilmeyen gelişmelerin sebebi, çıkarılan AB'ye uyum yasaları ve Terörle Mücadele Yasası'ndaki askerin hassasiyeti yerine getirilmeyişidir. Bu gelişme güvenlik güçlerinin eli kolu bağlandı. Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören düzenleme, 2006 yılı Haziran ayında uygulamaya girdi. Amerika'nın ortaya attığı ve Türkiye'nin de elini kolunu bağlayan, Terörle Mücadele Koordinatörlüğü de, Irak ve ABD tarafının oyalamaları yüzünden işe yaramadı. Bilakis Kürt devleti isteyenleri umutlandırdı.
Şu bir gerçek ki, Avrupa Birliği' nin, özellikle de DTP' nin derdi, "Demokrasi" ve "İnsan Hakları " gibi kavramlar değildir. ABD, AB ve DTP' nin, hedefi bellidir. Bu kavramları kullanarak, Türkiye'yi, Yugoslavya gibi parçalayarak etkisiz hale getirmektir. O nedenle de ABD ve AB ile olan ilişkiler, yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü Türkiye'nin, AB' ye değil, AB' nin, Türkiye' ye ihtiyacı var. Nitekim Lozan Üniversitesi İdari Bilimler Akademisi Dekanı, Prof. Dr. Finger de, " Avrupa Birliği' nin, Türkiye'ye ihtiyacı var, Türkiye'nin AB'ye değil. Çünkü Türkiye, her şeyiyle kendi kendine yeten bir ülkedir. AB'ye girmeniz, çıkarınıza olmaz. Ne sizi birliğe almak istiyorlar, ne de başka mecralara kaymanızı. Oyalama taktiği güdüp, geleceğin büyük gücünü, şimdiden parçalamak istiyorlar" diyor.
Bugün Kürt sorununda gelinen noktada, bazı siyasi parti liderlerinin ve basın mensuplarının, özellikle de köşe yazarlarının da sorumluluğu vardır. Maalesef Türk toplumu, yanlış fikir ve yanlış zihniyetlere sahip olan bu insanlar yüzünden, dün büyük faturalar ödemişti, bugün de ödetiliyor. Nitekim Büyük önder Atatürk, " ...her devirde, her memlekette ve her zaman, zuhur ettiği gibi, bizde de asabı zayıf, kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini, vatan ve milletin zararında arayan adi kimseler vardır. Şark işlerini çevirmede ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek usta olan düşmanlarımız, memleketimizde bunu adeta bir teşkilat haline getirmişlerdir. " demiştir.
Ülkemizi, böyle yanlış yol ve kulvarlarda, batma ve yok olma vadisine, sevk edenlerin elinden kurtarmak lazımdır. Bu alanda, iktidarlara, özellikle de seçmene, ciddi görevler düşmektedir. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, bu tür sorunların çözümü seçmenin elindedir.
Öte yandan malum medya ve kişi/kişiler, ülkemizin bütünlüğüne ve beraberliğine zarar verebilecek gelişmeleri, nakarat gibi gündeme getiriyorlar. Bunların amacı milli emelleri felce uğratmak, ABD ve AB' nin, ülkemiz ve bulunduğu bölgedeki hedef, özellikle de senaryolarını gerçekleştirilmesini kolaylaştırmaktır.
Son günlerdeki, "KÜRT AÇILIMI" ile ilgili çalışmalar ve temaslar, özellikle de Demokratik Toplum Partisi' nin, ABD' den Washington'da temsilcilik açması için izin koparması, düşledikleri Kürt Devleti' nin, ayak sesleridir. Bu gelişmeler, ABD ve DTP 'nin, gerçek niyetlerini göstermesi açısından da önemlidir.
Hülasa "TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ."