Dün AKP Tepebaşı İlçe Başkanı Ahmet Sivri'nin 'tanışma toplantısı' vardı.
Göreve geldiği günden bu yana, basın karşısına böylesine bir açıklamayla ilk kez çıktı...
Sivri, kameralar önünde önce kendisini tanıttı.
Daha sonra Tepebaşı bölgesine yapılan yatırımlardan söz etti.
Çevre yolu.
Demiryolunun yer altına alınması.
Lojistik köy.
Havaalanı.
Hızlı tren...
Bunlar son yıllarda hükümet eliyle yapımı devam eden hizmetler.
Ve bunların tamamı da kentin Tepebaşı bölgesinde.
Bundan sonra gelecek hizmetlerin de yine bu bölgeye olacağını da söylemek gerekli.
Bu yüzden Sivri ve yönetimi 'hükümet, hizmetleri kendi bölgelerine yapıyor' diye ne kadar övünseler azdır...

Konuyu açalım biraz...
Odunpazarı Belediyesi'nin bölgesini göz önüne getirin.
Ortada sıkışmış kalmış bir alan var.
Çünkü, Ankara yolu, sanayi bölgeleri ile adeta kapatılmış.
Yeni bir yerleşim bölgesi kurmak imkansız ötesi bir şey.
Seyitgazi tarafına el atsanız, koskocaman bir mezarlıkla kapatılmış bir alanla karşılaşırsınız...
Adeta bölgenin büyümemesi için bir set gibi kurulmuş oraya.
Diğer taraf ise eğitim kurumlarıyla setlenmiş!
Osmangazi Üniversitesi'nin bölgeye kurulması ve dev bir alan üzerinde yer alması, bölgeyi kapatan bir başka unsur.
Anlayacağınız;
Geçmişte kent planları yapılırken, Odunpazarı'na büyüme ya da yaşama imkanı verilmemiş.
Bundan sonra Odunpazarı ancak kendi içerisinde gelişecek.
Daha fazlasını beklemek çok zor hatta olanaksız!

Fiziki anlamda yaşanan bu şanssızlık mutlaka ki, sosyal hayata da etki ediyor.
Bakın son yıllara...
Kent hayli gelişim gösterirken, birbiri ardına yatırımlar gelirken;
Odunpazarı'na tek bir yatırımın geldiğini görebildiniz mi?
Arka arkaya açılan dev alışveriş kompleksleri, oteller, sosyal donatılar, spor alanları vs.
Hepsi Tepebaşı bölgesi içerisinde...
Bunun en başlıca nedeni kuşkusuz Odunpazarı'nın çepeçevre sarılmış olması.
Diğer bir suç nedeni son yıllarda bölgeyi yönetenlerin imar planlarını kentin geleceğine uygun biçimde yapmamaları...

Tepebaşı bölgesi, Ahmet Ataç'ın ilk belediye başkanlığı döneminde bunu çok iyi aşmıştı.
O yıllarda, Odunpazarı Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ile kavga etmeyi seçerken;
Ahmet Ataç, tam tersine Büyükşehir Belediyesi ile birlikte hareket ederek;
Bugünkü Tepebaşı'nın ortaya çıkması için planlarını yapmıştı.
Ve bugünde o planlar sayesinde, Tepebaşı hızla büyümeye devam ediyor.
Bundan sonra da sürekli büyüyecek!
Ayrıca;
Bozüyük'e kadar varmasını düşündüğümüz bu büyüme ve gelişimin, Tepebaşı bölgesinde yaşayan insanların kent yaşamlarına da, ne derece etki edeceğini tahmin edebilirsiniz...

Anlatmak istediğimiz şu;
Plansız kent yerleşimi, yıllar öncesinden Odunpazarı bölgesinin talihini böylesine kötü bir biçimde çizmiş.
Oysa yıllar önce kent planları, geleceğe dönük, akıllıca ve gelişime açık bir şekilde yapılsaydı;
Bugün Odunpazarı bölgeside kentin, son yıllardaki büyük gelişiminden payını alabilecekti.
Ancak olmadı, bundan sonra da olmayacak.
Bu çok açık.
Baksanıza;
Hükümet projelerinden bile nasibini alamayan bir Odunpazarı var ortada.

Aslında Büyükşehir Belediyesi'nin kentin önündeki yılları kapsayan ve meclisinde yeni kabul ettiği imar planlarına çok fazla direniş bundan kaynaklanıyor.
Birilerinin işine bu planlar fena halde gelmiyor.
Siyaset yapmak uğruna, sırf Büyükerşen'e muhalif olmak uğruna kentin geleceğini düşünmeyenlerin olması, bir kent adına ne kadar da üzücü...