Önceki gün Eskişehirspor'un kendi tesislerine yaptığı antrenmanında ki taraftar resimlerine baktım da...
Taraftar tribündeki enerji deposudur.
Taraftar kulübün dar zamanlarının para kasasıdır.
Taraftarın sırtına yükü bindirdikçe, yöneticiler rütbe alır.
Transferdeki kazıkların parasını da taraftar öder, acının kirasını da.
Yetmez!
Kulüplerin vergi borcunu da öder.
Taraftara "12. adam" derler. Topu topu o kadar.
Eğer o taraftarlar kulübün sattığı formayı sırtına geçirmezse. Yöneticiler onu da reddederler!
Bilinmelidir ki...
Kulüp başkanları ve yöneticiler, taraftarın tepkisini asla vergiden düşemezler.
Ama geçen seneye bakıyorum da...
Zamanın gerisine koşup, bugünleri mi haber verelim?
Aldığı parayı hak etmeyi reddeden bazı futbolcuların, utanma duygusunun olmadığını mı anlatalım?
Bu tip oyuncuları bizler eleştirirken, tribünlerin çığlık çığlığa alkış tuttuğunu mu hatırlatalım?
Eskişehir'de yalan hayallerin müşterisi boldur mu diyelim...
Transfer mevsimi açıldığında, gerçeklerin kapısı da açılıyor. Her taraftar kendisinden yana olanı haklı buluyor. Birileri yuhalarken, birileri alkış tutuyor bu kirli oyuna. Ahlaksızlık sergisine ve kulüplerin sevgisine "otlak" olurken ruhlarımız. Bizler de uyuyoruz, "koyun koyuna!"
Ancak!
Hem cebinden, hem kalbinden veren tribünlerin felsefesi olmalı. Onlar sadece takımlarına değil. Kendilerine karşı yapılan haksızlığa karşı da örgütlenmeli. Para ağacı olarak görülmekten gocunuyorlarsa eğer!
Kişilerin taraftarı olmak ile takımın taraftarı olmak arasında buz gibi gerçekler yatıyor.
Ama ne acıdır ki 2 yıldır yaşanan olumsuzluklarda herkes sessiz sinema oynuyor.
Son 2 yılın manzaralarında gördük ki...
Eskişehirspor; dört yanı yönetim beceriksizliğiyle dolu bir kulüp.
Hey gidinin şehri hey!
Hangi yanına baksanız bataklık.
Yorumculara bakın. Ucuz tartışmalarla, çıkış yolu arayan delikanlılara!
Futbolcuların bu kadar para ettiği bir memlekette, popüler soytarılık mı para etmeyecek?
Hadi bu transfer meselesini kapattık diyelim? Eskişehirspor'un en can alıcı yerleri olan kaleci ve defans bölgesinde ki boşluğu kim kapatacak.
Bu zihniyet ile Skibbe'nin bu şehirde işi çok zor. Onu anlayacak ve belli bir sistemin oluşmasına sabırlı olacak bir kesim var mı?
Transfer dönemlerinde bu kadar para harcayan kulüplerin, vergi borçlarını bizler ödüyoruz ya...
Futbolda hazır bir şike soruşturması varken, bizlerinde dönemlerin Maliye Bakanları hakkında soruşturma açılmasını istemek, en doğal vatandaşlık hakkımız neden olmasın?