Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan'ın düzenlediği basın toplantısından öne çıkan pek çok başlık var.
Sırası geldikçe yazıyoruz.
Bunlardan birisi hava ulaşımına dair...
***
Rektör Gündoğan havaalanının işletim sistemine dikkat çekiyor.
"Dünyada havaalanı işleten tek üniversiteyiz" diyor.
Aslında kimsenin çokta dikkat çekmediği bir konu bu.
Çünkü işler tıkır tıkır yürüyor.
Oysa bir uçak havaalanına inmeye başladığında en az 24 personel operasyonda oluyor.
Kuşkusuz bu kişilerin istihdamı üniversite üzerine yük...
Ancak üniversite büyük bir fedakârlık yapıyor.
Eskişehir'in havasahasını kapatmamak adına bu görevi sürdürmeye devam ediyor.
***
Hasan Polatkan havaalanına iniş yapan uçak sayıları daha ilginç.
Bu rakamları daha önce yaptığımız haberlerde verdik ama;
Dikkat çekeceğimiz başka bir konu var.
Devletin kurup işlettiği ve bölgeye hitap eden Zafer Havaalanının yoğunluğunun çok üzerine çıkan bir havaalanından söz ediyoruz.
Sadece Brüksel ve Umre uçuşları bile fark yaratmaya yetiyor.
Bu da üniversitenin başarısını bir kez daha öne çıkarıyor.
***
Aynı farkın iç hatlarda ortaya çıkması çokta zor değil.
Sürekli Eskişehir'deki yolcu potansiyelinin kışın doğu bölgelerine, yazın turizm bölgelerine yetecek kadar olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
'Siyaseten' İstanbul uçuşlarının hep boşa çıktığını en azından saat düzenlenmesi yapılarak denenmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Tüm bunlar planlanıp rakamlara döküldüğünde Eskişehir'in iç hatlarda da önemli bir nokta haline gelebileceğini söylüyoruz.
***
Anadolu Üniversitesi üzerindeki onca yüke rağmen bu konuda da adım atmış.
Eskişehir hava ulaşımı için yolcu potansiyeli ve hava ulaşımı güzergahlarına dair üzerinde uzun çalışmalar yapılmış rapor hazırlamış.
Akademik çalışma ürünü bu raporu da uçuş firmalarının önüne koymuş.
Rektör Gündoğan; "Bu çalışmaya şirketler kayıtsız kalamaz" diyor.
Kalmamaları da gerekli.
Çünkü o rapor hava ulaşımında Eskişehir'i siyasetten, bilimsel gerçeklere geçiren çalışmadır.
İçerisinde uçuş şirketlerini 'kar' edebilecekleri yazdığı takdirde hiçbir firma o raporu zaten görmezden gelemeyecektir.
Ve şirketler bu sayede bizim yıllardır hasretini çektiğimiz tarifeli seferleri bu kez 'bir daha iptal edemeyecekleri' şekilde başlatacaktır.
O nedenle uçuşlara dair müjdeyi şimdiden beklemeye başladık.

NOT 1; URAYSİM'e dair yazımızda Anadolu Üniversitesi'nin artık şehirle bütünleşmeye başladığını duyurmuştuk. Tarifeli uçuşların başlaması için girişilen mücadele bu tezimizi güçlendiriyor. Anadolu Üniversitesi'nden daha fazla gelişme göreceğimizi de şimdiden söyleyebiliriz...

NOT 2; Havaalanına ilişkin bir beklentimizi de duyurmuştuk. O da havaalanının fiziki kapasitesinin yetersizliğini giderilmesine dairdi... Bu yönde de şehrin beklentisinin sürdüğünü de ayrıca bir not olarak düşelim...