
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TAŞERON ÖRGÜT
PKK'nın, İskenderun ve Şemdinli'de Mehmetçikleri şehit etmesi, KCK' yı kullanarak, halk otobüslerinde, masum insanların Molotof kokteylleri ile yakması ve çocukları sokağa sürülüp, güvenlik güçlerinin taşlatılması, işyerlerini harabeye çevrilmesi, kişi/kişilere göre, değişik manalar ifade etti.
AK parti Grup toplantısında, Başbakan Sayın Erdoğan, PKK' nın Ümraniye davasının, taşeronu olduğu söyledi. MHP lideri Bahçeli ise "AKP, küresel siyasi taşerondur. PKK, küresel, silahlı taşerondur. Her iki taşeron da, ülkemizi yıkmak için yıkım ihalesini almışlardır" dedi.
Oysa PKK' nın hedefi, KCK' nın, şu yeminin de açık ve nettir. "Her şart altında halkların iradesini esas alarak demokratik Türkiye ve özgür, demokratik ve konfederal bir Kürdistan'ın inşası için çalışacağıma, Kürdistan ve Anadolu halkları için kadın özgürlüğüne ve ekolojiye dayalı demokratik bir toplumsal düzeni hedef alacağıma, Demokratik Konfederalizm bayrağı altında örgütlü, iradeli bir halklar topluluğu ve çağdaş bir toplum için çalışacağıma, demokratik Ortadoğu ve özgür Kürdistan şiarı altında barış, halkların kardeşliği ve özgür birliğinden yana olacağıma, bütün dinlere, etnik ve mezhepsel kimliklere hoşgörülü ve saygılı yaklaşacağıma, çalışmalarımda hiçbir kişisel çıkar gözetmeden, eşitlik ve özgürlük temelinde Kürdistan ve Türkiye halklarının haklarını, çıkarlarını ve birliğini layıkıyla savunacağıma, önderliğe, tüm devrim şehitlerine, demokratik ulusal değerlere, halklara ve sözleşmeye bağlı kalacağıma dair tarih, insanlık ve halkların huzurunda tüm kutsal değerlerim ve şerefim üzerine ant içerim." .
KCK ile ilgili hazırlanan iddianamede, " KCK YEMİNİ", BDP' li bütün belediye başkanları, meclis üyeleri, belediye çalışanları ve milletvekilleri ile KCK ile dirsek temasında bulunmuş herkese yaptırdığı söyleniyor. Hatta KCK ile ilgili hazırlanan iddianamede, belediye başkanlarının, maaşlarının, bir kısmını KCK' ya aktardığı da yer alıyor.
Elbette terör olaylarından, KCK ve PKK sorumludur. Ancak siyasetçilerinde az veya çok, terör olaylarının, bu boyuta gelmesinde payı vardır. Çünkü siyasetçiler, özellikle de AKP iktidarı, terörle müzakere ederek, terörü muhatap alarak, terörü, bir anlamda meşrulaştırarak veya teröristi ikna ederek, etkisiz kılacağını zannetti. Maalesef bu yanlışlık, terörü, daha da azdırarak, bugünkü boyutlara getirdi. Bugün ise Başbakan Sayın Erdoğan, PKK' nın, Ümraniye davasının taşeronu olduğunu söylüyor.
MHP Genel Başkanı Sayın BAHÇELİ ise "2002'de terörü bitme noktasında devralmışlardı. 8 yılda 800 şehit verildi. 'Açılım'dan bu yana 130 şehit verdik. Açılım denen safsata ile terör cüret kazandı, etnik bölücülüğün de önü açılmış oldu. Maalesef AÇILIM' la, teröristleri ikna ederek, terörü bertaraf etme yanlışlığına düşüldü." dedi.
Cumhurbaşkanının, 'Türkiye'de güzel şeyler olacak', Başbakan'ın "Anaların gözyaşı dinsin' söylemleri, özellikle de açılım vaatleri, buna paralel bazı gelişmeler, PKK ve yandaşlarını umutlandırdı. En kötüsü de teröristlere, istediklerini, teröre başvurmadan alabilecekleri umudu verildi. Habur Kapısı'nda yaşanan odur. Teröristler, terörist kimlikleriyle gelmişler ve artık bizim istediğimiz olacak düşüncesine girmişlerdir. İktidar da o anlayışla onları karşılamıştır.
Başbakan Sayın ERDOĞAN, PKK için, "taşeron", "figüran", "enstrüman" gibi ifadeler kullandı. Örgütün, arkasında başka güçler olduğunu söyledi. Başbakan, PKK'yı suçlarken, söylediği bu sözlerin arkasında, kimleri işaret etti? PKK kime taşeronluk yapıyor? Bunlara açıklık getirmemişti. Ancak gurup toplantısında, PKK' yı, Ümraniye Davasının taşeronu olarak ilan etti. Oysa PKK' nın, Fransa, ABD, AB, Libya, İsrail ve BAZANİ tarafından desteklediği, hep söylendi.
Öte yandan AKP iktidarı, bir taraftan, İsrail ile kavga ediyor gözükürken, diğer yandan da İsrail' in, desteklediği Barzani ile sarmaş dolaş görüntüler vermekten de çekinmiyor. İran devleti, PKK dağda, şehirde silindir gibi eziyor, AKP iktidarı ise PKK'nın hamisi, ABD ve İsrail' in, can dostu Barzani'yi "Mesut Abi" diye Ankara'da ağırlıyor. Her geçen günde, terör örgütü PKK'nın, hamiliğini yapan peşmerge reisi Mesud Barzani ile işbirliğini geliştiriyor.
Şu bir gerçek ki, PKK' nın arkasında, AB yanında, Fransa, ABD, LİBYA gibi ülkeler ve BARZANİ var. Ayrıca ABD ve Barzani, Türkiye ile oynadıklarını, artık inkâr bile etmiyorlar. PKK'yı, kullandıklarını, açıkça ve alay edercesine gösteriyorlar. Amerikan ordusu ve Barzani güçlerinin isterlerse, PKK'yı, Kuzey Irak'ta, birkaç gün içinde toplayabileceğini ve "Üçlü mekanizma", "istihbarat paylaşımı" gibi saçmalıklarla PKK'yı, koruma ve kollamayı, gizlediklerini herkes biliyor.