4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TAVUK ÇİFTLİKLERİ VE ÇEVRE

Ülkemizde, bazı tavuk çiftlikleri, insan sağlığını tehdit ediyor. Araştırmalarına göre, bu tavuk çiftlikleri kanser, asit yağmuru, kene tehlikesi ve çeşitli hastalıklara neden oluyor. Çevreye atılan tavuk ölüleri, bazı hayvanlar tarafından tüketiliyor ve bu durum, hem hayvanlar, hem de çevre için tehlike arz ediyor. Sivrihisar İlçemizdeki tavuk çiftliklerinden de bu yönde şikâyetler var.
Nitekim Sayın Nevin ARIN, gönderdiği mesajda," Sivrihisar' ın, arka tarafında, Hisar önü mevkisinde, ... atıklarını atıp, sağa sola yayılıyor. sinek çöp akbabalar canlı civcivler var. Yaktıkları zamanda, Böğürtlen köyüne, koku yayılıyor. Hatta orada naylondan ev yapıp, yaşayan insanlar var. Köyümün suları kirletiliyor. Köylü çöplüğün, bir başka yere taşınmasını istiyor" dedi.
Ayrıca Sayın ARIN, kent konseyinde çalışırken, konu ele alınıp incelemenin yapıldığını, ihtar yazısı da mevcut olduğu. Vatandaş şikâyet ettiğinde, çukurların kapatıldığını, Bir müddet sonra yine aynı durumunn tekrarlandığın da vurgulamış.
Hisar meşkindeki tavuk çöplüğü, Sivrihisar'daki çeşme sularını da kirletebilir.
Oysa tavuk çiftliklerinin, çevre kirliliği yapmamaları için, ne yapacakları mevzuatta belirtilmiştir. Mevzuata göre de tavuk çiftlikleri, kurulmadan önce, Dönüşüm Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) hazırlanır ve ilgili kurumlar tarafından kabul edildikten sonra, hayata geçer. İlgililerde sürekli denetim yapar.
Sivrihisar'daki, tavuk çiftliklerinin, CED raporları var mı bilinmez ama çevreyi kirletmeleri için, arazi büyüklüğü ve niteliği, yerleşim yerine olan mesafesi, yüzeysel su kaynaklarına olan mesafesi, hâkim rüzgâr yönü, taban suyuna olan yakınlık, su temini, diğer hayvan çiftliklerine mesafesi, ulaşım, rakım vb. unsurlar gözetilerek gerçekleştirilir.
1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren, ''Koku Yönetmeliği'' nedeniyle sektör cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecek. Mevzuat uyarınca, atık ve koku sorunu nedeniyle, tavukçuluk işletmelerinin, yerleşim yerine, en az 500 metre, ormana ise 150 metre uzaklıkta kurulması gerekiyor.
Bu unsurlar gözetilerek kurulan Tavuk Çiftliklerinin, çevre kitliliği yapacak, olan dışkı, ölü tavuklar, koku, Kırık ve çatlak yumurtalar, atık su, katı atıklar, Emisyon(toz ve yakıt kaynaklı), ambalaj atıkları, atık yağ, tıbbi atıklar vb. unsular çevre kirliliği yaptığında mutlaka bu unsurlarla ilgili, tedbir alınması zorunludur.
Ayrıca Tavuk Çiftlikleri, su kirliliği (Yeraltı ve yüzey sularında nitrat vb. Toprak kirliliği, Hava kirliliği (Koku-sera gazı etkisi), Görsel Kirlilik, Gürültü kirliliği, Haşere oluşum, Bitki örtüsünün zarar görmesi vb. gibi alanlarda da kirlilik yapar.
Bu alanlarda, özellikle de su kirliliği (Yeraltı ve yüzey sularında nitrat vb. Toprak kirliliği) olmaması için ciddi t tedbirler alınmalıdır. Çünkü Sivrihisar' da, tavuk çiftliklerinin olduğu bölgede, halan kullanılan, yer altı suyu mevcuttur. Yer altı suları kirlenmesi halinde bölgede yaşam biter. Ayrıca bugün, yer altı sularını temizleyecek teknoloji de yoktur.
Tavuk çiftlikleri ile ilgili mevzuata göre, kümes içindeki kontrolün optimum şartlarda olması, havalandırma fan çıkış yerinin, yerleşim yönü aksi istikametinde kurulması,
fan çıkışı etrafının paneller ile çevrelenmesi, fan çıkışlarına, su perdesi ve benzeri sistemler kurulmalı, Tesis alanı etrafının ağaçlandırılması, Koku Oluşturan Emisyonların Kontrolü Yönetmeliğinin 7. Maddesine uymaları gerekiyor.
Mevzuata göre, ölü tavuklar, yakma fırını, ölü havan çukuru veya Rendering tesisinde, işleme şeklinde bertaraf edilmek zorundadır.
Ölü tavuk çukurları, akarsulardan uzak, yeraltı sularını kirletmeyecek, Ölü tavuklar, en az iki metre derinliğinde, çukurda kireçlenerek gömülecektir., Üzeri 30 cm. toprakla kapatılacak, bu tedbirlere rağmen, yer altı sularını kirletebilir. O nedenle de bu çukurlar mutlaka yeraltı sularını, kirletmeyecek şekilde yapılmalıdır
Kanatlı eti üretiminde, dünyada, 15. ülke konumundaki Türkiye'de, tavukçuluk sektörünün neden olduğu çevresel sorunları, mutlaka dikkate alınmalıdır Ayrıca Türkiye'de, yılda 10 milyon ton tavuk atığı, (gübresi) ortaya çıktığı, bu atık, azot ve asit oranı çok yüksek olduğu için, doğrudan gübre olarak kullanılamıyor. Kapalı depolarda, bir süre tutulan bu atıklar, daha sonra doğaya atılıyor. Atıklardaki nitrat taban sularına karışarak, içme sularının kirlenmesine, kokular ve gübre üzerinde üreyen sinekler de çevre kirliliğine neden oluyor.
Oysa ülkemizde, tavuk çiftliği atığının, biyogaz üretiminde veya işlendikten sonra gübre olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak, yatırım maliyeti yüksek olduğu için, şimdiye kadar, bu alanda fazla yatırım yapılmadı. Çok az sayıda, biyogaz tesisi veya gübre işleme tesisi bulunuyor. Oysa Türkiye, tarım toprakları, organik madde açısından son derece fakirdir. Pekâlâ, tavuk çiftliği atıklarının işlenerek, organik gübre olarak değerlendirilebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi