4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TBMM VE DÜZ OVADA SİYASET!

Son yıllara, bazı siyasi liderlerin, PKK ve yandaşlarına, " TBMM ve düz ovada siyaset yapın" önerisi, hep gündem de oldu. Oysa düz ovada siyaset yapan, Güneydoğu Bölgesi'ndeki 57 belediye başkanı ve 22 Temmuzda TBMM' ye giren DTP' li milletvekillerin, yaptığı siyaset ortada
Geçen hafta düz ovada ve TBMM'de, siyaset yapanların, Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde düzenlediği, mitinge, yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Mitinge katılanlar ölen PKK'lılar için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunurken, 'zafer işareti' yaptılar. Mitingde, terör örgütünü simgeleyen flamalar ile 'Demokratik birlik için, demokratik özerlik', 'Bütün Kürtler kardeştir', 'Savaşa hayır', 'Çözüme demokratik anayasa gereklidir', 'Gençlik her şeye hazırdır', 'Ya gerçek demokrasi, ya da hiç', 'Savaşa karşıyız, sonucuna hazırız' pankartları taşınırken, sık sık 'PKK halktır, halk burada', 'Başkan Apo' sloganları atıldı.
Kürtçe konuşan DTP Genel Başkan Vekili Sema Irmak, çarenin operasyonda olmadığını, mecliste olduğunu belirterek, Kürtler 'in iradesine kulak verilmesini istedi. Irmak, "Kürtler'e sesleniyorum, haysiyet ve onurunuza sahip çıkın, nankör olmayın. Kim ne derse desin yolunuza devam edin." sözleri dikkat çekici olduğu kadar düşündürücü idi.
Konuşmasının büyük bölümünü Kürtçe yapan Selim Sadak ise, "Ant içerim ki, söylemlerimizden anlamazlarsa, çok pişman olacaklardır. Biz namusumuzu, onurumuzu terk etmeyeceğiz. Başbakan Erdoğan'ın 'sözün bittiği yer', Dışişleri Bakanı Babacan, 'aksiyon' diyor. Sözün bittiği yerde macera ve felaket başlar. Sözün bittiği yeri söyleyen sözün bittiği yerde her şey var. söz biterse insanlık dışı her şey olabilir. Sayın Bakan, Eğer aksiyondan kastettiğiniz operasyonsa bununla bugüne kadar hiç bir şey elde edemezsiniz. Güney Kürdistan'ı (Kuzey Irak'ı kastediyor) operasyon adı altında işgal etmek felaket demektir. Bu milletin iradesi için barış ve demokrasi için PKK ve Öcalan'ı muhatap almaları gerekir. Başka çare yok.." Sözleri ile adeta meydan okudu. PKK ve yandaşlarına, düz ovada siyaset önerisi yapan politikacılar bu ve benzer gelişmeler karşısında, ne düşünürler bilinmez ama düz ovada siyaset yapanlar, PKK' dan daha da tehlikeli duruma geldiği de ortada.
Maalesef düz ovada siyaset yapan Güneydoğu' daki 57 Belediye Başkanı ve TBMM' deki DTP milletvekilleri, ne değişebiliyor ne de siyasetin gereğini yapabiliyorlar. Bu yüzden de Türkiye' de, "ETNİK" nefreti, adeta körüklüyorlar. Böyle devam ederse toplum, bir kutuplaşma ve çatışma ortamına doğru hızla sürükleniyor.
Tük halkı ve siyasi otorite, artık gerçekleri görmelidir. PKK silah kullanarak, TBMM ve düz ovada siyaset yapanlar da, siyasi tahrikler yaparak, Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek istiyorlar. .
PKK ve yandaşlarına, " TBMM ve düz ovada siyaset yap" diyeler, gelişmeleri çok iyi değerlendirerek, bir kez daha düşünmelidirler. Ayrıca Siyasi otorite ve Türk halkı, bu tür gelişmelerin karşısında olmalı, asla müsaade ve itibar etmemelidir. Çünkü Etnik nefret ve ön yargı Türkiye' yi, "KAOSA" sürükler
Nitekim CIA Başkanı George J. Tenet, " NEREDE BİR ÖNYARGI VE NEFRETLE KARŞILARŞAN MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA BİL Kİ ARKASINA DİNSEL VE ETNİK NEFRET VE ÖNYARGI VARDIR." demiştir
Bugün PKK hem ovada siyaset yapıyor hem de dağda silahla geziyor.
Güneydoğu'da, yerel yönetimlerin önemli bir bölümünü bu çizgide siyaset yapan kişiler ve parti kazandı. Bu konudaki örnekler, PKK'nın, "Dağda silah, ovada siyaset" çizgisini kanıtlayacak nitelikte.
Ayrıca da PKK'nın, TBMM ve ovada siyaset sorunu yok.
PKK'nın, "Dağda silah, ovada siyaset"inin talepleri, genel af, Kürtçe eğitim. Tek devlet de olsa "iki ulus"un kabul edilmesi ve Anayasa'ya geçirilmesidir. Oysa kısmi af çıktı... Eve dönüş yasaları çıkarıldı... Kürtçe bası yayınlar ve Kürtçe müzik serbestleştirildi. Kürtçe kurslar açıldı. Kürtçe televizyon ve radyo yayınları başladı. PKK silahı bıraktı mı?
Şu bir gerçek ki, Türkiye' yi bölmek için, "Kürt-Türk" düşmanlığı yaratma peşinde olan bazı güçler var. Oysa gelecek nesilleri, tek yönlü kin ve nefretten kurtarmak gerekiyor. Aksi halde toplumu, bir kutuplaşma ve çatışma ortamı ortamına itenler, faturasına da katlanırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi