4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TEMA VAKFI VE LİYAKAT!

TEMA Vakfı, Eskişehir İl Temsilcisi Sayın Halil Güngör'ün, görevinden, kendi isteğiyle ayrılmasından sonra, İstanbul TEMA " Deniz Ataç, Başak Yalvaç Özçağdaş ve Kenan Doğan" ekibinin, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliğine, hizmet eden onca gönüllü aday varken ve gönüllülerin, mutabık olduğu, yıllarca da TEMA' ya, gönüllü olarak hizmet eden Sayın Nadir ERDEM, müracaatı, kabul edilmezken, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliğinde çalışmamış ve TEMA gönüllüleri tarafından da tanınmayan, bir kişinin, görevlendirilmesi, tepki ile karşılandı.
Bu gelişmelerden sonra, TEMA Vakfı İl temsilciliğinde, toplantı yapan, gönüllüler, anahtarların teslim ederek, TEMA Vakfı ile aktif gönüllülük bağlarını koparmaları, TEMA İl temsilciliği çalışmaları aksatacak nitelikte olup yılların oluşturduğu ortama da zara verecektir.
Aday gösterilen, Sayın Nadir ERDEM, TEMA ailesiyle tanışması, 1996-1997 Eğitim-Öğretim yılında, TEMA Vakfının Ankara' da düzenlediği, 3 günlük Eğitmenlik Semineri ile tanıştı. 2001 yılının ilk aylarında Eskişehir TEMA da,) Yavru TEMA teşkilatını kurdu.. Daha sonra 2002 yılında eşi Güzel Erdem'i de, Yavru TEMA teşkilatını kurmaya teşvik etti.. Yıllar geçtikçe, Eskişehir TEMA içinde daha da aktif çalışmaya başladı, Bugüne kadarda pek çok etkinliğe ve TEMA ile ilgili çalışmalara katıldı.
TEMA İl temsilciliği için, Sayın Nadir ERDEM, işin ehli bir eğitimcimizdi. Kaynak yaratır, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirir, TEMA çalışmalarında gönüllüleri, takım haline getirir, doğru yerlere yerleştirir ve onların ihtiyaçlarını karşılar.
Bu çalışmalarına da TEMA VAKFI' daki icraatlarda, tanık olduk.
Yine Sayın ERDEM, gerektiğin de daha çok çalışır, en önemlisi de yaşanılan yoğun stres, tahammül eder. Yeni bilgilere ve gelişmelere, ayak uydurabilmek için de kendini sürekli geliştirir. TEMA Vakfında çalıştığı sürece, hata yapma gibi, bir lüksü de olmadığını da bilirdi. Çünkü söz konusu olan,"DOĞA" ve TEMA Vakfı' ydı.
TEMA Eskişehir İl Temsilciliğine atamada, değerlendirme, hangi kıstaslara göre yapıldı bilinmez ama idarecilikte, deneyim ve tecrübe, özellikle de işinin ehli olması şarttır. Ayrıca işinin ehli olmak, sadece bilgi sahibi olmak değildir. İşinin ehli, her şeyi bilen, kendisi çözen kişi, hiç değildir. Tam tersine, bildiğini çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, her an güven ve ihtiyaç duyulan, çevresi tarafından da sevilen kişidir.
TEMA Vakfı'nın, Eskişehir il temsilciliğine yapılan atama değerlendirildiğinde, Liyakatin gözetilmediği ortadadır. Çünkü dünyada, işe girişte ve atmalarda ve yükselmede; din, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç veya benzeri ayrılıkların dikkate alınmaması ve hiçbir kişiye, ayrıcalık tanınmaz. Atamalarda, Liyakat ilkesi ise ön plandadır. .
Ülkemizde ise ne eşitlik, ne de liyakat konusuna uyulur. Genellikle de atamalar "POLİTİK" ve "ELİT" güçler hakimdir. Böyle olunca da istenmeyen sorunlar, yaşanmaya başlar. Yapılan hata net bir şekilde görülür ama iş işten geçmiştir.
Öte yandan Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana, yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. Kur'an-ı kerimde, mealen buyruluyor ki:(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]
İşinin ehli insanlar, hem devletin, hem de kentlerin ve kurum/kuruluşların, yüz akıdır. O nedenle de görev, işi hakkı ile yapabilen kimseler verilmelidir. Adam kayırmak, adama göre iş vermek, o alanda, başarısızlığı, önceden kabul etmektir. O nedenle de her zaman, işin ehli ve işe göre adam seçmelidir.
Yöneticiler, görevlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmek için, bazı yetenek ve özelliklere, sahip olmalıdırlar. Kendine güvenen ve başkalarına güven verebilen, olgun kişilikli, ilişkilerinde samimi ve empati yapabilen, geleceği görebilen yöneticiler, çalıştıkları kurumların başarısında, önemli bir role sahip olurlar. O nedenle de TEMA Vakfı, yöneticileri, TEMA Vakfı' nda, yıllarca çalışan gönüllülerin içinden, bu meziyetlere sahip insanlarımız arasından atanmalıdır.
İstanbul TEMA Vakfı'nın, Eskişehir İl Temsilciliğine, yaptığı atama bir " "VEFASIZLIK" tır. Çünkü Sayın Nadir Erdem ve Aktif gönüllülük bağlarını koparan gönüllüler, yıllarca vakfa hizmet etmiş, hatta her biri, maddi katkıda bulunarak da TEMA Vakfı'na, bir bina kazandırarak, ülkemizde, bir ilki başarmışlardır.
Ayrıca GÖNÜLLÜ OLMAK", herkesin harcı değildir. Gönüllülük, bir yaşam biçimidir. Toplumsal projelere, karşılıksız katılmaktır. Herkes gönüllü olamaz. Çünkü gönüllüler, kendi kendisini motive etme yeteneğine sahip, başarmayı, öğrenmeyi ve paylaşmayı ilke edinmiş, iyi ve doğru olduğuna inandığı, bir amaç uğruna çalışan, emeğinin karşılığını 'geleceği yakalayarak' alacağını bilen, nitelikleri olan, insanlarımızdır.
Hala bu gerçeği gözetmeyen ve değerlendirmeyen, kişi/kişiler varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi