1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Temsil kabiliyeti...


2002 seçimleri.
AK Parti listesinden Milletvekili seçilen Muharrem Tozçöken Emniyet kökenli bir isimdi.
Memuriyetin bitmesiyle siyasetin başlangıcı aynı döneme denk gelmişti.
Aslında fena da vekilli yapmadı ama, parti içinde bir türlü kabullenilmedi.
Parti içinde, etrafında bir ekip oluşturamadı.
Genler uyuşmadı...
Kabullenmedi bir türlü.
Bu yüzden de, AK Partinin temsil kabiliyetini elinde tutamadı.

Xxx

Tayfun İçli Bakanlık yapmış bir isimdi.
Partisi DSP'nin barajı aşma imkanı olmadığı için milletvekili olma imkanı da yoktu.
Tayfun İçli'ye adeta bir piyango vurdu.
DSP ile CHP seçim işbirliği yaptı.
DSP'ye bazı illerden kontenjan tanındı.
Bunlardan biri de Eskişehir idi ve Tayfun İçli Eskişehir CHP listesinin başına kondu ve Milletvekili oldu.
Her ne kadar Tayfun İçli milletvekili seçildikten sonra DSP'ye dönse de, daha sonrasında yine CHP'ye dönüş yaptı.
Fakat, hiç bir zaman Eskişehir'de CHP'li gibi kabul görmedi.
CHP'liler bir türlü kabullenemedi kendisini.
O yüzden yanında kimse bulamadı.
CHP'yi temsil etme kabiliyeti yoktu, vekilliği sürecinde de bu temsili sağlayamadı.

Xxx

Nedim Öztürk, MHP'den aday olması beklenirken zamanın DYP'nden Eskişehir adayı oldu.
DYP barajı aşamadı, o da ilk denemesinde vekil olamadı.
Sonrasında AKP ye girdi.
2007 de, önce listeye girdi, ardından Milletvekili oldu.
İyi de vekillik yaptı aslında.
Fakat AKP tabanında bir türlü kabullenilmedi.
Arkasında kendisine destek verecek bir ekip oluşturamadı.
Parti içinde açık açık bir kabullenememe ve direnç vardı.
Bu yüzden temsili tam anlamıyla gerçekleştiremedi.

Xxx

Süheyl Batum, ismi DP Genel Başkanlığı için geçen bir isimdi.
Bir anda CHP de buldu kendisini.
CHP'de bir anda Genel Başkan yardımcısı oldu.
Ardından da Eskişehir Milletvekili oldu.
Tüm bu saydıklarımız 4-5 ay içinde oldu.
Eskişehir milletvekili oldu ama Eskişehir'de, parti çevresinde bir türlü kabullenilmedi.
Çevresinde oluşturabildiği ekip 3-5 kişi ile sınırlı kaldı.
Kısacası..
Eskişehir'de CHP'yi temsil etme anlamında ne etkin ne de başarılı olabildi.

Xxx

Eskişehir'de milletvekilliği yapan dört isimden bahsettik.
Dört ismin ortak özelliği, milletvekili seçilmelerine rağmen gerek Eskişehir'de, gerekse partileri içinde tam anlamıyla benimsenmeyen, kabul görmeyen ve "Bizi tam anlamıyla temsil etmiyor" diye düşünülen isimler olmasıydı.
Şimdi...
75 gün sonra bir seçim var.
Partilerin milletvekili aday adayları arasında, kendi partilerinin içinde bile temsil kabiliyeti oluşturamayacak, kabullenilmesi mümkün olmayan, vekil olması halinde bile tıpkı yukarıda saydığımız isimler gibi, arkasında ekip dahi kuramayacak isimler var.
Bu isimler, aday ya da milletvekili olur mu bilemiyoruz...
Fakat bildiğimiz bir şey var ki: o da, vekil olduklarında yukarıda saydığımız isimlerden bir farkları olmayacağı.
Ve ne yazıktır ki bu isimler ola ki vekil olduklarında:
Ne kendi partileri içinde kabullenecek ve değerli olabilecekler...
Ne de...
Kendileri seçildikleri partinin temsil kabiliyetini ellerinde tutabilecekler...
.......


Anketlerin sonuçlarına inanalım mı?

Bir parti ile anlaşma yapan firma, yaptığı araştırma sonrasında partinin oy oranını ortaya çıkartmış.
Sonuçları bir rapor haline getirerek, parti genel başkanının eline vermiş.
Aradan kısa bir süre geçmiş.
Aynı firma aynı partinin oy oranları ile ilgili ikinci bir araştırma yapmış.
Bu defa ortaya çıkarttığı sonuçlar, ilk tespit ettiği sonuçların yüzde 8-9 gerisinde çıkmış.
Parti yöneticileri şaşırmış bu işe...
-"Nasıl olur da bir iki ay içinde partinin oyu 8-9 oranında geriler? Bunun olması için olağanüstü bir olay da yaşanmadı?" diye merak ederken, işin aslı sonradan ortaya çıkmış.
Anket firması, partiden parasını alamadığı için intikamını rakamlarla oynayarak almış
...


-Bir Anket firmasının sahibi, seçimlerde aday olan bir isme randevu alarak gitmiş.
Önce kendini tanıtmış, ardından "Sizin için bir anket yapmamı ister misiniz?" diye sormuş...
Aday olan isim "Hay hay. Tabii ki iyi olur. Fakat bunun karşılığında size ne ödeyeceğim ?" diye sorduğunda Anket sahibi;
-"Ödeyeceğiniz para yüzde kaç oranında çıkmak istediğinize bağlı" cevabını vermiş...
***

Süleyman Demirel ünlü bir Anket firmasına seçim öncesi anket yaptırmış.
Firma sahibi anket sonucunu kendisine bir dosya halinde teslim etmiş.
Yapılan ankette Süleyman Demirel'in partisinin seçimlerde yüzde 26 civarında oy alacağı görülüyormuş.
Demirel aynı günün akşamı bu anket sonuçlarıyla televizyon programına çıkıp "İşte anket sonuçları. Yüzde 36 ile iktidara geliyoruz" deyivermiş.
Bunu televizyondan izleyen firma sahibi hemen yapışmış telefona. "Efendim bir yanlışlık oldu galiba. Benim size verdiğim sonuçlarda yüzde 26 yazıyordu ama siz yüzde 36 dediniz" deyince Demirel sinirlenip; "Herkes kendi işine baksın gardeşim" diyerek kapatmış telefonu.
***

Geçtiğimiz Milletvekili Genel seçim öncesinde İktidar Partisi, Türkiye'nin en ünlü 3 firması ile anket konusunda anlaşmış.
Adı sanı duyulmayan 4 ncü bir firma, ücretsiz anket yapmayı önermiş.
-"Hadi sen de yap bari" demişler.
Seçimler yapılmış sonuçlar alınmış.
Türkiye'nin en ünlü 3 firmasının seçim öncesinde verdiği rakamlar, seçim sonuçları ile büyük sapma gösterirken, adı sanı duyulmamış olan firma, iktidar partisinin seçimlerde alacağı oyu noktasına kadar tahmin ettiği ortaya çıkmış.
***

Sonuç olarak...
Bu ve buna benzer bir çok anket hikâyesi var.
Anket, seçimlerle birlikte sıkça gündeme gelen, çoğu insan için geçim kapısı haline getirilen bir meslek halini aldı.
Elbette...
Ciddi olarak yapılan ve seçimlerin sonuçlarını çok küçük yanılmalarla veren Anketler yapılıyor.
Bunun yanı sıra...
Gayrı ciddi, sırf para ya da yönlendirme için yapılan anketler de var.
O nedenle...
Duyduğunuz ve gayrı ciddi yapıldığını hissetmediğiniz her ankete çok da inanmayın...
Bu arada...
Ciddi yapılanların da olabileceğini hesap edip, anketsiz de kalmayın...
......


Gökçek fena tufaya gelmiş...

Melih Gökçek alem adam...
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ile girdiği ve AKP'yi de neredeyse temelinden sarsan diyalogu hala sürdürüyor.
Üstelik çoğu zaman başını derde sokan twitter söylemleriyle hedefi Bülent Arınç üzerinden kaydırıp, CHP'ye çeviriyor.
İşte önceki gün Twitter üzerinden bombalarına devam eden Melih Gökçek, bir yandan kendi partisinin genel başkan yardımcısı Bülent Arınç'a laf yetiştirirken, diğer taraftan da CHP genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin'e laf yetiştirmeyi ihmal etmemiş.
Gürsel Tekin'e yönelik yazdığı mesajlar arasında "Bizi CHP ile karıştırdınız galiba" diyerek, Eskişehir büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında 19 yıl hapis cezası istenildiğine dair gazetelerde çıkan bir haber metnini koymuş.
Sık sık olduğu gibi yine tufaya gelmiş anlaşılan.
Zira...
Büyükerşen'in, o sözünü ettiği davadan beraat ettiğini ya duymamış, ya da "Nasıl olsa beraat ettiğini kimse duymamıştır, yuttururum" diye düşünmüş...
........


Biraz da gülmek lazım
Kuyumcuya giren kadın ; 'Şu nikah yüzüğümü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız...?' diye sormuş.
Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış.
Yüzüğün üstünde 'Seni seviyorum' yazıyormuş.
Kuyumcu 'Hanımefendi neden bu yüzüğü kestirmek
... istiyorsunuz? Belli ki bir hatırası var' diye sormuş.
Kadın 'Bu benim nikah yüzüğüm. Kocamdan ayrıldım. Şimdi küpe istiyorum.
'Seni' kelimesi küpenin bir tanesinde 'seviyorum' kelimesi de diğerinde olsun.'
Kuyumcu yine sormuş 'Neden acaba?'
Kadının verdiği cevap :
'İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını göstermek için...!



Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi