-Alpu'nun Dereköy Camiinde yangın çıkmış.
Yangında Camii büyük hasar görmüş.
İlk arayıp, "Geçmiş olsun" diyen Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç olmuş.
Bunu demekle kalmamış, söz konusu köye gitmiş.
Köy halkı ve dernek yöneticileriyle görüşüp, "Merak etmeyin! Camiinizi eskisinden daha güzel bir hale getiririz" demiş.
-Yeni Sofça Köyü Camiinin eksikleri bir hayli fazlaymış.
Gitmedikleri yer kalmamış.
Tepebaşı Bölgesi sınırları içinde olmadıkları için Tepebaşı Belediyesi'ne gitmeye çekinmişler.
Bakmışlar kimseden fayda yok "Gidelim. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü" diyerek dayanmışlar Tepebaşı Belediyesi'ne.
Belediye "Hay hay" demiş, Caminin tabutlarına kadar ne kadar eksiği varsa tamamlamış.
-Yayla camii yıkılmış.
Bölge halkı "Ne olacak şimdi?" diye kara kara düşünürken, "belediye'ye gidelim" demiş biri.
Gitmişler.
"Tamam" denilmiş. "Yıkılan caminin yerine daha güzelini yaparız" demişler belediye'den.
-Her Ramazan ayına girilirken Tepebaşı Bölgesinde bulunan 160 Camii tepeden tırnağa temizlenmiş,
-Tepebaşı Belediyesi sınırları içindeki camilerin büyük bölümü ışıklandırılmış.
-Cenaze törenlerinde cemaatin güneşten ve yağıştan etkilenmemesi için camilere tenteler konulmuş.
-Camiler, cemaat'in namaz çıkışı oturup sohbet edeceği banklarla donatılmış.
-Her caminin çevre düzenlemesi yapılmış, bakımı belli periyotlara bağlanmış.
Anlayacağınız...
Tepebaşı Belediyesinin bölgesinde bulunan Camiler ve ibadethanelere yapmadığı kalmamış.
Hani diyeceğimiz o ki:
Geçtiğimiz günlerde Tepebaşı Belediyesi'nin yıllardır ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıttığı Kaban ve Bot dağıtımına bu yıl izin verilmedi ya...
Kaymakamlık Belediye'ye yazdığı yazıda açık açık "Artık Okullara girmeyin" dedi ya...
Tavsiyemiz, Tepebaşı Belediyesi ve Başkanı Ahmet Ataç'ı bana kalırsa bundan sonra Camilere de sokmayın.
Baksanıza çok oluyor bu Tepebaşı Belediyesi artık!
Bölgedeki okullara ne yapıyor, ne kadar yardımda bulunuyorsa, Camilere de yapmadığı yardımı bırakmıyor!
Aslına bakacak olursanız, kimse farkında değil ama Tepebaşı Belediyesi ve Ahmet Ataç Türkiye'de bir ilki Eskişehir'de yaşıyor.
Her belediye yapması gerekeni yapmadığı için eleştirilirken, Tepebaşı Belediyesi, yapması gerektiğini fazlasıyla yaptığı için Eskişehir'deki belirli çevrelerce eleştirilip, önü kesilmek isteniyor.
Mumla arasanız, böyle bir belediyeye böyle bir yaklaşımı ülkenin hiçbir yerinde, vallahi re billahi de bulamazsınız...
......
Kılıç iyi niyetli düşünüyor ama...
Türk İş Eskişehir temsilcisi aynı zamanda CHP üyesi bir isim.
Eskişehir'in en deneyimli sendikacılarının başında gelen bir isim.
Geçtiğimiz günlerde, Büyükşehir Belediyesi'nin Tramvay bilet gişelerini özelleştirme isteğine karşı çıktı.
Karşı çıkan sözleri üzerine parti disiplin kurulu tarafından savunması istendi.
Geçtiğimiz günlerde Es Gazete kendisiyle konuşmuş.
CHP'ye istediği savunmayı verdiğini söylemiş Necat Kılıç.
Ardından da...
-"CHP nin beni ihraç edeceğini zannetmiyorum. Benin bir sendikacı olarak ilk görevim, işçi hakkını savunmak. Ben de bunu yaptım" demiş.
Olay lk duyulduğunda bu sütunlarda yorumlamış ve "bir sendikacıya işçi haklarını savundu diye soruşturma açmak ne kadar doğru?" diye sormuştuk.
Hala da bu sorunun cevabını merak ediyoruz.
Necat kılıç, partinin kendisine bir ceza evereceğini düşünmüyor ama...
Bize kalırsa, uzaklaştırma ya da ihraç gibi bir sürpriz karar da çıkabilir diye düşünüyoruz.
Zira...
Soruşturma açılmasına "olur " diyenler, uzaklaştırma ve ihraç için de aynı anlaşılmaz tavrı devam ettirebilir.
.......
Kaldı mı
şurada 14 maç...
Eskişehirspor ilk yarıyı 10 puanla ve lig sonuncusu olarak bitirdi.
Sn iki maçta ise 4 puan toplayıp, puanını 14'e çıkarttı.
Bu ligde kalabilmesi için puanının en az 38-40 olması lazım.
Yani en az 25-26 puana daha ihtiyacı var.
Şu anda 14 hafta var ligin sona ermesine.
Bu 14 maçın 5'ini kaybederse, Eskişehirspor bu lige veda eder.
Yani...
Eskişehirspor'un ligde kalabilmesi için geriye kalan 14 maçın 9'unu kazanması lazım.
Ya da...
En az 8 galibiyet 2 beraberlik alması gerekiyor.
Olmadı...
7 galibiyet 4-5 beraberlik bile Eskişehirspor'u bu ligde bırakır.
Bunun dışında alınacak her türlü kötü sonuç, Eskişehirspor'un ligden düşmesi demek.
Tamam, ikinci yarı Eskişehirspor için daha değişik başladı.
Tamam, iki deplasmanda alınan 4 puan ilaç gibi geldi.
Tamam, son ki maçta alınan puanlar az da lsa ümit verdi ama...
Ortada bir hesap var.
Bu hesap, 14 maçta 5 yenilgiyi affetmeyecek bir hesap.
O yüzden...
Eskişehirspor bundan sonra oynayacağı her karşılaşmayı, düşmeme adına oynamak zorunda kalacak.
Ve bu zorunluluk, ligin belki de son maçına kadar devam edecek.
