Tepebaşı'nda bir kaç küçük yer haricinde fiziki anlamda eksik kalmadı.
Asfaltı, kaldırımı, parkı, temizliği tamam!
Tepebaşı'nda harıl harıl bunlar tamamlanırken, Odunpazarı'nda ise o yıllarda tarihi alan gündeme getirildi.
HHH
Tepebaşı tüm fiziki işlerini bitirip sosyal işlere başladı.
Odunpazarı'nda da tarihi alan gündeme getirildi.
Alanın yenileneceği ve yenilenen alanın kente kazandırılacağı söylendi.
***
Tepebaşı'nda vatandaş şehir hayatına karışmaya başladı.
Belediye aracılığı ile kültür gezileri kapsamında pek çok yeri gördü.
Kadınlar sporla tanıştı, el hünerlerini ticarete döktü.
Daha çok şehre karışan Tepebaşı halkı ortaya çıktı.
Odunpazarı'nda ise tarihi alanda görüntü değişikliği devam etti.
***
Tepebaşı gelişimini hep sürdürdü.
Belediye binasının bulunduğu alan kentin imajı oldu.
Batıkent gibi mahalleler yeni bir şehir haline dönüştü..
Şehrin çöküntüsü haline gelen Fabrikalar Bölgesi yeniden planlandı.
Ünlü oteller Tepebaşı'nda yatırıma koştu.
Diğer yatırımlar birbirini kovaladı.
Belki esnaf kızar ama Eskişehir büyük AVM'ler ile Tepebaşı'nda tanıştı.
O aralarda da Odunpazarı'nda tarihi alan gündemdeydi.
***
Zihinsel ve bedensel gereksinim duyanlar için ardı ardına merkezler açıldı.
Down Sendromlu Çocuklar iş buldu.
Okullardaki minikler diş kontrollerini tamamladı.
Alzheimer Hastası olanlar için merkez kuruldu.
Belde evlerinin sayısını ikiye katlandı.
Spor sahaları ardı ardına geldi.
İlk defa bir kenar mahalleye su sporları merkezi yapıldı.
İkincisinin projeleri yapıldı.
Kapalı Pazar yerleri peşi sıra bitirildi.
Tüm bunlar olurken Odunpazarı'nda tarihi alan ortaya çıkmaya başladı.
HHH
Tepebaşı'nda gece hayatı da renklendi.
Neyzen Tevfik Sokak bu tarz yaşam arayanların mekânı oldu.
Belki biraz eksikleri göze çarptı ama her kesimden insan kendisine bir eğlence merkezi buldu.
Sabaha kadar uyumayan, sürekli hareketli en önemlisi de bir o kadar huzurlu Tepebaşı ortaya çıktı.
Tepebaşı'nda bunlar yaşanırken Odunpazarı'nda ise tarihi alanda fotoğraflar çektirildi.
***
Sempozyumlar yapıldı Tepebaşı'nda.
Şiir festivalleri düzenlendi.
Konferanslar, paneller, söyleşiler yapıldı.
Ünlü yazarlar, sanatçılar Tepebaşı'na geldi.
Tüm bunlar olurken Odunpazarı'nda tarihi alanın reklamı yapılmaya başlandı.
Tarihi alana gelen gazeteciler de Eskişehir'i fuhşun merkezi yaptı.
Yetmedi;
Eskişehir'e karşı olmadık hakaretler diz boyunu geçti.
***
O sırada Tepebaşı ise aydınlanıyordu.
Odunpazarı ise her geçen gün geriye gitmeye...
Koskoca bir bölgenin talihi, tarihi Evlerin arasında yitip giden günlere kurban ediliyordu.
HHH
Neden böyle bir yazı yazdığımızı söyleyelim.
Kazım Kurt ile Ahmet Ataç buluşması bize çok anlamlı geldi.
Daha anlamlı olanı da ikilinin ziyaretleri sırasında söyledikleri oldu.
Ataç aynen şunu söyledi;
"Kol kola gireceğiz, Odunpazarı'nın kaybettiği yılları geri kazandıracağız." Dedi.
Ve en önemlisi, "Odunpazarı'nda da her yere eşit hizmeti götüreceğiz" sözüydü
***
Sırf bu iki cümle bile aslında Kazım Kurt'un omuzlarında ne kadar yük olduğunu anlatmaya yetti de arttı bile...
Bizim teminden beridir anlatmaya çalıştığımız da laf olsun işte...
