
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Terör gündemi ile toplanan CHP yönetimi, Eskişehir il yönetimini görevden alıyorsa...
Cumhuriyet Halk Partisi, Türk siyasi tarihi'ne altın harflerle kazınacak başarılarına bir yenisini daha ekledi!
Nasıl mı?
Hemen anlatalım.
Önceki gün Dağlıca'da meydana gelen hain saldırı üzerine CHP'nin Merkez Yönetim Kurulu "Terör" gündemi ile olağanüstü toplanıyor.
Ne güzel bir davranış, ne güzel bir hassasiyet değil mi?
Dışarıdan bakınca öyle...
Ama içerden baktığınızda insan hayrete düşüyor.
Çünkü...
"Terör" gündemi ile toplanan CHP'nin Merkez Yönetim Kurulu, gündem sanki terör değilmiş gibi, Eskişehir il yönetimini görevden alıyor.
Sinan Özkar'ı da, yeni yönetim oluşturulması konusunda görevlendiriyor.
Şaka gibi!
Demek ki: "Terör" gündemi ile olağanüstü toplanan CHP merkez yönetimi, terörün kaynağı olarak CHP'nin Eskişehir il yönetimi ve il başkanını görüyor olsa gerek.
Öyle ya:
Bu denli önemli bir konuda bu denli önemli bir toplantıyı, hem de olağanüstü yapacaksınız...
-Ülke yangın yerine çevrilmişken, her şehirde her gün şehit cenazeleri kalkarken, insanlar büyük bir korku ve moral bozukluğu yaşarken...
-Kamuoyu sizden o toplantıda terörün sona ermesine yönelik birkaç kelam duymayı beklerken...
-"Terör" gündemiyle olağanüstü yaptığınız toplantıda, terörün haricinde hiçbir şey konuşulmaması dahi gerekirken...
Siz kalkıp, "terör" gündemi ile olağanüstü topladığınız merkez yönetim kurulunda Eskişehir yönetiminin görevden alınması gibi komik, gereksiz ve abesle iştigal olan bir karar alacaksınız...
-Bu nasıl bir merkez yönetim kuruludur ki, ülke yanıp tutuşurken CHP nin Eskişehir yönetiminin görevden alınması ile karar alıyor?
-Bu nasıl bir genel başkan ki, terör ülkenin dört bir yanını sarmış ve gencecik insanlar birbiri ardından ölürken, CHP Eskişehir yönetiminin görevden alınmasına göz yumabiliyor?
-Bu nasıl bir parti ki, insanların ölmemesi ve terörün sonlandırılmasına harcayacağı enerjiyi Eskişehir yönetiminin görevden alınmasına harcayabiliyor?
Yazık!, Günah!, Ayıp!,Komik!
Ne diyelim?
Her şeye teslim olmuş bir CHP yönetimi ve onun genel başkanı var orta yerde.
Dün, Dağlıca saldırısı ile ilgili olarak "terör" gündemi ile olağanüstü topladığı MYK'dan, Eskişehir il başkan ve yönetimini görevden alma kararı çıkarttı.
Yarın da, Iğdır'da meydana gelen olaylar nedeniyle yeniden MYK'yı toplayıp, bu kez CHP'nin Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe yönetimlerini görevden alma kararı çıkartırsa, çok da şaşırmayın.
Sonuç olarak...
CHP'nin genel başkanı ısrarlara dayanamadı ve , Eskişehir'de seçim kazanmış bir yönetimi görevden aldı...
Hem de bu görevden almayı "Terör" için olağanüstü topladığı MYK'dan çıkarttı.
İşte ben buna "siyaset mühendisliği" derim arkadaş!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ne farkınız var ki?
7 Haziran seçimlerinden hemen sonra...
-"Büyükerşen, Kurt ve 3 Milletvekili Odunpazarı'ndaki bir konak otelin bahçesinde toplandı. Gündem ise mevcut yönetimlerin görevden alınmasıydı" dedik.
Hep bir ağızdan "yok böyle bir şey" dedi CHP'nin milletvekili ve belediye başkanları.
-"mevcut yönetimlerin görevden alınması için rapor hazırlanmış ve söz konusu rapor da genel başkana bizzat verilmiş" dedik.
Aynı ekip yine hep bir ağızdan "Yok böyle bir şey yahu!" dedi.
-"Mevcut yönetimlerin görevden alınması için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Görevden alınacak yönetimin yerine yeni yönetimin oluşturulması için çalışmalar bile başladı" dedik...
Malum ekip yine atlayıp "Seninki dedikodu. Böyle bir şey yok" dedi.
-"mevcut yönetim görevden alınıyor. Yeni il başkanı olarak Sinan Özkar'ın atanmasına uğraşıyorlar. Bir yandan da bazı partililere yeni yönetimde görev alma teklifini yapıyorlar" diye yazdık...
Yine aynı kişiler "Rüya mı görüyon? " dedi iyi mi?
Bu gün söylediklerimizin ve yazdıklarımızın hepsi çıktı.
CHP'de İl yönetimi görevden alındı. Sinan Özkar yeni il başkanı olarak görevlendirildi.
Merak ettiğimiz...
Ne dediysek, ne yazdıysak inkar eden CHP'nin o malum aktörleri bu gün ne diyeceği?
Aslında, bu saatten sonra ne söyleyeceklerinin de pek bir anlamı yok.
Zira...
Bizzat içinde olmalarına rağmen, bu güne kadar sürekli inkâr yolunu seçip, bu gün de yeni haberdar olmuş gibi yapan CHP'nin o malum kişilerine şunu sormak lazım?
"Sizin o ikide bir sözlerini inkâr etmekle suçladığınız Erdoğan'dan ne farkınız var?" diye...
Cevap verirler mi dersiniz?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Aman dikkat!
Millet olarak ne yapıp edip, sevincin de üzüntünün de suyunu çıkartmayı beceriyoruz.
Vereceğimiz tepkinin ne ölçüsü oluyor ne de endazesi.
Mantık ölçüleri içinde yapmamız gerekenleri, genellikle duygularımızla yaptığımız için de ileride telafisi mümkün olmayacak hatalar yaratıyoruz.
Ülke çok kritik bir süreçten geçiyor.
Olan bitene, her gün gelen şehit haberlerine tepkisiz kalmak elbette mümkün değil.
Fakat...
Sırf tepkisiz kalmama adına doğudan gelen otobüslerin taşlanması, mevsimlik işçilerin çadırlarına saldırılması, yolda görülen her Kürdün öldürülesiye dövülmesi gibi benzeri olayların bu ülkeyi terörden kurtaracağını kimse beklemesin.
Aksine...
Mantığın önüne geçen bu tür saçma sapan davranışlar, maazallah bu ülkeyi iç savaşa dahi götürebilecek davranışlar olarak önümüze gelir.
Şu kesinlikle unutulmamalı...
PKK'ya kızıp, o kızgınlıkla önüne gelen binaları yakıp, işçileri dövenler, farkında olmadan bu ülkede iç savaş çıkartmak isteyenlerin resmen oyununa aktör olur.