4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TERÖRLE MÜCADELE

Dün HAKKRİ' nin, Şemdinli İlçesi'nin Irak sınır kesiminde operasyon yapan askerlere, bir grup terörist ateş açtı. Çıkan çatışmada, ilk belirlemelere göre 8 asker şehit oldu, 14'ü yaralandı. Çatışmada, 12 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Bu gelişme karşısında, "KÜRT " veya "DEMOKRATİK" açılım safsatası ile PKK terörünü bitirmek, annelerin gözyaşını dindirmek isteyen, hayalperest siyasiler, köşe yazarlar, üniversitesi' nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açılması isteyen YÖK Başkanı, rektörler, Anadille eğitim öneren EGİT-SEN veya benzer isteklerde bulunan kişi/kişiler, ne düşünür bilinmez. Ama PKK terörü, tüm hızı ile sürüyor. Bu gelişme karşısında yine iktidar ve bazı köşe yazarları ve diğerleri, " Açılımı engellemek istiyorlar " diyerek, terör olaylarına bahane bulacaklardır.
Şu bir gerçek ki siyasi İktidar, "İRAN" ve "GAZZE" kadar, PKK terörü ile ilgilenmiyor. AKP iktidarı, PKK terörü için, pek çok vaatte bulundu. Ancak hepside lafta kaldı. Güya, TOKİ, karakolları yenileyecek veya yeni karakollar yapacaktı. Bugüne kadar, tek karakol yapılmadı. Üstelik askerin motivasyonunun bozulması için her yol denendi.
Ayrıca " TERÖRLE MÜCADELE ASKERİN İŞİ DEĞİLDİR. Bu gerçeği, vatandaş da biliyor. Bir vatandaş, şehit cenazesinde, " Siyasiler, PKK terörüne, Tansu Çiler gibi, çözüm bulmaları gerekir. PKK terörü karşısında, O' nu arıyoruz. O'nun döneminde, PKK terörünü, Özel Harekât Timi halletmişti. Terör, askerin işi değildir." diyerek yaşananlara isyan etmişti.
Vatandaş, haklı idi. Prof. Dr. Sayın Tansu Çiler, milli meselelerde ve terörle mücadelede cesur ve kararlı oldu. PKK terörü ile kararlı bir şekilde mücadele etti.1993 yılında, terör ile mücadele de girilen yeni dönemde, özel harekât timlerine düşen görev de arttı. Özel harekât timlerinin re-organizasyonunda, Hüseyin KOCADAĞ önemli görevler aldı. Emniyet yeni tim mensuplarının yetiştirilmesi için, özel harp dairesi ve milli istihbarat teşkilatı eski mensubu Korkut EKEN'i görevlendirdi. Özel harekât timlerini sayısı arttırıldı. Sayıları 8000 civarına ulaşmıştı. PKK' ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler. Ancak terörle mücadele eden bu insanlar, yargılandı hatta mahkûm oldu.
Aslında terör, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar da önemlidir. Ne var ki pek çok kesim, özellikle de politikacılar, bugüne kadar üzerlerine düşen görevleri gerektiği şekilde yapmadıkları gibi, üstelik bazı sözleri, öneri ve tespitleri ile de terör odaklarında, cesaret verdiler.
Sayın Dr. BAHÇELİ, 18 Aralık 1991 tarihinde,RP İstanbul İl başkanlığı tarafından hazırlanan raporda ,"Biz siyasi parti olarak, resmi ideolojiyi sorgulamalıyız. Kemalist devletin geleneksel zora ve silaha başvuru yöntemi artık iflas etmiştir.", " Devlet terörünü de kınamalıyız. PKK ile devlet çatışmasında, devlet safında görünmemeliyiz. Bunun için devletin PKK'yı bölücü, terörist ve ayrılıkçı olarak nitelendiren söyleminden uzak durmalıyız.", " Kürtçe eğitim serbest olmalıdır."," Yerel Parlamentolar oluşturulmalı, merkezi devlet küçülmelidir." İfadelerinin, yer aldığını söylemiş ve " PKK'nın, siyasi talepleri ile büyük ölçüde örtüşen, bu raporun altındaki imza, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Erdoğan'a aittir." demişti.
Sayın Dr. Bahçeli' nin bu iddiaları karşısında, Sayın Erdoğan, tek söz söylemedi. Ancak Sayın Dr. BAHÇELİ' nin, kamuoyu ile paylaşılan iddialar, dikkate alınacak niteliktedir. Şayet iddialar doğru ise, bugün terör olaylarında gelinen nokta yadırganmamalı. Elbette bu gerçekleri ve vaatleri bile PKK ve yandaşları, bu vaatleri gerçekleştirmek için her yolu deneyecekler. Açılımdan, beklentileri de bu yönde olacaktır.
Ayrıca Askerlerimizi şehit eden, yalnız PKK değildir. Bir kısım medya, köşe yazarı, siyasiler, sivil toplum örgütleri ve diğerleri de, "KÜRT" veya "DEMOKRATİK" açılım safsatasını bahane ederek, "SÖZ" ve " DÜŞÜNCELERİ" ile evlatlarımızın şehit olmasına, ortam hazırlıyor, ABD ve AB' nin de taşeronluğunu yapıyorlar. Hedef, açık ve nettir. Türkiye'yi bölerek, bölgesinde etkisiz hale getirmektir. PKK terörü, her türlü açılıma rağmen bitmez. Çünkü Türkiye Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Asya ekseninde, kilit ülke durumuna gelmiş ve jeostratejik önemi de artmıştır. Ayrıca bu bölgelerdeki zengin enerji kaynakları, Batı tarafından kontrol altında tutulup kullanılması, hayati önem kazanmıştır. Batı ülkeleri, bu bölgede, güçlü bir Türkiye istemiyor. O nedenle de etnik ve ideolojik akımları körükleyerek, PKK törünü de kullanarak, Türkiye' yi bölmek veya pasifize ederek, hedeflerine ulaşmak istiyorlar. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânı cennet olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi