4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TERÖRLE MÜCADELE ASKERİN İŞİ DEĞİLDİR

Reşadiye ilçesine bağlı Sazak köyü bölgesinde, devriye gezen jandarma timleri pusuya düşürülerek, silahlı saldırıya uğradı. Meydana gelen çatışmada yaralanan askerlerden 7'si şehit oldu. 1980'den Haziran 2008'e kadar, terör nedeniyle verilen 7 bin 848 şehidin 5 bin 766'sı TSK, 745'i emniyet mensubu. Bin 337'si de geçici köy korucusu. Terör nedeniyle yaşamını yitiren sivil sayısı ise 4 bin 828.
CUMHURBAŞKANI Gül'ün, "Çok güzel şeyler olacak" demesinin ardından geçen 9 aylık süre içinde, Türkiye 55 şehit verdi. En son Tokat'ta, 7 askerimizin şehit edilmesi Türk halkının sabrını taşırdı,
Her şehit haberinden sonra, "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" sloganları ve Şehit yakınlarının, büyük acıya rağmen, " Vatan sağ olsun" sözü, hiçbir topluma nasip olmayan bir tablodur. Ancak halkın bu duyarlığı, maalesef ülkeyi yönetenlerde yok. Halbuki . terör öncelikle siyasî bir belâ. Siyasî bir belâyı defetmenin çaresi ise yine siyasettir.
Aslında yıllardır, bu alanda pek çok öneri yapıldı. Hatta terörün askerin işi olmadığı da söyledi. Ancak çözüm, bir türlü getirilemedi. Oysa terörle mücadelede iyi yetişmiş deneyimli, bölgeyi de çok iyi bilen kişilerle ile mücadele edilse, Bölgedeki insanlara iş ve aş sağlansa, bölge kalkınsa, bu kadar şehit verilmeyecek, analar da ağlamayacaktır.
Nitekim 1992 yılında, Devlet, Güneydoğu'da otorite kaybediyordu. Bu gidişi durdurmak ve çözümde bulunmak zorunda idi. Ve aranan çözüm, 1993 yılında bulundu. Özel Tim kuruldu. Ve " PKK ya karşı, onun taktikleriyle savaşıldı. PKK ya destek olanlara terörist muamelesi yapıldı. Ancak Özel Tim başarılı oldukça, aleyhindeki senaryolar hız kazandı. Özel Tim Emniyet Genel Müdürlüğünce, PKK ve Dev Sol'a karşı, kullanılıyor görüntüsü altında tehdit, gasp, haraç, uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet gibi suçların, Özel Tim mensupları tarafında yapıldığı iddiaları geldi.
Oysa geçmiş yıllardaki Emniyet Genel Müdürü Sayın Bilican," Toplam 49 ilde faaliyet gösteren 6163 Özel Harekât Tim personeli mevcut. Özel Harekât Timleri için, şu ana kadar çok şey söylendi. Bunların çoğu asılsızdır. Bu teşkilatın dağıtılması, ya da bir başka kuruma bağlanması mümkün değildir. Özel Tim polislerinin de diğer polislerden bağlı bulundukları disiplin tüzüğü bakımından hiç bir farkı yok. Devletimizin, bu timlere ihtiyacı var. Hal Bölge Valiliği yaptım. Bu insanların vatanına son derece bağlı insanlar olduklarını bizzat gördüm. Özel Tim, bize son derece gerekli bir birimdir" demişti.
Türkiye, bugünkü terörle mücadele yönteminden vazgeçmelidir. Yeni bir stratejiler belirlemeli, güvenlik güçlerinin yetkilerini artırmalı, bölgedeki insanlara, iş ve aş sağlanmalı, eğitimli, tecrübe ve deneyim sahibi, "Özel Harekât Timleri" bölgede görev almalıdır. Bu timler, terörle mücadele edilen bölgelerde kalıcı olmalıdır. Çünkü dünyanın en iyi yetişmiş güvenlik güçleri bile, bilmediği coğrafya veya bölgede başarılı olması çok zordur. Özellikle de Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, coğrafi şartlar düşünüldüğünde, işin ne kadar zor olduğu da ortada.
Terörle mücadele etmek, aslında siyasi otoritenin, yani hükümetin görevidir. Çünkü siyasi otoritenin, terör örgütüne iç ve dış destek sağlayanlara, örgüte sempati duyanlara, bölge halkına, iç ve dış kamuoyuna yönelik tedbirler planlayarak, bölgenin kalkınmasını da sağlayarak, terörü önlemeye çalışmalıdır. Sadece açılımlarla veya güvenlik güçleri ile terörle mücadeleyi kazanmak mümkün değildir. Bilakis açılımlar, bölge halkının sorunlarını çözmediği gibi, teröre taviz vermektir.
PKK terörünün, bu boyutlara taşınmasında, öncelikli sorumlu siyasi iktidardır. Çünkü AB uyum yasaları ile Emniyet Teşkilatı'ndaki Özel Hareket Timleri için düzenlemeler getirildi. Düzenlemeye göre, illerdeki Terörle Mücadele Şubesi'ndeki görevli kişiler, operasyonlara giremeyecek, operasyonları Özel Hareket Timleri yapacak. Özel Hareket Timleri, ayrıca kentlerde yapılan operasyonlarda da kullanılacak, kırsal alana çok zorunlu haller dışında, kesinlikle çıkamayacak.
Ayrıca güvenlik güçleri, operasyonlara hemen başlayamayacak, operasyon yapılacak kişi, ya da kişiler, güvenlik güçler tarafından önce konuşarak ikna edilmeye çalışılacak. Bu kişiler, psikologlar tarafından eğitilen ve uzman kişilerden oluşacak. Bir operasyon anında, Cumhuriyet Savcıları talimatı doğrultusunda hareket edecek, suçlular ikna etmeye çalışacak, silahlı çatışma, artık güvenlik güçlerinin en son çaresi olacak. Bu tabloda, güvenlik güçlerinin, terörle mücadelede, başarılı olması mümkün mü?
TSK, defalarca mevcut yasaların aksaklıklarını belirterek, düzeltilmesini istedi. AKP, sesiz kaldı. Üstelik PKK ve yandaşlarının, rahat hareket etmesi için ortam hazırlandı. Hatta siyasiler, söylemleri ile de terörü adeta teşvik etti. Sonuçta da Terör, bu boyutlara taşındı. Ülke kutuplaştı, kamuoyunda, etnik nefret ve bölünme kaygısı arttı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi