4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TERÖRLE MÜCADELEDE, ÇİLER VE ÖZEL TİM ARANIYOR

Eskişehir, PKK terörüne bir şehit daha verdi. Bingöl'ün Genç İlçesi'ne bağlı Bayramlı Köyü yakınlarındaki çatışmada, Piyade Komando Onbaşı İkram Cirit, şehit oldu. 49'uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda tören düzenledi ve Pazartesi günü, Reşadiye Camii'nde kılınan Cenaze Namazından sonra, Eskişehir' in Kıravdan Köyü'nde toprağa verildi. İkram Cirit' in, şehit olması, Eskişehirlileri üzdü. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun.
Nitekim Cenaze törenine katılan bir vatandaş, "Şehit cenazeleri kalkarken, bayramın değerini daha iyi anlıyoruz. Ancak bizleri yönetenler, bu bayramların ve şehitlerimizin, vatan için ne ifade etiğini bilmiyorlar. Bilselerdi, PKK terörüne, Tansu Çiler gibi, çözüm bulurlardı. PKK terörü karşısında, O' nu arıyoruz. O yıllarda, PKK terörünü, Özel Harekat Timi halletmişti. Terör, askerin işi değildir." diyerek yaşananlara isyan etti.
Vatandaş, haklı idi. 1983 yılında emniyet amiri İbrahim Şahin ve üniversite mezunu 11 komiser yardımcısından oluşan, ilk tim kuruldu. İki yıl içinde sayıları 100'ü geçti. Özel harekatçı polisler; Güneydoğu' da olağanüstü hal uygulamasına geçilmesi ile birlikte, bu bölgede görev yapmaya başladılar.
1993 yılında, terör ile mücadele de girilen yeni dönemde, özel harekât timlerine düşen görev de arttı. Özel harekât timlerinin re-organizasyonunda, Hüseyin Kocadağ önemli görevler aldı. Emniyet yeni tim mensuplarının yetiştirilmesi için, özel harp dairesi ve milli istihbarat teşkilatı eski mensubu Korkut Eken'i görevlendirdi. Özel harekât timlerini sayısı arttırıldı. Sayıları 8000 civarına ulaşmıştı. PKK' ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler.
Maalesef birkaç münferit olay, Özel Harekât Timini, töhmet altında bıraktı. Oysa eski Emniyet Genel Müdürlerimizden, Necati Bilican, " Bu insanların vatanına, son derece bağlı insanlar olduklarını bizzat gördüm. Özel Tim, bize son derece gerekli bir birimdir." demişti.
Bugün, siyasi otoritenin, ABD ve AB karşısındaki tutumu ve PKK ve diğer gelişmelerle ilgili tavrına baktıkça, Sayın Prof. Dr. Çiler' in, ne kadar cesaretli ve isabetli bir politika izlediğini, daha iyi anlıyoruz.
Nitekim son günlerde, Prof. Dr Çiler, DYP' nin, tabanı tarafından da, aranır hale geldi. Şehir dışında ve Eskişehir'deki sohbetlerde, bu durumu, net şekilde görebiliyoruz.
Elbette her insan gibi, Prof. Dr Tansu Çiler' in de, hataları oldu. Ancak başbakanlığı dönemindeki, özellikle de PKK terörü ve milli davalardaki tutumu, hala partili ve partisiz, özellikle de, DYP tabanı tarafından, örnek olarak gösteriliyor.
DYP'li seçmene göre, Prof. Dr. Tansu Çiler, cesur ve kararlıdır. Kardak krizinde " O bayrak! ya inecek, ya inecek!" diyerek, milli konularda, ne kadar duyarlı olduğunu gösterdi. PKK terörü ile kararlı bir şekilde mücadele etti. IMF' den, yardım almadan, ekonomiyi düzlüğe çıkardı. Türk dünyasını, ihmal etmedi. Tek başına bir iktidar şansı verilseydi, Türkiye, düzlüğe çıkardı gibi, benzer onalar görüş var.
Bu gelişmeler, gösteriyor ki, PKK teröründe yaşananlar, halkımıza ve DYP'li seçmene, Prof. Dr. Tansu Çiler' i aratıyor. Sohbetlerde de, örnek olarak da gösteriliyor. DYP'li seçmen, Prof. Dr Tansu Çiler' i, tekrar Genel Başkan olarak, DYP'nin başında görmek istiyor. Son yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda, bu istek, ismi söylendiği zaman alkışlara net bir şekilde yansıdı. Katıldığı cenazelerde, kendisine gösterilen ilgi de ortada.
Türkiye'de kadınlar, iyi eğitim aldıkları zaman, görev anlayışı ve ülke sorunlarına bakışı, erkeklerden daha ciddi bir seyir izliyor. Türk kadınının da, Batılı ve Doğulu hemcinslerinden hiç farkı yok. Kadınlar, ülkemizde iş yaşamının, her kademesinde aktif bir şekilde çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. Ancak hala önünde ciddi engel ve zorluklar var.
Prof. Dr. Tansu Çiler, zorlukları aşarak siyasette, kariyeri ve meziyetleri ile önce DYP Genel Başkanı, daha sonra da Başbakan olarak görev yapmıştı.
Prof. Dr. Tansu Çiler, tekrar DYP Genel Başkanı olur mu bilinmez ama DYP tabanının, kendisine karşı güveni karşısında, ihtiyaç duyulduğu an, görev alabileceği de bir gerçek. Nitekim " Partimin, bana ne zaman ihtiyacı olursa, gerekeni yaparım " demiştir.
Prof Dr. Tansu Çiler'in, hataları var veya yok bunları tartışmak çözüm değildir. Ancak Başbakanlık döneminde, terörle yaptığı mücadelede, gösterdiği başarının unutulmadığı ve takdir edildiği de ortada..

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi