1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ters köşe insanlar

Kaybedilen Oda, Dernek, Kulüp ya da, Milletvekili ve Belediye seçimleri sonrasında pek çok kişiden duymuşsunuzdur bu sözü:
-"Listeye o isimleri almasaydık seçimi kesin kazanırdık"
Her seçim sonrasında, seçim yenilgisine neden olduğu söylenen birkaç kişinin ismi zikredilir.
Yenilginin faturası anında o isimlere çıkar.
-Tepki çeken o isimler bizimle birlikte hareket etmeseydi, bu seçimi kesin alırdık" denir her seçimin sonunda.
Ne yazık ki böyle isimler vardır ve seçim kaybedilmesinde büyük rol oynadıkları da bir gerçektir.
O çevrede öylesine tepki çeker ki bu insanlar, seçimde destek verdikleri taraf seçime 1-0 yenik başlar.
Varlıkları, karşı taraf için büyük bir avantaj oluşturur.
Çünkü Takıntılıdır bu sözünü ettiğimiz insanlar.
Çünkü Son derece antipatiklerdir.
Çok sevilmezler.
Dostları ve arkadaşlarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Fakat her şeyi çok iyi bildiğine inandırmışlardır kendilerini.
Dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanırlar.
Kimseyi beğenmezler kolay kolay.
Kendilerinin dahil olmadığı her olayı küçümserler.
Ağızlarından, başkalarına ait takdir sözlerini pek duyamazsınız.
Fakat, başkalarını eleştirmedikleri gün de yoktur.
Çoğu, hayatları buyunca hep bir şeyler olmayı istemiş ama seçilerek bir yerlere gelememiştir.
Kendilerini beğenmeyi öylesine ileriye taşımışlardır ki, kendi kendilerine yaptıkları övgülerin dozu yüzünden siz onun adına utanç duyarsınız.
Hiç kimse onların anlattığı kadar iyi, hiç kimse onların anlattığı kadar kötü olamaz bu hayatta.
Bir tek kendilerinin anlamadığı öyle bir hala gelmişlerdir ki, katkı verdikleri ekibe zarar, muhalefet ettikleri ekibe zafer kazandırırlar.
Her cemiyette, her meslek grubunda, her sivil toplum örgütünde ve her partide vardır bu özelliğe sahip insanlar.
-"Aman bizi desteklemesin" ya da "İnşallah karşı tarafa destek verir" bakış açısı ile yaklaşılan isimlerdir her biri.
Aday olmayı düşünen ya da aday olan kişilere verilen ilk nasihat da bu kişilerle ilgilidir.
-"Sakın ha! onu yanına almaya falan kalkma" olur ilk tavsiye.
Sırf bu yüzden...
Hak etmeyen kişi ve guruplar, sırf bu insanların muhalefeti nedeniyle işbaşına gelmiş, hak eden kişi ve gruplar, sırf bu insanların desteği yüzünden seçilememiştir.
Hani derler ya "Yeter ki düşmanım o olsun" diye.
İşte tam da o insanlardır sözünü ettiğimiz insanlar...
Katkısı kaygı veren, muhalefetinden memnuniyet duyulan insanlar.
......

'Eskişehirli sever havayı turayı'

Eskişehirlilerin bazı huyları var.
Örneğin: barışçı insanlar.
Uyumlular da...
Huzuru seviyorlar mesela.
Çabuk kabulleniyorlar, isyan etmiyorlar, dost canlısı olmayı başarmışlar.
Bunlar iyi huylar elbette.
Bir de, her ne kadar zararsız olsa da, Eskişehir'de yaşayan insanların "İyi" diyemeyeceğimiz bazı huyları da var.
Örneğin: hava atmayı seviyor bu şehirde yaşayanlar.
Küçük de olsa bazı şeylerden mutlu olmayı da biliyor.
İçkili mekânda garsonların kendisini ismi ile tanıması büyük haz veriyor örneğin.
Eski Türk filmlerindeki "Fakir ama gururlu" genç karakteri var ya, işte o karakter şıp diye uyuyor Eskişehirlilerin üzerine.
Son parasını, karnını doyurma yerine, yabancı sigarayı cebine koyacak kadar seviyor havayı Eskişehirli.
Para kazandığı işyerine yıllardır tek bir çivi çakmamasına rağmen, her yıl Arabasını, evini, yazlığını değiştirecek kadar seviyor havayı.
En önemlisi de...
Övülmeye, gururlanmaya ve hatta böbürlenmeye bayılıyor Eskişehirliler.
Kısacası...
Eskişehir'de yaşayan Eskişehirliler Özel olmayı, yaşantıları, işleri, şehirleri ile özel anılmayı çok mu çok seviyor.
Hep sırtı sıvazlansın, sürekli övgüler alsın ve o da bununla daima gurur duysun istiyor.
Bunun Psikoloji ve sosyolojide karşılı nedir bilemiyoruz ama...
Ayrıcalıklı olmaktan haz duyuyor Eskişehirli.
Ve bu hazzı sonuna kadar, keyfini çıkarta çıkarta yaşamasını da biliyor.
Bu özelliklere sahip olan bir şehir halkını mutlu etmenin yolu aslında çok basit.
Onlara özel olduklarını hissettirmek ve bu sayede şehirleri ile gurur duymalarını sağlamak.
Zaten...
Bunu yapan da kazanıyor Eskişehir'de.
Yapamayan kaybediyor sürekli.
O yüzden.
Hani diyorlar ya sürekli "Havalar ne olursa olsun, yeter ki sizin havanız olsun" diye.
İşte bu sanki Eskişehirliler olarak sanki bizi tarif ediyor.
......

Önümüzdeki süreç 25 binlik
planların tartışılmasıyla geçecek
"25 Binlik planlar geçtiğimiz yıllarda yapılmış ancak mahkeme, yapılan başvurular üzerine söz konusu planları iptal etmişti.
Çünkü...
Yapılan planlar kamuoyu ile paylaşılmamış, böylece planların aksayan yönleri tespit edilememişti.
O dönem söz konusu planların kapalı kapılar ardında yapıldığı çokça konuşuldu.
Kamuoyu yapılan planlarla ilgili hiçbir şey bilmiyordu ama her emlakçının araba bagajında söz konusu planların gezdiğini herkes biliyordu.
Sırf bu yüzden, aralarında bazı meclis üyelerinin de bulunduğu bazı isimlerin bazı bölgelerde arsa kapattıkları kulaktan kulağa yayılmaya başladı.
Sonuç olarak...
25 Binlik planların halkla paylaşılmaması, kapalı kapılar ardında yapılması ve arsa spekülasyonlarına neden olması kötü bir deneyim oldu.
Şimdi yeniden yapılan 25 binlik plan var.
Plan, büyükşehir Belediye meclisinde yapılan gizli bir oturumla meclis üyelerine anlatıldı.
Sonra da incelenmek üzere komisyona gönderildi.
Ama...
Kamuoyuna açıklanmadı.
Umarız, söz konusu hazırlanan planlar bu kez kamuoyu ile paylaşılır.
Aksi takdirde, ilk yapılan planlarda yaşanılan kötü deneyim yeniden tekrarlanmış olacak..."
Bunları yazmıştık geçtiğimiz haftalar içinde bu sütunlarda.
O günden bu yana kamuoyuna 25 Binlik planlarla ilgili bir açıklama yapılmadı.
Tanıtım anlamında bir girişim de olmadı.
Konu, ucundan kıyısından tartışılmaya da başlandığına göre, önümüzdeki süreç 25 binlik planlarla ilgili olacak gibi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi