Karabük maçına futboldan çok statta yaşanan olaylar damgasını vurdu. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı parça parça yenilenen bir stat. Kibrit kutusu gibi küçük ve şirin bir yapısı var. Tribünler ise sahaya çok yakın. Futbolcuların, Teknik Direktörlerin hatta dördüncü hakemin konuşmalarını bile duyabiliyorsunuz. Yöneticimiz Rıdvan Çakırgöz ile bunları konuşurken aydınlatma direklerinden birinin alt kısımda yangın çıktı. Sanki nazarımız değdi.
İtfaiyenin müdahalesi sonrasında başlayan ilk yarının neredeyse tamamında Eskişehirspor kötü bir oyun sergiledi. Antalya maçının ilk devresinin tekrarı gibiydi. Orta saha da çok top kaybettik, defansta da arka arkaya inanılmaz hatalar yaptık. Allah'tan kalede Boffin vardı. Dalga dalga gelen Karabük'ün ataklarına tek başına direndi. Rakip bu kadar gol kaçırınca kendi aramızda Antalya maçının tekrarı olur, ikinci yarı biz bu maçı alırız demeye başladık. Hakikaten ikinci yarıya daha derli toplu başladık. Erkan Zengin girdikten sonra oyunun kontrolünü ele geçirdik. Maçtaki en organize ataklarımızdan birini yaparken birden bire stadın ışıkları kesildi. Necati'nin "vurdum gol oldu, kimse görmedi" lafı gecenin esprisiydi. Açıkçası bende görmedim. Işıkların tekrar gelmesinden sonra maç başladı ama bu sefer de tempomuzu kaybetmiştik. Karabük bunu iyi değerlendirdi ve üzerimize daha çok gelmeye başladı. Fakat bu sefer daha dikkatliydik ve hata yapmadık. Bana göre Karabük deplasmanında alınan beraberlik iyi bir sonuç. Özellikle de bu futbolu gördükten sonra. Ertuğrul Hoca bu maç için birçok mazeret ileri sürebilir. Yine de Karabük karşısındaki olumsuz futbol yaklaşan kupa finali öncesinde aklımızı karıştırıyor. Her maçı Boffin kurtaracak diye bekleyemeyiz. Boffin'de insan, makine değil. Rakibe bu kadar rahat pozisyonlar verirsek, bir gün onun da sigortalar atabilir.
Boffin demişken, sözleşmesi seneye bitiyor. Tarık ve Veysel Sarı'nın sözleşmelerini uzatma konusunda yaşadığımız sıkıntıları hatırlatmak isterim. İnşallah Eskişehirspor yönetimi bu sefer elini çabuk tutar. Aksi halde Boffin, Akaminko, Hürriyet gibi futbolcuları çok ararız. Seneye sadece ligde değil Avrupa'da da mücadele edeceğiz. Bu bakımdan iyi bir kadroya ihtiyacımız var. Bunun içinde yapacağın transferler kadar elindeki faydalı futbolcuları takımda tutmayı bilmek de önemli. Tabii bu arada yaşanan maddi sıkıntılara rağmen takıma Avrupa'ya taşıyan, şehrimize yıllar sonra final oynama heyecanı yaşatan başta Mesut Başkan olmak üzere tüm yöneticilerimize, Ertuğrul Hocaya, teknik ekibe, futbolcularımıza, menajerimize, taraftarımıza, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. İnşallah kupayı alır, tarihi başarıyı hep birlikte kutlarız. Hafta sonundaki Erciyes maçını ise artık final öncesi hazırlık maçı olarak görüyorum. Ne yapayım, aklım fikrim kupada...
