Müslümanlığı, tanımayan, bazı kişi/kişiler, uluorta konuşarak, hem İslamiyet' e, hem de ülkemize zarar veriyorlar. İslam düşmanı odaklara da zemin hazırlıyor. Dün öyle idi bugünde öyledir. Ayrıca İslam'a, yabancı olan, İslam hakkında, bir fikri olmayanların, ya da İslam'a, ön yargılı bakan insanların, Müslümanlık hakkındaki kalıp yargıları ve yanlış düşünceleri, toplumun, pek çok sorunun çözümünün önünde, engel teşkil ediyor.
Kendilerini, dindar olarak tanımlayan, dini tekelinde gören bazı kitleler, geçmişte olduğu gibi, bugün de yanlış çıkışlar yapabilmektedirler. Bu, dini bilgilerinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Başkalarının, dini hayatına müdahale etmeyi kendilerinde, bir hak olarak görüyorlar. Bu da sadece toplumsal açıdan değil, dini açıdan da tehlikeli bir durumdur.
Nitekim İzmir'deki Foça Deniz Üs Komutanlığı'nda görevli askeri personeli taşıyan araca, mayınlı saldırı düzenlendi. 2 asker şehit olurken, 11 asker de yaralanmıştı. Terör saldırısı sonrasında, binlerce İzmirli, kan vermek için hastanelere akın etti. Hastanelerde izdiham yaşandı. Kan ihtiyacı, 20 dakika gibi, kısa bir sürede karşılandı. Toplumun, büyük bir kesimi, İzmirlilerin bu davranışını, "İşte teröre en güzel cevap" diye takdir etti.
Bu güzel hareket, Bazı kişilerin, sosyal medyada, 'İzmirli kan vermeye koşar, çünkü oruç tutmaz' sözleri, aklıselim Müslümanlar tarafından tepki ile karşılandı. Bu hususta yetkili kişi/kişiler ise "KAN VERMEK ORUÇ BOZMAZ" diyerek cevap verdiler.
Aslında Müslümanlıkta, kimse kimsenin ibadetini sorgulayamaz Laik bir ülkede, dinen bir başka bireyin ibadeti tartışılamaz. Kendilerinin, kişisel kanaati olabilir ama bunu bir başkasına söylemeye veya karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu gıybettir. Gıybet ise İslamiyet'te, en büyük günahlardan birisidir.
Ayrıca Peygamberimiz, ihramlı ve oruçlu iken kan aldırdığını, yani hacamat yaptırdığını belirten rivayetler var. İslam düşünürlerine göre, gerektiği hallerde, kan vermek orucu bozmaz. İnsan hayatı söz konusudur ve oruca halel getirmez. Orucun bozulması denen şeyin mantığı, damak tadı cinsel şehvet gibi tatlar ve lezzetlerden alıkoymaktır. Kan vermekle insanlar, bir şehvet ve tat almazlar. O nedenle de kan vermek orucu bozmaz.
Nitekim Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Mazlum Uyar: "Dini açıdan değerlendirildiğinde, başkalarının ibadet hayatına müdahale edilmesi, kesinlikle Allah'ın takdirinde olan bir alana müdahaledir. Müslümanlar, başkalarının ne yaptıklarından daha çok, kendilerinin ne yaptıklarıyla ilgilenmelidir. İzmirlilerin, kan vermeye koşması, dini açıdan yapılabilecek, en güzey davranışlardan biridir. Takdir edilip, alkışlanması gereken İzmirlilerin, bir de üstüne eleştirilmeleri son derece yanlıştır." demiştir.
İslam dinini, insana faydalı olmayı öngörmüştür. "Peygamberimiz, 'İnsanların en hayırlısı, insana faydalı olandır' demiştir. Kan vermek, aç kalmışı doyurmak, açıkta kalmışı giydirmek gibidir. Bu nedenle hastaya, bir ünite kan veren büyük sevaba girer.
İzmir, yaralı askerlerimize, kan vermek için örnek bir davranış sergiledi. Kentin dört bir yanında hastaneye koştu. Duyurulardan çok kısa süre sonra, kan ihtiyacı karşılandı. Ayrıca İzmirliler, bu davranışlarıyla da Müslümanlığın da, gereğini yaptılar. Teröre de en güzel cevabı verdiler. Bu güzel ve örnek hareketi, eleştirenler, ne Müslüman, ne de insandır. Çünkü insan gibi bir insan, Müslüman gibi Müslüman olabilmek, kolay değildir. Ayrıca "İNSANLIK" parayla, pulla da alınmaz.
Bir insanda, sevgi ve şefkat yoksa " İNSAN" olması çok zordur.
Ayrıca İzmir, 15 Mayıs'ta, İzmir istila edilince, Hasan Tahsin'in attığı ilk kurşun, İstanbul'dan Bandırma vapurunu kaldırmıştır. 9 Eylül 1922'de, İzmir'le birlikte ülke kurtulmuş, Cumhuriyet ilan edilmeden önce ekonomik temeller, İktisat Kongresi'nde, yine İzmir'de atılmıştır. İzmir, Cumhuriyet'in bir numaralı kentidir. Kurtuluşun, kuruluşun ve istilanın başladığı ve istilanın, başarısız kılındığı kenttir.
Nitekim Atatürk, "İZMİR, Türk halkının, elemlerini, feryatlarını, kararlılık ve imanını ifade etmek için, bir parola olmuştu. " demiştir.
İzmir, büyük bir dikkat ve titizlikle koruması gerekli millî birlik ve beraberlik ilkesini benimseyen, her vesile da hayata geçiren bir kenttir Cumhuriyetimizin de yüz akıdır. O nedenle de Atatürk milliyetçiliğine sahip çıkarlar. Bu idealleri gerçekleştirmek için, birlikte hareket ederler. Çeşitli görüşlere sahip insanlar olsalar da, ortak bir amaç uğrunda birleşirler.
Türk halkı ve İzmir, yıllarca, vatanı canından aziz bildi. Bayrağı can bildi. Cephede asker, gönlerde bayrak, oldu. Vatan sevgisi, analarının ak sütü kadar, saf ve temizdi.
İzmirliler, teröre tepki göstererek, yaralı askerlerimize kan vererek, bu sevgiyi yaşadılar ve Türkiye'ye de yaşattılar. Birilerine de, "İNSANLIK " öğrettiler.
Teşekkürler İZMİR...
Ramazan Bayramınız, Kutlu Olsun...