1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Teşkilatlar sıfırdan yenileniyor

AK parti il başkanı Süleyman Reyhan, 50 kişilik yönetim kurulu ile birlikte istifa etti.
İstifa etme nedeni ise, Genel merkezin "İstifa edin yoksa görevden alacağız" talimatı.
Bu talimat, görevden alma ile karşı karşıya kalmamak için anında yerine getirildi.
AK partide yeni bir il başkanı ve yönetimi atanıncaya kadar koordinatör görev yapacak.
Eskişehir koordinatörlüğü için yeni bir ismin görevlendirileceği bekleniyor.
Bu ismin kim olacağı şimdiden belli değil ama, isim belli olur olmaz Eskişehir'e gelecek olan koordinatörün, yapacağı görüşmeler sonucunda il başkanlığı için bir isim belirleyeceği ve bu isimle birlikte 50 kişilik atama yönetimini oluşturacağı söyleniyo

İSİMLER ORTA YERDE DOLAŞIYOR
AKP'de yeni il başkanının kim olacağı? Hangi ismin atanacağı ile ilgili çeşitli isimler parti çevresinde konuşuluyor.
Eski Merkez ilçe Başkanlarından İbrahim poyraz ile, eski Milli Eğitim Müdürlerinden Ertuğrul Dindar'ın ismi en çok konuşulan isimler arasında.
Bu arada...
Hasan Singil'in de il başkanı olmak için uğraş verdiği, istifa eden il yönetimi ile birlikte hareket eden bazı grupların da,il yönetimi üzerindeki hakimiyeti devam ettirebilmek için eski Mimarlar Oda Başkanı Halit Halaç'ı il başkanı yapmak için uğraş verdiği konuşuluyor.
AKP'de il başkan ve yönetiminin istifalarından sonra, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkan ve yönetimlerinin de istifa ettikleri konuşuluyor.
Odunpazarı dün istifa ederken Tepebaşı'nın da bugün yarın istifa etmesinin beklenildiği konuşuluyor.
Yeni il başkanı ve yönetiminin belirlenmesinin ardından, il başkan ve yönetimiyle uyumlu çalışacak iki ilçe başkan ve yönetimlerinin de oluşturulması bekleniyor.
Yeni oluşturulacak Odunpazarı ve Tepebaşı başkan ve yönetimlerinde, istifa edecek yönetimler içinden de isimlerin olabileceği ifade ediliyor.

Sonuç olarak...
AKP de söylenilen, istifa istenilmesinin İl başkan ve yönetimi ile sınırlı kalmayacağı yönünde...
Yakın bir gelecekte Odunpazarı ve Tepebaşı başkan ve yönetimlerinin de toptan istifalarının isteneceğinin sürpriz olmayacağı ifade ediliyor.
Bu ne zaman olur?
Ya da olur mu?
Hep birlikte bekleyip göreceğiz...
......


Genel Merkez istifaları niçin istedi?
Mahalli seçimler 30 Mart'ta yapıldı.
Pazar günü gecesi belli oldu sonuçlar.
Çarşamba günü AKP İl yönetimi bir otobüse doluşup Ankara'nın yolunu tuttu.
İstikamet: partinin Genel Merkeziydi.
Genel merkezde bulabildikleri yöneticilerin kapısına dayandılar.
-"Belediye Başkan adayları bizi takmadı. Hiçbir işe bizleri karıştırmadı. Kendi bildikleri gibi seçim çalışması yaptı. Merkezi kaybetmemizin nedeni de bu oldu. Eğer bizi işin işine katmış olsalardı, Eskişehir merkezinde böyle bir sonuç almazdık" diye şikâyet ettiler.
Genel Merkez yöneticileri dinledi sadece.
Ardından ne mi oldu...
Önce, Eskişehir'den sorumlu milletvekili geldi soruşturmaya...
Sonrasında da Genel merkez tarafından görevlendirilen eski bir General.
Aday olan isimlerin dışında herkesle konuştular.
Sonra da bir rapor hazırlayıp Genel merkeze sundular.
Rapor en son Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun masasına geldi.

Sonuç itibariyle...
Seçimlerin yapılmasının üzerinden geçen 2 nci ayda il yönetimine "İstifa edin. Yoksa görevden alacağız" haberi ulaştırıldı.
Bunun üzerine...
İl başkanı ve 50 kişiden oluşan il yönetimi toplu halde istifalarını verdi.
Anlayacağınız...
Genel merkez, il Başkan ve yönetimine değil de, Eskişehir'e kadar gelip, seçimin soruşturmasını yapan ve raporlarını hazırlayan parti müfettişlerinin tespitlerine inandı.
Peki, müfettişlerin hazırladığı raporlar içinde hangi tespit vardı?
Söylenenlere bakılırsa, hazırlanan raporlardaki en dikkat çekici tespit "Belediye Başkan adayları, olumsuz koşullara rağmen, kendi paraları ve gayretleri ile elinden elen seçim çalışmasının fazlasını yaparken, teşkilatların seçim çalışmalarında kendilerine yeterince yardımcı olmadığı belirlenmiştir" tespiti oldu...

Sonuç olarak...
Mevcut il başkan ve yönetiminden istifa istenmesinin temelinde de büyük ihtimalle bu tespit etkili oldu.
..........
Her işte bir hayır vardır...


Eskişehirspor Avrupa kupalarından bir yıl süreyle men edildi.
Bu son derece kötü bir ceza.
Kiminle konuşsak, verilen bu cezaya ateş püskürüyor.
Ancak...
Kiminle konuşsak, sanki bu bir yıllık cezayı bekliyormuş olduğunu da görüyoruz.
Dahası...
Kiminle kouşsak "Belki de Eskişehirspor için böylesi daha hayırlısı oldu" diyor.
-"Hayır verilen bu cezanın neresinde?" Diye sorduğumuzda ise:
-"Eskişehirspor bu yıl Avrupa kupalarında üç tane ön eleme maçı oynayacaktı. Bunun için erken form tutup, ligde dökülmeye başlayacaktı. Belki önemli adamları bu ön eleme maçlarında sakatlanacaktı. Üstelik Eskişehirsporun bu ön eleme maçlarından para geliri de olmayacaktı. Ceza ve yasaklamanın hayrı olmaz elbette ama, verilen ceza ile ilgili sanki 'her işte bir hayır var' sözüne inanmak lazım" deniliyor.
Eskişehirspor'a verilen bir yıllık Avrupa kupalarından men cezası sonuçta kötü bir ceza.
Eskişehirspor gibi bir camianın da hak etmediği bir ceza.
Bu cezanın kalkması için gereken ne varsa yapılacaktır.
Ancak...
Tüm bunlara rağmen sonuç değişmez ve ceza onaylanırsa...
Yukarıda da söylediğimiz gibi "Her işte bir hayır vardır" sözü ile avunmaktan başka yapacak çok da bir şey yok gibi.
..............

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İnsanlığın ilk var olduğu dönemde , adamın biri şeytanı yakalamaya karar vermiş. Ancak bunun için 40 yıl Tanrı'ya ibadet etmesi gerekiyormuş.
Karısıyla, dostlarıyla ve bütün dünyayla ilişkisini kesmiş, kendisini ibadete adamış. 40 yıl sonra Tanrı, ibadetinin karşılığı olarak ona ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytanı sunmuş. Artık özgürmüş adam.
Dünyada neler olup bittiğini görmek, nelerin değiştiğini öğrenmek için sabırsızlanıyormuş şişeyi karısına teslim etmiş, ona iyi sahip olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış. Kadıncağız şeytanı çok merak ediyormuş. Ve merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş...
Açar açmaz da şeytan şişeden fırlayıp çıkmış ve gülmeye başlamış. Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın ' diye alay etmiş kadınla. Yok, canım ' demiş kadın. 'Sen hiç o şişenin içinde olmadın ki
'Nasıl olur? ' diye haykırmış şeytan. 'Sen de gördün... Şişeden çıktım ben! '
'Hiç o şişenin içinde değildin, inanmıyorum buna.
Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki? '
Kafası atmış şeytanın. 'Gireyim de gör! Demiş ve yeniden şişenin içine girivermiş.
İşte böyle... Adamın şeytani hapsetmesi 40 yılını, kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış. Şeytan da söyle isyan etmiş Tanrı'ya :
'TANRIM, MADEM KADINI YARATACAKTIN, O ZAMAN BENİ NEDEN YARATTIN? '

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi