4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TRAFİK KAZALARI FELKETE DÖNÜŞTÜ

Her yıl, tüm uyarı ve önlemlere rağmen, bayram tatillerini kana bulayan trafik kazaları, artık isyan ettiriyor. Her bayramda, yollar kan gölüne dönüyor. Geçtiğimiz bayram süresince meydana gelen trafik kazalarında, her 57 dakikada 1 kişinin öldü. Trafik kurallarını hiçe sayan şoförlerin, yüzde 8'inde, ileri derecede kişilik bozukluğu, madde bağımlılığı ve depresyon gibi ruhsal sorunlar bulunuyor.
İnsan Faktörüne Bağlı Trafik Kazaları, büyük mal ve can kaybına neden olmaktadır. Bu alandan en önemli sebepler, acemilik, dikkatsizlik, alkollü araç kullanma, trafik kurallarını dikkate almama, uzun süre uykusuzluk, hatalı solama, aşırı hız, fazla yük taşımak, en önemlisi de rutin araç bakımlarını yaptırmama gibi nedenlerdir.
Kazaların yüzde 95'i, insan hatasından kaynaklanıyor. Kural ihlal eden, alkollü araç kullanan, hatalı sollama yapan, kırmızı ışıkta geçen, emniyet kemeri takmayan, hızlı araç kullanmayı normal kabul eden, cezalardan hiç ders almayan insanlar var. Şehirlerarası yollarda radar kontrolleri başladıktan sonra ölümlü kazalar yüzde 30 azaldı. Ancak şehir içinde kuralları çiğneyen sürücülere, yeteri kadar ceza verilmiyor.
Türkiye'deki kazaların, yüzde 40'ı alkollü araç kullanımı nedeniyle meydana geliyor. Oysa Avrupa Birliği ülkelerinde, bu oran yüzde 5'tir. Türkiye'de 1 yıldaki ölümlü kazaların toplamı, 27 AB ülkesinin 1 yıllık toplam kazası kadardır. Çoğunluğun güvenini sağlayacak tedbirler alınmadıkça ölümlerin ardı arkası kesilmez. Çocuklara 12 yaşına kadar trafik eğitimi verdiğimiz zaman, bu çocukta trafik kurallarına uymak kalıcı bir hale gelir. Araç kullanma yaşı geldiğinde de kurallara eksiksiz uyar. Ama maalesef Türkiye'de trafik dersi göstermelik olarak veriliyor. İstanbul gibi büyük bir kentte 10 tane bile trafik eğitim parkı yok. Oysa Avrupa'da her kasabada, bu parklardan var ve çocuklar küçük yaşta trafik kurallarını öğreniyor.
Ülkemizdeki kazaların, önemli nedenlerinden biri de her geçen gün sayıları artan kamyon ve tır sayılarıdır. AB ülkelerinde, toplam kamyon sayısı 225 bin iken sadece Türkiye'de bu sayı 395 bindir. Son 40 yılda kamyon sayısı 31 kat artmıştı. Ancak karayollarında, kamyon ve tırlara yönelik bir çalışma yapılmadı. Ayrıca Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde, Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan 4925 sayılı 'Karayolu Taşımacılığı Kanunu' nakliye sektörünü ayağa kaldırmıştır. Kamyoncular, işsizlik korkusu sarmıştır. Sayıları 350 bini bulan kamyoncu ve 40 bin TIR şoförü, kanun ile getirilen büyük belge bedelleri, teminatlar ve ek yükümlülükler altında kalarak işlerini kaybetme tehdidiyle karşı karşıyadır. Önümüzdeki yıllarda, Türkiye kamyon ve TIR çöplüğüne dönebilir.
Karayollarında, yol güvenliği çok önemlidir. Çünkü Türkiye'de, kaza oranları AB ülkelerinden 3-6 kat daha fazladır. Her yıl yaklaşık 3-7 bin kişi trafik kazalarında hayatını kaybetmekte binlerce insanımızda yararlanmaktadır. Maddi zarar ise milli gelirin %2'lerine kadar çıktığı tahmin edilmektedir. Son yıllarda, kilometreye düşen araç sayısının artışı (%6) ile trafik kazalarının sayısının artışı (%14) gözlenmektedir. Son ÖTV indirimi ile 45 binin üzerinde araç trafiğe girdi. Ancak karayollarında aynı oranda bir gelişme olmadı.
Elbette trafik kazaları, alınacak önlemlerle pekâlâ önlenebilir. En azından bugünkü kaza sayısı daha aza inebilir. Türkiye' de kamyon ve tır sayısı mutlaka gelişmiş ülkelerin seviyesine indirilmelidir. Bunu içinde karayollarındaki yükün bir kısmının demiryolları ve deniz yollarına yönlendirilmelidir. Türkiye'de karayolu ve demiryolu ağının birbirleriyle uyum sağlaması yönünde, gerekli altyapı sistemlerinin oluşturulması ve gelecek yıllara yönelik stratejik planlamaların yapılarak hayata geçirilmelidir. Son günlerde, Hızlı Tren Kamil Koç Otobüs işletmesi işbirliği, buna en güzel örnektir.
Trafik kazalarında, ölü ve yaralı sayılarının şehir dışı yollarda arttığı görüldüğünden; yol standartlarının ve bölünmüş yol çalışmalarının ulusal ulaşım politikaları doğrultusunda sürdürülmesi, bölünmüş yol standart ve kalitesinin daha da iyileştirilmeli ve yollarda trafik kontrolleri sürekli hale getirilmelidir.
Şoförler, sürekli alkollü araç kullanmaması, Emniyet kemeri takması, hız limitini aşmaması, Far ayalarını kontrol etmesi, araçları yakından takip etmemesi, en önemlisi de şoförlerin trafik ışık ve levhalarına uyması için sıkça uyarılmalıdır.
Türkiye, trafik kazalarını önlemek için,"TRAFİK EĞİTİMİNE" önem vermek zorundadır. Özellikle de Türkiye' de sabit veya seyyar çocuk trafik eğitim parklarının sayısı artırılmalı, okullara, ya trafik dersi konmalı, ya da trafik kursları verilmelidir. Sürücü kurslarında; Trafik ve Çevre Bilgisi, İlkyardım, Motor ve Araç Tekniği ve Direksiyon Eğitimi Dersleri özenle yapılmalıdır. Aksi halde trafik kazaları, her geçen yıl artacak, büyük mal ve can kaybına da neden olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi