Önce Antalya ardından da Kasımpaşa maçı gösterdi ki gidişat kötü ve eğer zamanında müdahale edilmezse Eskişehirspor için bu sezon kolay geçmez. Gücü, pili, motivasyonu, dahası inancı bitmiş bir takım izliyoruz. Antalya maçından sonra uyardık, sahada kimin ne yaptığı belli değil diye ama inat edercesine, takımdan çok memnun kalmış gibi sadece 2 değişiklikle Kasımpaşa maçına çıktık. Peki, ne oldu tek bir organize atak yapamadık, resmen dağıldık. Kasımpaşa en kolay galibiyetlerinden birini alırken sahadaki acizliğe tribünlerde daha fazla dayanamadı ve protestolar başladı.
Skibbe, çok güzel demeçler veriyor ve sanırsınız ki Eskişehirspor'un geleceğini bir tek kendisi düşünüyor. Sonra söylediklerinin tam tersi öyle işler yapıyor ki, kulübün sadece bu sezonunu değil, geleceğini de mahvetmek üzere. İnsanlarda öyle bir hava oluşmuş ki, sanki Skibbe kulübün tek sahibi, istediğini alır, istediğini oynatır, kimseye de hesap vermez. Böyle bir algının oluşması tabii ki yönetimin hatası... Bu arada Alman Hocaya bir şey sormaya da gelmiyor, çünkü yaptığı açıklamalar dalga geçer gibi. Açıkçası Mesut Başkan bir an önce Skibbe'yi uyarmak zorunda yoksa Hocanın bu gamsızlığı herkesi isyan ettirecek noktaya geldi. Maçta gördük, Rıza Hoca defansın göbeğine iki transfer yapmış taş gibi. 4 numaralı Tarauco hem gol attı, hem de defansta hatasız oynadı. Peki, biz kimleri aldık, nerede o nokta atışı transferler? Akıl alacak gibi değil, bir Kasımpaşa, bir Başakşehir hatta lige yeni çıkan Osmanlı kadar olamadık. Sanki geçen sezon şampiyonluk kovalamış gibi neredeyse aynı futbolcularla sahaya çıkıyoruz. Beyler, hatırlatırım biz geçen sezon düşmekten zor kurtulduk. İnsan üzülüyor bu duruma, çünkü sadece Kasımpaşa'ya değil, ligdeki diğer kulüplere de bakınca Eskişehirspor'un transfer dönemini nasıl boş, nasıl hatalı geçirdiği öyle belli oluyor ki. Bonservis bedeli ödemeden, ucuz, maliyeti düşük futbolcu alacağız derken ortaya çıkan kadronun kapasitesi bu kadar, fazlası olmuyor.
Yine de eldekilerle bir şey yapılabilir, en azında daha uyumlu, daha mücadeleci bir takım kurulabilir. Ama Skibbe ile o da mümkün değil. Biz ne dersek diyelim, başkanlar da, yönetimler de, hocalarda gelip geçici. Bu kulübün gerçek sahibi olan taraftarlar gerekli uyarıyı yaptı. Eğer tribünlerde rüzgâr ters esmeye başlamışsa öyle ya da böyle bu rüzgârın önünde durmakta kolay değildir. Herkes aklını başına almak zorunda yoksa bu rüzgâr ne Skibbe bırakır ne de yönetim.