4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TSK' YA SAHİP ÇIKILMALI

TSK ile ilgili, son zamanlarda internet dahil, sözel ve yazılı basın organları vasıtası ile TSK hakkında, maksatlı, karalama kampanyaları ve benzer gelişmeler dikkat çekiyor. Türkiye'de, "darbeci temizliği mi" yapılıyor, yoksa "iktidara muhalefet eden, hemen herkes hizaya mı getirilmek isteniyor veya "bir şeylerin rövanşı mı alınmaya çalışılıyor?" soruları, gündemi işgal ediyor.
Nitekim ADD Kocaeli Şubesi` başkanı Banu İlter "Başta, ABD olmak üzere emperyalist güçlerin, Irak ve Afganistan`ın işgaliyle başladıkları daha sonra Mısır, Tunus, Libya ve Suriye`de oynamaya devam ettikleri demokrasi oyunu, yani BOP. Ülkemizde de bu oyunun Türkiye için yazılmış olan bölümü oynanıyor. Darbe yapacakları var sayılan, yüzlerce general, muvazzaf subay tutuklu yargılanıyor, hesaplaşma var. Çünkü amaç TSK`nın yeniden şekillendirilip pasifize edilmesidir" dedi.
Aslında Türk Ordusu, hakkında, her Türk, çok şey söylenebilir. Ancak Türk Ordusu'nu, en güzel ve anlamlı olarak, Büyük Önder Atatürk, ifade etmiştir.
Atatürk "Ordu,Türk Ordusu!... İşte bütün Milletin göğsünü itimat, gurur duygularıyla kabartan şanlı ad! Ordumuz Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. " demiştir.
Elbette demokrasilerde, halk iradesi önemidir. Ancak Türk milletin halk iradesine inandığı kadar, Türk silahlı Kuvvetlerine de inanmakta ve güvenmektedir. Çünkü Türk toplumunu, Orta Asya' da bugüne kadar iki unsur taşımıştır. B
Biri "KÖYLÜ" diğeri ise "ASKER" dir.
Bu durumu çok iyi bile Atatürk, köylüyü milletin efendisi yapmış, Ordu hakkında ise " Türkiye Cumhuriyeti, yalnız iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en acıklı ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olma niteliği kazanan, ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir". diyerek, Türk insanının duygularına da, tercüman olmuştur. Nitekim son yıllarda yapılan tüm anketlerde, Türk halkı, özellikle de gençler, Atatürk gibi, en çok Türk Ordusu'na güvendiklerini, bir kez daha göstermiştir.
Yine Atatürk'ün,"Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz,daha sağlam,bir askere rast gelmemiştir.Her zaferin mayası sendedir.Her zaferin en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeği, nefsime en aziz bir borç bilirim." sözleri karşısında başka ne denebilir ki?
Türk halkı da, TSK' ya karşı, asırlardır aynı duygular için de oldu. Türk Ordusu, tarih boyunca Türk milletinin güvenine layık bir icraat sergiledi. Verilen her görevi de, tereddütsüz yaptı. Ancak son yıllarda, bazı politikacılar, Avrupa Birliği ülkeleri, dış ve iç şer odakları, çeşitli senaryolarla ile Türk Ordusu'nu, etkisiz hale getirmek istiyorlar.
Bu hedeflerini gerçekleştirmek için de, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, siyasi otoritenin emrine verme gayret ve çabaları var. Bugün, söylem şeklinde olan bu istekler, AB'ye tam üyelik şartı olarak da, gündeme getiriliyor, getirilmeye de devam edecektir.
Oysa Atatürk, " Bir ordunun cevheri ne olursa olsun, "SİYASETE" karışırsa, birlikte hareket ve savaşma kabiliyetini kaybeder. Ve vatanın müdafaa gücünü hiçe indirir. Siyasete karışmış bir ordunun karışmadan önceki disiplini ve savaşma kabiliyetini, yeniden kazanabilmesi için çok zaman ister. " diyerek, TSK' nın "SİYASET" dışı kalması gerektiğini söylemiştir. Türk Milleti de yılarladır Atatürk'ün, bu vasiyetine uyarak Türk Silahlı Kuvvetlerini, siyaset dışı tutmuş, kışlaya da siyaseti sokmamıştır. Bu güne kadar da, Cumhuriyetimizin, temel politikası ve ilkelerden biri olmuştur. Oysa siyasetin girdiği devlet kurumlarını, ortadadır.
Ayrıca Türk halkı politikacıya, hiçbir dönem içten inanmadı. Son yıllardaki hatalar ise, güveni daha da azalttı. Siyasetin, girdiği kurum/kuruluşların durumu ise ortada. Halkımız, dara düştüğü zamanlarda ise, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yardım bekledi,
Ancak güven ve beklenti, yeterli değildir. Türk halkı da, Türk Ordusu gibi, rejime, vatana, devlete ve milli değerlerimize sahip çıkmalı, dış ve iç şer odaklarla, özellikle de terörle mücadelede, elini de taşın altına koymalıdır. TSK' yı etkisiz hale getirmek isteyen kesimlere, karşı da tavır almalı, rejime, cumhuriyetin temel ilkelerine, ülke bütünlüğüne ve TSK 'ya sahip çıkmalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir.
Ülkemizin bütünlüğü, bağımsızlığı, Türkiye Cumhuriyeti' nin korunması güçlü ordu ile mümkündür. Güçlü ordu, halkımız ve dostlarımıza güven verirken, düşmanlarımıza, karşı da caydırıcı olacaktır.
Hala bu gerçeği göz ardı eden kişi/kişiler varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi