4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TSK'YA TÜRK HALKI SAHİP ÇIKMALI

Süleymaniye'de, yaşanan "çuval olayı"na imza atan ABD'li komutan, Ankara'ya davet edildi ve Devleti yönetenler, tarafından hiç bir şey olmamış gibi karşılanıp dostça kucaklandı. Süleymaniye olayı gibi, bu tablo, Türk tarihine, kara bir leke olarak geçti.
Aslında bu durum yadırganmamalı, 4 Temmuz 2003'te, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde yaşandı. 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, ABD askerleri tarafından gözaltına alınarak başlarına çuval geçirilmişti. O gün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, buna tepki gösterilmesini ve ABD'ye nota verilmesini isteyenlerle, "Ne notası müzik notası mı" diyerek alay etmiş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök' de, "ABD'lilerin çuval olayının bizi bu kadar rencide edeceğini bildiklerini zannetmiyorum. Onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm" demişti...
Bugün de, Cumhurbaşkanı, hükümet, yargı, hatta Genelkurmay, TSK ile ilgili gelişmeler karşısında, yeteri kadar duyarlı değildir. O nedenle de TSK' ya, Türk Halkı sahip çıkmalıdır. Çünkü mezhep, dil din ve etnik köken ayırt etmeden, bütün milleti bünyesinde toplayan ve okul niteliği de taşıyan bir kurumdur. Orta Asya' dan bugüne kadar da Türk toplumunun, en büyük güvencesi oldu. Gelecekte de, en büyük güvencesidir.
Ayrıca TÜRK ORDUSU, milletin kendisidir. Nitekim ATATÜRK, " Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ordusu, istilâlar yapmak veya saltanatlar kurmak için şunun, bunun elinde ihtiras aleti olmaktan münezzehtir. İnsanca ve müstakil yaşamaktan başka gayesi olmayan milletin, aynı ideale bağlı ve yalnız onun emrine tabi ve sadık öz evlâtlarından mürekkep muhterem ve kuvvetli bir heyettir. " demiştir.
İç ve dış şer odakları, özellikle Batı ülkeleri, bu gerçeği biliyor, Türk Silahlı Kuvvetleri' ni, her türlü senaryolarının önünde, en büyük engel olarak görüyorlar. O nedenle de başta CIA olmak üzere, orduyu bölmeye dayanan stratejiler, hep gündemde oldu.
The Times gazetesi, "İktidar mücadelesi, silahlı kuvvetleri, yüksek profili olan komplocular ile hassas belgeleri sızdıran ve siyasetten uzak bir orduyu isteyen isimsiz askerler olmak üzere, ikiye böldü. Bir araştırma şirketi, orduya olan güveninin yüzde 60'lık tarihi bir düşük düzeyde bulunduğunu açıkladı" diye yazdı.
Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. Türk Silahlı Kuvvetleri, iç ve dış şer odakları, özellikle de ABD ve AB tarafından hedef tahtasıdır. İçerde de durum aynı Türkiye' nin, onca hayati sorunu varken, TSK ile ilgili senaryolar, söylem ve yorumlar gündemi işgal ediyor. Son yıllarda, ortaya atılan Kafes"ler, "Balyoz"lar, harp oyunları, yanında ıslak imza, suikast gibi aslı astarı olmayan, bugüne kadar da ispatlanamayan iddiaların, yargı süreci bitmeden adeta yandaş medya ve bazı köşe yazarları tarafında yargısız infaz yapılarak kamuoyu ile paylaşılması, hedefin TSK' yı yıpratmak olduğu gün gibi ortada.
Elbette her kurumda olduğu gibi, ordu içinde de çürük elmalar olacaktır. Bu çürük elmaların temizlenmesi bizzat iktidar tarafından da isteniyor ama YAŞ kararı ile ordudan ihraç edilen çürük elmalar, 58`inci Hükümet`in Başbakanı olan Abdullah Gül' ile başlayan, `şerh koyma` uygulaması her yıl sürüyor. .
Türk halkı, artık gerçekleri görmek zorundadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, asimetrik ve psikolojik savaşla karşı karşıyadır Bunu görüp de tepki göstermemek yaşananlardan ders almadığımızı gösterir. Nitekim geçmişte sömürülmüş, aldatılmış, kaderi terk edilmiş bir Türkiye, bedelini çok ağır ödedi. Çanakkale ve İstiklal Savaşı' nda, adeta bir nesli kaybetti.
Ayrıca Türk toplumunu, tarih boyunca iki unsur taşıdı. Biri "ASKER" diğeri " KÖYLÜ" dür. Nitekim ATATÜRK " MEMLEKETİMİZ ŞU İKİ ŞEYİN MEMLEKETİDİR. BİRİ ÇİFTÇİ, DİĞER ASKER, Biz çok iyi çiftçi, çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. Çünkü çok iyi çiftçi yetiştirdik topraklarımız çoktur. İyi asker yetiştirdik Çünkü o topraklara göz diken düşmanlar fazladır" demişti.
IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ve iktidarların, haksız ve yanlış stratejileri sayesinde, çiftçiyi yok ettik. Sıra "ASKER" de. Bir tarafta emperyalist güçler diğer tarafta çağ dışı rejim özlemi içinde olan kesimler, son yıllarda TSK' ya karşı saldırıya geçti. Maalesef TSK içindeki çürük elmalar da bilerek veya bilmeyerek, bu kesimlere destek oldular. Oysa partiler, gelip geçicidir ama Ordu hep kalıcıdır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu hain saldırılar karşısından yeniden yapılanmak, içindeki çürük elmaları da temizlemek, Türk haklı da, TSK' ya sahip çıkmak zorundadır. Çünkü Türk toplumun varlığını sürdürecek, bağımsızlığımızı ve vatanımızı, koruyacak ve kollayacak, başka bir TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ YOKTUR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi