4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TSK'Yİ TAHRİK ETMEK...

AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç' ın, TSK, saygı duruşu ve İstiklal marşı ile ilgili sözleri, ülke genelinde tartışma yarattı. Özelliklede Bülent Arınç, 11 Mart 2009' da, Van'daki AKP seçim bürosunu ziyaretinde yaptığı konuşmada, "...Emekli orgenerallere ait ses kayıtları ortaya çıktı. Aman Allah'ım, neler konuşmuşlar, neler söylemişler. Allah'a çok şükür ediyorum ki Türkiye, bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş. Yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten, başka her şeyi yapmışlar. Siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar." sözleri karşısında, çok şey söylenebilir. Ancak yargı aşamasında olan bir konuda, TBMM başkanı olmuş, üstelik hukukçu da olan Bülent Arınç' a bu görüşler yakışmadı.
Genelkurmay' ın, Haftalık Basın Toplantısı'nda, Tuğgeneral Sayın Gürak ise "Aslında bu tip kişilerin, ön yargılı, saptırıcı düşünce ve ifadeleri üzerinde fazla durulmasına da gerek yok. Ancak bu konuşmalarda önemli bir husus var, o da Hukuk Fakültesi mezunu bir kişinin, yargı kararı olmadan, hiçbir kimseyi suçlamaya, dolaylı olarak da bir kurumu hedef almaya hakkı ve yetkisi olmadığını hala anlayamamış olmasıdır." diyerek, tepki gösterdi.
Kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, yargı aşamasında olan bir konuda konuşamaz veya yargı kararı olmadan, kişiler suçlu ilan edilemez veya önyargılı davranıp, yargısız infaz da yapılamaz. Bu aynı zamanda, evrensel bir hukuk kuralıdır. Bu kuralı, bir hukuk adamı ihlal ediyorsa, durum daha da vahim demektir.
Diğer yandan her seçim öncesi, TSK' yı, tahrik etmek veya ulusal değerleri istismar etmek, bazı parti kurmaylarının, alışkanlığı haline geldi. Maalesef yıllardır, bazı kesimler tarafından kasıtlı olarak, hem TSK ile siyaseti, hem de yargıyla TSK' yı, karşı karşıya getirme stratejisi güdüyor. Hatta rejimin korunması da sürekli bir şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerin' de bekleniyor. Oysa demokratik ülkelerde rejimi hak korur. Tüm sorunların çözümü de halkın elidedir.
Aslında seçim öncesi arzu edilmeyen bu gelişmelerde, seçmenin de sorumluluğu var. Seçmen, TSK' nın, her uyarısını, iyi analiz etmeden, tepki gösterdi. Uyarıların, hedefi olan siyasi partilere de oyları ile destek vererek adeta teşvik etti. Bunu bilen siyasiler de her seçim öncesi, TSK' ya karşı tavır aldı.
Bülent Arınç' da, yerel seçimler öncesi, TSK' yı tahrik ederek, yeniden mağdura mı oynamak istiyor bilinmez. Ancak Millet, özellikle seçmen, sakin, soğukkanlı olarak gelişmeleri değerlendirmek, TSK, üzerinde pirim yapmak isteyen siyasetçilere karşıda, hazırlıklı olmak ve tavır almak zorundadır. Bu komplo teorilerine destek vermek, Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin, birlik ve bütünlüğüne, emir-komutasına zarar verir. Art niyetli kesimlerin, amaçlarına da hizmet eder.
Türk Silahlı Kuvvetleri bir açıklamasında belirttiği gibi TSK, gelişmeleri büyük bir dikkatle yakinen izlemekte olup, kendisini tahrik etmek isteyenlerin, amaçlarına hiçbir zaman alet olmadan, emir ve komuta birliği içinde, bir bütün olarak, dimdik görevinin başında olacaktır. TSK, en büyük gücünü ise Türk milletinin ordusu olmasından almaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Milletinin en büyük güvencesi ve teminatıdır. Aynı zaman da Cumhuriyeti koruma ve kollamakla da görevlidir. Nitekim Atatürk " ...Türk vatanının ve Türklük topluluğunun, şan ve şerefini iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an yapmaya hazır ve hazırlanmış olduğuna, benim ve büyük ulusumuzun, tam bir inan ve itimadımız vardır." demiştir
Ayrıca Türk Milleti' nin, gözbebeği olan Türk Silahlı Kuvvetlerini, siyasi amaç için tahrik edenlerin veya TSK' ya, karşı tavır sergileyerek, siyasi prim yapmak isteyenlerin, ne kendilerine, ne de Türk Milletine hayrı dokunur.
Doğrudur. Her insanın olduğu gibi, kurum/kuruluşların da kurumsal zaafları olabilir. Önemli olan kurumsal zaaflarının sebeplerine inilerek, kapsamlı çabalarla giderilmesi gerekiyor. Çünkü kurum/kuruluşların, itibarını başka türlü koruyamayız. Özellikle de Türk Silahlı Kuvvetleri' nin, asli özelliği olan savunma gücü hakkında, tereddütler yaratabilecek üsluplardan sakınmak gerekir.
Türk halkı artık gerçekleri görmelidir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve milli değerler, siyasi çıkar uğruna pasifize edilirse, emperyalizmin ve uluslararası sermayenin, serbest dolaşımının önündeki ulusal devlet anlayışı ve uygulamaları da ortadan kalkar. Daha liberal yaklaşımlar ve uygulamalar hayata geçirilir, İnsan hakları, düşünce özgürlüğü de kalkan yapılarak, Türkiye bölünür, parçalanır. Türk halkı, geçte olsa tezgâhın farkına varır ama iş işten geçmiş, atı alan da Üsküdar'ı boylamış olur.
İşte Sovyetler Birliği ve Yugoslavya!

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi