
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TUBİTAK 4006 BİLİM FUARI
21.yüzyılda, bilimin doğrudan, bir üretici güç haline dönüştüğü, sanayinin teknoloji içeriğinin arttığı bir gerçektir. ülkemizin, bu gelişmelere ayak uydurması ve global pazarlarda rekabet edebilmesi, bünyesindeki kullandığı ve ürettiği teknoloji ile de orantılı olacaktır. Bu olanağa sahip olmak için de, AR-GE çalışmaları, her alanda, özellikle de öğretim kurum/kuruluşlarında, ivme kazanmalıdır. Hatta sürekli ve kalıcı olmalıdır.
Ayrıca teknoloji dünyası, her geçen gün değişen, gelişen çehresi ve insanlığın hizmetine sunduğu buluşlarıyla, sessiz ve sürekli bir hareket halindedir. Şüphesiz, yüksek teknolojiyi bugünkü durumuna getiren, AR-GE ve proje çalışmalarıdır.
Okullardaki TüBİTAK proje çalışmaları, ülkemizin, her alanda proje üretmesine de altyapı oluştururken PROJE EĞİTİMİ”, “TEŞVİKİ” VE “üRETİMİ” açısından önemlidir. çünkü geleceğe bakmak, vaat ve sözle olmaz. "PROJE üRETMEK" gerekir. çağımızda, toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen diye sınıflandırılıyor. ülkelerin ve şirketlerin, zenginliği de bünyelerinde, projeler ile ölçülüyor.
öte yandan ülkemiz ve Eskişehir’ de, AR-GE çalışmalarında, en önemli sorun, evrensel düzeyde, bilim üretebilme potansiyeline sahip doktoralı elamanlardır. Okullarda gerçekleştirilen TüBİTAK’ ın, bilimin ve bilimsel çalışmaları, bu alanda ciddi altyapı oluşturacak, evrensel bilim üretebilecek, elamanların, yetişmesine de vesile olacaktır.
TüBİTAK, bilimin ve bilimsel çalışmaları, özellikle de Ar-GE çalışmalarının, yeni nesiller tarafından benimsenmesinin, teşvik edilmesi yanında, bilimin günlük hayatla, ilişkilendirilmesi, araştırma tekniklerinin, bilimsel raporlamanın ve bilimsel sunum becerilerinin, tabana yayılarak genç bireylere kazandırılması. Farklı gelişimsel ve bilişsel seviyedeki, her çocuğa bilimsel proje yapma fırsatının sunulması, son yıllarda umut vericidir.
Ayrıca proje ile öğrencilere bilimsel proje yapma ve paylaşma konusunda yeni ortam ve olanakların yaratılması, öğrenciler üzerindeki, yarışma baskısının ortadan kaldırılarak, bilimin eğlenceli taraflarının ön plana çıkarılması Farklı sosyo-ekonomik seviyedeki bölge okullarının, bilimsel projelere eşit katılımının sağlanması, amaçlanıyor.
TUBİTAK Projeleri, gerçek hayattaki soru ve sorunlara çözüm bulunmasında, bilimin ve bilimsel çalışmaların, öneminin, öğrenciler tarafından uygulayarak/yaşayarak öğrenilmesinin sağlanması açısından da önemlidir.
Bilim Fuarları, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu arasında, "TüBİTAK Tarafından, Desteklenen Bilim Fuarlarına Dair İşbirliği Protokolü" kapsamında gerçekleştiriliyor. Protokolün süresi, 1 yıl olduğu ve 2017 yılı sonuna kadar geçerli olduğu belirtiyor. Ancak bu işbirliği, ülkemiz ve öğrencilerimiz, özellikle de AR-GE ve proje çalışmaları ve bilim adamı yetiştirme açısından, sürekli ve kalıcı olmalıdır.
Eskişehir’ de, Fatih Anadolu Lisesi, TUBİTAK 4006 Bilim Fuarı ile ilgili projeleri ve bünyesinde yaptığı ar-ge çalışmaları ile dikkat çekiyor. Her yıl öğrencilerin, bu alanda yapmış olduğu projelerle, başarılı performans sergiliyor. İzleyicilerden övgü de alıyor.
Bilim Fuarı ile ilgili, proje çalışmalarında, çocuklarımızın serbest zamanlarında, çok yönlü eğitim desteği alabilmeleri, problem çözme, iletişim, yaratıcılık gibi, yaşam becerileri geliştirebilmeleri, yaşam kalitelerini artırabilmeleri, yeteneklerini keşfedebilmeleri, çağdaş eğitim olanaklarından yararlanabilmeleri, yaparak, yaşayarak, eğlenerek, öğrenecekler düşündüklerini ve düşlerini de hayata geçireceklerdir.
Fatih Anadolu Lisesi ve diğer okullardaki, bu tür çalışmalar ile de çocuklarımızın, düşünce ve proje üretmesine ve yaratıcılığa yönelmesine imkân tanıyor. Ayrıca çocukların, kafasındaki kalıpları kırmasına ve dünyaya daha esnek ve geniş açıdan bakmasına imkân verir. çocuklarımızın, hayatin inceliklerini görmelerini sağlar. Böylece çocukların, kendi ufkunu genişletmesi, yeni sentez ve yorumlara gitmesi mümkün olacaktır.
Fatih Anadolu Lisesi, “SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ” ile de dikkat çekiyor. Bu projelerle, öğrencilerde, yerel, ulusal ve dünya ile ilgili, sosyal sorumluk bilinçlerini geliştirilerek, sosyal inovasyonu teşvik ediyor.
Sayın TURAN ve ekibi, mükemmel bir performansın, küçük ve başarılı eylemlerin bir örgüsünde oluştuğunu, çok iyi biliyorlar. Her gelişmeyi ve okuldaki çalışmaları, en iyi şekilde değerlendiriyor, eğitim- öğretim çalışmalarına, katkıda bulunacak, her imkânın, takibini yapıyorlar ve alınan kararları da, sonuçlandırıyorlar.
Okul Müdürü Sayın TURAN, kaynak yaratır, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirirken, okulda ekip çalışmasını, ön planda tutuyor. Başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi, meziyetlere de sahiptir. Ayrıca “Ortak Akıl” ve “Toplum Katılımı” olarak adlandırılan, kavramlar ekseninde, ilgili kesimlerle, mutabakat, uyum ve işbirliği içinde, çevreyi, adeta bir laboratuar gibi kullanıyor.
Sayın TURAN, öğretmen ve öğrencilerini kutluyoruz…