
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
TÜNELİN SONUNDA IŞIK VAR MI?
Yayınlanma:
Eskişehirspor'da yine garip bir hafta yaşanıyor...
Taraftara verilen cezaydı, maçların yayınlanmamasıydı, hakem hatalarıydı, sahadan çekilmeydi, puan silinmesiydi derken...
Bir de baktık ki, son olarak yeni stadyum olayı patlak verdi.
Bu kulüpte idari anlamda büyük bir yönetim zafiyeti olduğu da artık kendini gösterdi.
***
Eskişehirspor zirvenin şuanda 9 puan gerisinde ise;
Bunda futbol takımının saha dışı olayların sürekli içine sürüklenmesinin de payı var. Takım gereğinden fazla şişirildi ve gereğinden fazla olaylara anlam bindirildi.
Ve ne kadar acıdır ki; ligin henüz başı sayılacak bir dönemde şimdiden tehlike sirenleri çalmaya başladı.
***
Farkında mısınız? Bugünlerde istediği düzeni bulan popüler olma sevdalısı medyatik tamtamlar da susmuyor.
Geçmişte su gibi harcanan paraların sorumluluğunu kimseye soramayanlar, çıkış yolunu ise yine taraftarın sırtına yüklenen hatıra bileti olayında buldular. Her şeyi şirin gözükmeye çalıştıkları taraftara iyi ve güzel görünerek halledeceklerini zannedenler ise en büyük yanılgıyı yaşayacaklar.
Çünkü bu şehir nasıl takımının arkasında duruyorsa, zamanı geldiğinde kulübün menfaatleri için karşısında durmayı da bilir.
Asıl merak ettiğim konu; Eskişehirsporlu yöneticiler alınan son cezalardan sonra, hem gönlünden hem de kesesinden veren vefakar taraftarından az da olsa utanıyorlar mı acaba?
Anladım ki; geçmişin küllerini taşıdıkça yangın sönmüyor.
Ve kimsenin ahı da kimsede kalmıyor!
***
Bir maç kaybedilir ya da kazanılır.
Ama İzmir'de ki zarafet kaybı kadar büyük bir kayıp yoktur.
"Kulübe sahip çıkıyoruz" görünmekle, egoları arasında sıkışanlar.
Bir daha hata yapmaları halinde; sonunda ışık var mı bilinmez ama o girdikleri tünelden bir daha çıkamazlar...
OLAN KİME OLDU?
Şu dönemde de gördük ki, taraftara ve en önemlisi tasmalarını elinde bulunduran patronlarına şirin gözükmek için değerlerin ipini çeken medyatik yorumcuların Eskişehirspor'a verdikleri zarar; hakemlerden ve futbolculardan az değildir.
İzmir'de takımın sahadan garip şekilde çekilmesinden çok, Ünal-Özalan telefon görüşmesini ve kötü yönetim gösteren hakemi haftanın olayı belleyenler.
Hangi doğrunun peşine takılıyorlar zannediyorsunuz?
Kendi yalanlarından başka!
Güvenilir medya sıralamasında kaçıncı sıradayız bilen var mı?
Göztepe maçı sonrası yazılanlar ile taraftarın tepki anlamında ki gazı alınmaya çalışıldı sadece.
Bir baktık ki her şey "Başkan Halil Ünal ve Alpay Özalan, Eskişehirspor adına dik duruş sergiledi" oldu. Peki olan kime oldu?
Her zaman olduğu gibi Eskişehirspor'a...
***
Bir gerçek vardır ya...
Yanlış kaynayan kırıkları yeniden kırmazsanız. Yanlışlar doğrulamaz.
Yaşanılanlar da şuan o hesap!
Ama yanlışlarının farkında olmamak var ya!
İşte o felaket bir şeydir!
***
BU SAATTEN SONRA
3 Puandan Aşağısı Yetmez
Biliyor musunuz? Aslında şehir bütünlüğüne en çok ihtiyacımız olan bir zaman diliminde, futbolumuz da insanlığımız da bir sınavdan geçiyor.
Oysa bilinmelidir ki; Eskişehirspor için düzelmek değişmekten geçiyor.
Birçok şeyi yeniden inşa etmeliyiz. İyiyle doğru arasındaki farkı ifşa etmeliyiz.
Çünkü Eskişehirsporluluk hastalık değildir.
Hastalık; adaletsizlik ve haksızlıktır.
Hepimiz Eskişehirspor'un geleceği adına sadece ama sadece gerçeklerin arkasında durmak zorundayız. Hatta içimizi acıtsa bile!
İşte ancak o zaman daha sağlam adımlarla önümüze bakarız!
***
Şunu hepimiz gördük ki; kaliteli oyunculardan kurulu olmak, iyi bir takım olduğunuz anlamına gelmiyor. O yüzden Eskişehirspor'u haddinden fazla şişirenler umarım balona ip bağlamayı unutmamışlardır.
Ve bugünkü maçın gerçeklerine gelirsek...
Daha önce de yazmıştım. ,
"Eskişehirspor bu ligde her takımı her yerde yenebilir.
Ama her takım da Eskişehirspor'u yenebilir.
Takım savunmasında ki bu kırılgan yapıyı onarmadan lig yolculuğunda mutlu sona ulaşamayız.
Ancak gel gelelim ki; bu saatten sonra hiçbir mazeret Bandırma maçı için geçerlilik hükmü taşımaz.
Kaybedilecek bir puan bile büyük bedeller ödetir.
Ve yeni statmış, Ankara'ymış...
Nerede oynandığı hiç fark etmez.
Eskişehirspor'a bugün 3 puandan aşağısı yetmez!
***
KELEBEK ÖMRÜ
Alpay Özalan da artık az konuşmalı ve sadece ama sadece saha içiyle uğraşmalı.
Çünkü bu kadar çok şey konuşup, hiçbir şey veremeyen bir teknik adam fotoğrafı duruyor karşımızda.
Bahaneler arkasına saklanmanın da alemi yok.
Bu takımda iyi gitmeyen şeyler var.
Mesela bütünlük gibi...
Hala kendilerini bütünün parçası hissetmeyenler gibi.
***
Bu sezonun yasası "Yediğinden fazlasını atmak zorundasın" olacak galiba.
Ancak hedefi işaret etmekle, takım ruhundan uzaklaşmak arasındaki ayrıntıları da iyi okumak gerekiyor.
Alpay hoca şunu unutmasın!
Bu şehirde Eskişehirspor maçları hep bir aşk hikayesini anımsatır!
İçinde fedakarlık ve mücadele olmayan bir maçı oynayan ve oynatanların gönüllerde ki yeri kelebek ömrü kadardır!