Eskişehir Valiliği ve BEBKA tarafından düzenlenen, Turizm Çalıştayı gerçekleştirildi. Vali, Anakent ve İlçe Belediye Başkanları, milletvekilleri, Garnizon Komutanı,, ESOGÜ ve Anadolu Üniversitesi rektörleri, kamu kurum yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve turizm sektörünün, paydaşlarının, katılması özlenen tabloydu.
İsteriz ki Eskişehir' de, her alanda, bu birliktelik gerçekleşsin. Kente de takım ruhu hâkim olsun. Çünkü Türkiye'de, her alanda söz sahibi olmuş iller, Yıllardır, birlikte düşünüp, birlikte karar vermeleri sonucu, her alanda çıtayı yükselttiler. Bu illerin konumu, geçmişte, Eskişehir'den daha iyi olmamasına rağmen, sanayide ve her alanda, büyük aşama kaydettiler.
Çalıştayda, Eskişehir Valisi Sayın TUNA, kent turizmi üzerinde, dikkat çeken bir konuşma yaptı. Özellikle de Turizm sektöründe, kamu kesimi ve özel sektörün ve sivil toplumun işbirliğiyle, stratejik planlamaların yapılması, geçmişteki bu alandaki çalışmaların yeniden gözden geçirerek, güncellenmesi ve yol haritasının hazırlanması umut vericidir.
Elbette Sayın TUNA' nın, söylediği gibi, turizm sektörü, iktisadi kalkınmada ihmal edilmemesi gereken ve karar alma süreçlerinde, yerel aktörlerin mutlaka etkin olmalarını gerektiren bir sektördür. Aksi halde, turizm sektörü, iyi yönetilmediğinde, doğal kaynakların tahribine, sosyal ve kültürel kirlenmeye, mali kaynakların israf edilmesine ve ileri seviyelerde ekonomik dengesizliklere sebep olacaktır.
Çalıştayda, " Ortak Akıl", "Ortak Payda" ve "Toplum Katılımı" gibi kavramların bir turizm stratejisi olarak hayata geçmesi ve uygulanması, istendi. Yapılacak olan planlama çalışmalarının da, esnek, şeffaf ve hesap verebilir, olması, yönetim ve uygulama etaplarında katılımcı ve sürdürülebilir gelişim niteliklerine, sahip bir anlayışla yürütülmesi, en önemlisi de yerel değerlerin, turizme kazandırılması istendi.
Yunus Emre ve Nasreddin Hoca gibi değerlerimizde gündeme geldi. Bu değerlerimizin, turizme kazandırılması için, bilim adamlarımızda ciddi görev düşüyor.
Nitekim Nasreddin Hoca ile ilgili araştırma yapan, Japon Halk Bilimcisi, MİKSİKO KOJİMA ile Nasreddin Hoca İle ilgili sempozyumda tanışmıştım. Üç yıl, Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı. Elde ettiği bilgilerle, Japonya'da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca'yı, Japon halkına sevdirdi.
Tokyo Metropolitan Müzesi'nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle, açılan, `Türkiye`de, Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde, düzenlenen, Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü. Bayan MİTSİKO KOJİMA' nın, Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi.
Çalıştayda, Doğa, Kongre, Spor, Gençlik (kamping, hobi turları) Termal, Atlı Doğa, Kent, Yunus Emre, Frigya, Hava Sporla , Sualtı Dalış, Doğa Turizmi, Kongre Turizmi, ele alındı. Ancak zamanın kısalığı, nedeniyle gruplar arzu edilen tespit, öneri ve çözümler üzerinde yeterli kararlar alamadı.
Oysa Çalıştay, iki veya üç gün devam etse, gruplar daha başarılı olacak, Kent Turizmine de ciddi katkıda bulunacaktı. O nedenle de, gruplarda, altyapı, planlama, pazarlama, konaklama ve yatırım gibi sorunlar yeteri kadar ele alınamadı.
Çalıştayda, Eskişehir' e gelen turistlerin ziyaretinin, günü birlik olduğu hususunda konuşmacılar hemfikir oldu. Bu ziyaretçilerin, kalıcı olması için, mutlaka "DOĞA TURİZMİ" ne, özellikle de Sivrihisar gibi, tarihi ve kültür mirası tavan yapmış, ilçelerimize ihtiyaç vardır görüşü sıkça vurgulandı.
Çalıştayda, da sıkça gündeme gelen, Frig Vadisi "DOĞA TURİZM" için, ideal bir bölgedir. Nitekim bir arkeolog, "Frig Vadisi Kapadokya dan, çok daha güzel" demişti. Ayrıca Frigya Vadisi'nin, Frigler dışında, Hitit, Lidya, Pers, Roma, Bizans ile Selçuklu ve Osmanlı Türk Uygarlıklarına ait, tarihi ve kültürel değerlere de sahiptir.
Tüm dünyada, turizm için, DOĞA, ÇEVRE, TARİHİ ve KÜLTÜREL miras, birlikte düşünülüyor. Sürdürülebilir turizm,1992'deki BM Rio Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi sonra oluşturulmuş, Yerel Gündem 21'in ve 2003 ' teki BM, Johannesburg Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Uygulama Planı'nın, temel konularından biri "DOĞAL ÇEVRE" olmadan Turizmin olmayacağı, temel bir gerçek olarak gündemdeki yerini almıştır.
Eskişehir Turizm Çalıştayı, sonuçlandı ama beklenen sonuçlar alınamadı. Çünkü Eskişehir için, hayatı bir etkinlik olan çalıştay da, gruplara ayrılan zaman, çok kısıklıydı. Bu kadar sürede, kentin turizm sorun ve çözüm yollarının, tartışılması, çözümler üretilmesi mümkün değildir. Her türlü olumsuzluklara rağmen, de turizme sahip çıkılmalı, Kentteki tüm kesimlerde, turizmin gelişmesi için, elini de taşın altına koymalıdır. Çünkü turist dövizi, döviz refahı, refah da mutluluğu getirir.
