
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
Türk' isminin, anayasadan tamamen çıkarılması istenen TESEV raporunda sonra, bazı kesimlerde.'Türk Milleti', 'Türk Devleti' 'Türk Vatandaşı' ve Türk Kültürü' gibi ifadelerin kullanılmaması istiyor! Türk Milleti yerine 'MİLLET' kelimesinin kullanılması öneriliyor.
Asılda son yıllarda, milliyetçilik üzerine çok şey söylendi. Hatta senaryolar çizildi ama, olaylara hep sağduyu hakim oldu. Nitekim "Nevruz kutlamaları sırasında, Türk Bayrağı'nın yakılmak istenmesi ve sonrası ülke genelinde evlere ve işyerlerine bayrak asılması, "Metal Fırtına" kitabının çok satılması, bazı çevrelerce milliyetçiliğin yükselişi olarak görüldü.
Türk Bayrağı üzerindeki provokasyonlar karşı, Genel Kurman Başkanlığı'nın . Başbakan, Bakanların ve sivil toplum örgütlerinin açıklamaları, Türk Milliyetçiliğinin yükseldiği sonucuna varılmaz. Çünkü Türk toplumu, yurtsever bir millettir. Ortak değerlere, özellikle de bayrağa saygı, kültürümüzün, yetişmemizin ve eğitimimizin bir parçasıdır.
Ayrıca, Türk Milliyetçiliği, sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır. Kan değil ruh ve eşit değerler arar. Eşitlik prensibine dayanır.
Türk Milliyetçiliği, ırkçılık, kozmopolitizm, mukaddesatçılık, şovenizim ,totaliter milliyetçilik gibi akımlara karşıdır. Çünkü bu unsurları içeren veya hedefleyen milliyetçilik, antidemokratiktir.
Ülkemizde son yıllarda, dış ve iç şer odaklar yanın da, Avrupa Birliği ülkeleri de etnik milliyetçiliği tetikliyor. Amaç bellidir. Türkiye'yi bölmek, parçalamak veya federal yapıya kavuşturarak güçsüz kılmaktır.
Türk halkı, bu gelişmelerin farkındadır. Her türlü senaryoya rağmen, etnik milliyetçiliğe itibar etmiyor. Nitekim etnik temelli politika yapmak isteyen partilerin, oy oranları sürekli geriliyor. Özellikle de Kürt kimliği üzerinde politika yapan siyasetçiler, etnik temelli siyasetle bir yere varamayacaklarını giderek daha iyi görüyorlar.
Elbette ülkemizde, milliyetçilik olacaktır. Türk milliyetçiliğinde, ",MİLLET" en önemli unsurdur. Çünkü ne fert, ne aile ne de meslek, Türk milletinin dışında ve üstünde kendi başına bir değer taşımaz. Türk milliyetçiliği, başka milletlerin haklarına riayet eder.Emperyalizm ve sömürgeciliğe karşıdır. Hümanist bir nitelik taşır. Irkçı değildir. Yapıcı ve yaratıcıdır. sağduyu ve adalete dayanır. Beşeri dayanışmaya değer verir.
Şu bir gerçek ki milliyetçiliği ret eden veya erozyona uğratmak isteyen, art niyetli kişi/kişile, dün vardı. Bugün de var, gelecekte de olacaktır. Türk insanı, bütün bu olumsuz gelişmelere karşı çıkarak, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, milliyetçi olmak zorundadır.
Çünkü batılılar, yıllardan beri,Türkiye' de etnik milliyetçiliği körükleyerek ,menfaatlerini korumayı ve kollamayı, temel politika olarak benimsemişlerdir. Türkiye'yi bir çatışma içerisine sokmayı da, her zaman menfaatlerine uygun görmektedirler.
Türk insanı her zaman, Türkiye'nin bir Üniter ve Ulus devleti olduğunu düşünmek, bünyesindeki tüm etnik kökenli insanlarla birlikte, bir millet olduğunu bilmek ve Türk milliyetçiliğine de bu perspektiften bakmak zorundadır.
Türk Milliyetçiliği, tarihi kaderimizin ortaya koyduğu, geliştirdiği bir şuurdur. Türk devleti, tamamıyla de Milliyetçilik temelleri üzerine kurulmuştur. Türk Milliyetçiliği emperyalizme, enternasyolizme karşı bir isyan ve reaksiyon olarak doğmuştur. Hürriyet ve insan şahsiyetine değer verir, hedefi de demokrasidir.
Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. Milliyetçilik topluma şahsiyet verir ve toplumda birliği sağlar. Ayrıca milliyetçilik, dil, kültür ve ülkü birliği demektir. Ancak son yıllarda, en çok saldırıya uğrayan kavram da milliyetçilik oldu. Elbe
Türk milletinin fertleri olarak, "Atatürkçülüğü" ve "Atatürk Milliyetçiliğini" dolayısıyla da "Türk Milliyetçiliğini", ne anladık, ne de anlatabildik. Üstelik siyasi çıkar için, etnik milliyetçiliği, körükledik veya teşvik ettik.
Oysa Atatürk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönetiminde tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren, çağdaş bir olgudur. Türk devletinin vatandaşları arasında etnik, ya da diğer herhangi bir nedenle siyasal veya hukuksal ayrım söz konusu değildir...
Şu bir gerçek ki milliyetçi olmayan bir devlet, yok olmaya mahkumdur, devleti devlet yapan da milliyetçiliğidir.
Hala bu gerçeği göremeyen siyasiler ve kesimler varsa ne denebilir ki?