Dışişleri Bakanı Ali Babacan' ın, Ermenistan' da, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Mahmud Memmedguliyev sert bir şekilde hitap ederek, dışarı çıkması için kapıyı göstermesi, Azerbaycan' da, tepki ile karşılandı. İddiaya göre Azeri Bakan Yardımcısı'nın, komik duruma düşmesi karşısında, Ali Babacan, olayı seyreden, Ermeni yetkililerle birlikte gülüştüğü, Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın, koruma görevlilerinin de, Memmedguliyev'e yakınlaşarak, çıkış kapısını gösterdiği söyleniyor.
Müsavat gazetesi ise olayı rezalet diye nitelendirdi. Gazete, aslında, Azeri Bakan Yardımcısı'na, kapıyı göstermesiyle, Babacan'ın, zor duruma düştüğünü belirterek, bunun Türkiye'de iktidarın, Azerilere, hangi yaklaşım içinde olduğunu, bir kez daha ortaya koyduğunu öne sürdü.
Oysa Azerbaycan halkı, 'Bir millet, iki devlet' anlayışının arkasında dururken, Dışişleri Bakanı Babacan' ın, tavrı, sınır kapısının açılması ve Ermenistan ile diplomatik ilişkilerin kurulması, Azeri halkını çok üzdü. Özelikle de sınır kapısının açılması, Karabağ'ı işgalin, kabulü anlamına da gelecek, belki de Karabağ' ı, işgal, kalıcı olacaktır.
Diğer yandan Türkiye' yi ziyaret eden, Azerbaycan milletvekili Ganire Paşayeva, "Ermenistan, bu işgalden vazgeçmediği sürece, bu kapı açılmamalıdır. Bu ancak Ermenistan'ın, yararına olur. Ermenistan sınırının açılmasıyla, Azerbaycan'ı bırakın, Türkiye'nin kazancı ne olacak? Dünyanın, her tarafından, 'Türkler katil' diyor. Size katil diyen bir topluma kapı açılır mı? Bu bence gurur meselesidir " sözlerine, katılmamak mümkün mü?
Ayrıca sınır açılırsa, Ermenistan ekonomisi, yüzde 40 büyüyeceği söyleniyor. Ayrıca bu durum, Azerbaycan ve Türkiye'nin, ortak çıkarlarını, olumsuz etkileyecek, hatta Kafkaslar' da, dengeleri değiştirecektir. İşaretleri de görülmeye başladı.
Nitekim Rusya'yı ziyaret eden Aliyev, Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile görüşmesinin başında yaptığı açıklamada," Rusya'nın, Azerbaycan'ın, "dostu, komşusu ve stratejik ortağı" olduğunu belirterek, "Biz bu ilkelere dayanarak ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Bu yılsonunda, ticaret hacminin 3 milyar doları geçeceğini umuyoruz" diye konuştu.
Elbette Azeri ve Rusya'nın stratejik ortaklığının, Türkiye' ye, bir bedeldi olacaktır. Nitekim de faturalar gelmeye başladı. Son gelişmelerden sonra, Nabucco projesiyle ilgili yürütülen görüşmeler tehlikeye girdi. Hatta ortadan kalktı. Çünkü Aliyev, Şahdeniz doğalgazını Nabucco projesiyle, Türkiye üzerinden değil, Ruslarla beraber, Karadeniz'in dibinden, Avrupa'ya ulaştırmak için, Moskova ile anlaştığı söyleniyor. Üstelik Orta Asya' daki Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerde, bu gelişmelerden sonra ciddi zarar görecektir.
Şu bir gerçek ki dünyanın, en zengin petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olan Türk Cumhuriyetleri, Ak Parti iktidarı tarafından, göz ardı edildi. Körfez ve Afrika ülkelerine gösterilen ilgi, Türk Cumhuriyetlerinden esirgendi. Üstelik Ermenistan'a, kapıların açacağı sinyali verilerek, ilişkiler daha da kötüleştirildi.
Türkiye, Batı ekonomileriyle ilişkilerini güçlendirmek, "enerji koridoru" projesinde, Batı desteğini sürdürmek gibi hayali düşüncelerle, Ermenistan'la ilişkilerini geliştirmek istiyor. Fakat bu tutumu ile de Azerileri, Rusya'ya yaklaştırdı, enerji koridoru olmayı da tehlikeye soktu.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin, gerilmesi üzerine bir açıklama yapan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Karabağ meselesi çözülmeden kapılarımızı Ermenistan'a açmayız" sözleri de Azerbaycanlıları, rahatlatmadığı gibi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül' ün, gelişmeler karşısında, sesiz kalması ise kaygıları daha artırdı.
Türkiye, AB ve ABD' ni arzusuna uymak ve Ermenistan'a, kapı açmak uğruna, Kafkasya'yı ve bölgedeki enerji kaynaklarını ve Türk Cumhuriyetlerini, göz ardı eder mi bilinmez, bu alanda net bir şey söylemek de çok zordur. Şayet sınır açılırsa, Türkiye enerji politikası konusunda, uzun yıllar sonra sağladığı kazanımlarını, kaybetmesi veya riske etmesi de kaçınılmaz olacaktır.
Ak Parti kurmayları, ABD, AB ve Ermenistan' a şirin ve sevimli görünme adına Ermenistan' la, yaklaşık 5 yıldır, gizli olarak her zemin ve ortamı kullanılarak sürdürdükleri görüşmeler, içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Sözde soykırım iddiasını sürdüren Ermenistan'a, sınır kapılarını açmaya yönelen, Ak Parti iktidarı, ecdadımızın yargılanması konusunda, Ermenilere, ümit ve cesaret verdiği gibi, pire için de yorganı da yakıyor. Çok yazık...