4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRKİYE VE KÜRESEL DEMOKRASİ

Batı ülkelerindeki insanlar, çeyrek arayla gelen iki büyük savaştan gözleri korktu ve bu korku içinde, paktlar ve İttifaklar oluşturuldu. Siyasetçiler, "Barış" kavramını söylemlerinden düşürmediler. Hatta savaş yapmamak üzere yemin ettiler. Bu durum, politikacıların elini kolunu bağladı.
Emperyalist ülkeler, savaşın yerini alabilecek, dünyaya yönelik politika, strateji ve senaryolarını yürütebilecekleri, özellikle de dünyadaki çıkarlarını koruyabilecekleri, şiddete yönelik bir arayış içine girdikler. Sonuçta da, "TERÖR" denen belayı bulduklar. Böylece dünyada, savaşların yerini terör aldı. Sonuç da dünyadaki terör örgütleri, Batı ülkelerinin taşeronluk görevini üstlendiler.
Bugün de emperyalist ülkeler "KÜRESEL DEMOKRASİ" ile dünyadaki çıkarlarını koruma ve kollama gayreti içindedir. Özellikle de Sovyetler Birliği' nin dağılmasından sonra emperyalist ülkeler tarafından, masum kavram olarak da halklara sunulan "KÜRESEL DEMOKRASİ" ile ülkelerin çeşitli unsurları, özellikle de etnik yapı kullanarak, ülkeler, federal yapıya kavuşturuluyor veya parçalanıyor. Nitekim Küresel demokrasi ile Sovyetler Birliği dağıtılmış ve Yugoslavya' da parçalanmıştır.
"KÜRESEL DEMOKRASİ", Neo Klasik İmparatorluk peşinde koşan ABD ve AB' nin, dünyadaki çıkarlarını korumak için kullandıkları bir araçtır. Bu yöntemle, ülkeler etkisiz hale getiriliyor. Veya ülkelerdeki etnik milliyetçilik, körüklenerek "KİN ve NEFRET" yaratılıp, ülkeler kaosa sürükleniyor.
Ayrıca Küresel demokrasi, ülkeleri yeniden biçimlendirmekte ve değişime zorlamaktadır. Çünkü küreselleşme, ulus-devletin elinden ekonomi politikalarını alırken ve etnik-dinsel kimlikleri körükleyerek, yerel özerklik eğilimlerini güçlendirirken, ulus-devletleri krizlere ve durgunluğa düşürüyor, güçsüzleştiriyor.
Son yıllarda KÜRESEL DEMOKRASİ", Etnik yapı, özellikle de "KÜRT" hareketi ile Türkiye' nin gündemdedir. Amaç açık ve nettir. Türkiye' yi, federal yapıya kavuşturarak etkisiz hale getirmektir. İşbirlikçileri ise bazı medya, köşe yazarları, siyasetçiler ve kişi/kişilerdir. Bu hareketi ülkemizde, ABD ve AB yanlısı liberaller ve ılımlı islamı savunanlar desteklemektedir. Oysa "KÜRESEL DEMOKRASİ",Türkiye için felakettir.
İşte IRAK!
Bu gerçeğe rağmen, PKK terörünün, "KÜRT AÇILIMI" veya "DEMOKRATİ AÇILIM" la biteceğini sanan kesimler var. Oysa Batı ülkelerinin, bölgedeki çıkarları ve Türkiye üzerindeki senaryoları, devam ederken PKK terörü bitmeyecektir.
Nitekim bölücü terör örgütü PKK'nın, elebaşlarından Murat Karayılan, bir ABD düşünce kuruluşuna itiraf gibi verdiği demeçte, " ...Biz genel affı tartışmıyoruz. Kim kimi affedecek. Beni affedecekler mi? On binlerce faili meçhul cinayetten bahsediyoruz. Onları kim affedecek? Af çift taraflı olmalı. Her iki taraf birbirini affetmeli ve Türk devleti Kürt halkından özür dilemeli. ABD'nin Kürt sorununun çözümünü istediği söylenebilir. Ben ABD'nin, Türkiye'nin tavrından bağımsız olarak Kürt sorununa çözüm istediğine inanıyorum. ABD, TÜRKİYE' YE, PKK'YI BİTİRMESİ İÇİN İZİN VERMEYECEKTİR. BUGÜN ABD VE İNGİLTERE KÜRT SORUNUNA KENDİLERİNCE BİR ÇÖZÜM GETİRMEK İSTEMEKTEDİRLER. " diye konuştu.
Habur' da kurulan sayar mahkeme sayesinde ise PKK'lı olmanın bir suç olmadığı, hukuk sistemimizin, PKK'lı olmayı engelleyici bir yanı olmadığı gösterilmiş, müsteşarlar, genel müdürler, savcılar da bu olaya tanıklık etmişlerdir.
ABD' nin, "barış" ve "demokrasi" kavramları, kalkan yapılarak, Büyük Ortadoğu Projesi ile Ortadoğu ülkelerinde, "böl, parçala, yönet ve sömür" felsefesinin, hayata geçirileceğini, Türkiye'nin de, bu senaryonun içinde yer aldığını, kamuoyu ile defalarca paylaştık. Son yaşanan olaylar gösterdik ki BOP, bölge ve Türkiye'de büyük aşama kaydetti.
Türkiye' de, NEO KLASİK İmparatorluk peşinde koşan ABD ve AB' nin ve "KÜRESEL DEMOKRASİ önündeki en büyük engel ise Türk Silahlı Kuvvetleridir. O nedenle de TSK' yı etkisiz hale getirmek için, Küresel demokrasi' in, ülkemizdeki işbirlikçi ve yerel destekçileri, sürekli TSK' ya saldırmakta, hatta sahte " BELGELER" düzenleyerek, TSK' ya, kamuoyu nazarında itibar kaybettirme gayreti içindeler.
Hülasa NEO-KLASİK İMPARATORLUK peşindeki ABD ve AB,
"TERÖR" ve "KÜRESEL DEMOKRASİ" yi kullanarak, Türkiye' yi federal yapıya kavuşturmak ve bölgesinde de etkisiz hale de getirmek istiyorlar. Türk halkı artık gerçekleri görmeli, üzerine düşeni de yapmalıdır. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sorunların çözümü seçmenin elindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi