4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRKLÜK KAVRAMI

AK Parti iktidarının, DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ, ülke gündemini, aylarca meşgul etti. 17 Eylül Salı günü, açıklanması beklenen, Demokratikleşme Paketi,30 Eylül Pazartesi günü açıklandı. Açıklanan pakette, örtülü olarak "KÜRT KİMLİĞİ" ön plana çıkartılırken, "TÜRK KİMLİĞİ" göz ardı edildi. Nitekim Okullarda, çocuklarımızın söylediği, AND" da, TÜRK" sözcüğü geçtiği için kaldırıldı.
Oysa ABD' de, örgün öğretim-eğitim gören öğrenciler her sabah, "Amerika Birleşik Devletleri'nin BAYRAĞINA ve o bayrağın simgelediği CUMHURİYETE, Bağlılık için and içiyorum. Herkes için özgürlük ve adaletle, ALLAH' n gözetiminde, BÖLÜNMEZ, TEK VATAN için." diyerek and içiyor.
ABD' de, durum bu iken, Başbakan Sayın ERDOĞAN' ın, "Kafatası milliyetçiliği ile ülkeler kalkınmaz. 'Türküm' dediler, Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürdüler. Doğruyum dediler, Türkiye'yi, yolsuzluklara muhtaç ettiler. Çalışkanım dediler yıllarca yan gelip yattılar." diyerek, gerekçelerini açıkladı.
Bu ifadeler, aklıselim insanlarımız tarafından tepki ile karşılandı.
Hâlbuki dünyada, TÜRK OLMAK" bir ayrıcalıktır.. Nitekim Napolyon" İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur, kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler" demiştir.
Türkiye, çok partili dönemde, yer alan siyasi partiler, çıkarları için, pek çok maddi ve manevi değeri erozyona uğrattı. Ülkede, kutuplaşma ve zıtlaşmanın da sebebi oldular. Halk arasına nifak tohumları ektiler. Dini ve etnik yapıları, körüklediler.
Bugün de " TÜRK ve "TÜRKLÜK" kavramı, göz ardı edilmek isteniyor. İktidarda olanlar, "Türkiyeli" diyorlar, ülkenin eyaletlere dönüşmesi gerektiğinden ve 39 etnik dilden söz ediliyor, iktidarın, bu tavrından cesaret alan, PKK ve yandaşları da Güneydoğu'ya, özerklik, sonra federasyon, sonunda, Türkiye'den, kopmayı hedefliyorlar.
Şu bir gerçek ki Türk Devleti ve Türk Milletinin varlığı, bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne karşı her türlü güç, Türk milleti için tehdittir. Türkiye'de, tek Türk Milleti vardır. Bu devletin vatandaşı olan herkes de Türk'tür. Anayasamızın 66. Maddesinde, " Türk Devletine, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür." Hükmü yer almıştır.
Azınlıklarda, aynı kanıda, Nitekim Patrik Bartholomeos TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda vatandaşlık tanımı yaparken, "TÜRK DEVLETİNE VATANDAŞLIK BAĞIYLA BAĞLI OLAN HERKES, DİN, MEZHEP, DİL VE ETNİK KÖKEN GÖZETMEKSİZİN TÜRK'TÜR, TÜRKLÜK, BÜTÜN TÜRK VATANDAŞLARININ BERABERCE VARLIĞININ VE DAYANIŞMASININ İFADESİDİR." diye konuştu.
Türk milletinin fertleri, özelikle de siyasi iktidarlar olarak, "Atatürkçülüğü" ve "Atatürk Milliyetçiliğini" dolayısıyla da "Türk Milliyetçiliğini", ne anladık, ne de anlatabildik. Üstelik siyasi çıkar için, etnik milliyetçiliği, körükledik veya teşvik ettik.
Türk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönetiminde tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren çağdaş bir olgudur. Türk devletinin, vatandaşları arasında etnik, bir nedenle, siyasal veya hukuksal ayrım söz konusu değildir...
Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Bugünkü Türk Milleti siyasi ve içtimai camiası içinde, kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş, vatandaşlarımız ve milletdaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış tevsinler (adlandırmalar) birkaç düşman aleti, mürteci beyinsizden maada hiçbir millet ferdi üzerinde teellümden (Kaderleme, esefleme) başka bir tesir hasıl etmemiştir. Çünkü bu millet efradı da umum, Türk Camiası gibi aynı müşterek maziye, ahlaka, hukuka sahip bulunuyor" demiştir.
Öte yandan Türk Milleti, etnik kökene bakmadan, bu topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, gelenek ve görenekleri olan insanlarla birlikte yaşamıştır. Bugün, birlikteliği sürekli kılmak için de özcü yaklaşım ve inşacı yaklaşım şarttır.
Ülkemizde, yaşayan azınlık konumundaki toplulukların veya diğer etnik grupların, etnik milliyetçilik, ya da ayni anlama gelen, etnik ırkçılık yaptıkları, hem sosyoloji kanunlarına, hem de eşyanın doğasına aykırıdır. Etnik azınlıkların veya etnik grupların talepleri sadece, temel haklar bağlamında, eşit olma isteğinden ibarettir. Üstelik azınlıklar, Lozan Anlaşması ile bellidir. Bunların dışındaki etnik gruplar, Türk Milletinin asli unsurudur.
Hala bu gerçeği görmeyen, kişi/kişiler varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi