4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

TÜRK'Ü YOK SAYMAK

Son yıllarda, vatansever insanlarımızı ürkütmek için, dış ve iç şer odakları, Türklüğe ve Türk milliyetçiliğe karşı, adeta savaş açtıkları gibi, "TÜRK" kavramının, anayasa da yer almamasını istiyorlar. AK Parti MKYK üyesi Yasin Aktay ise Türklüğün, bir sentez olduğunu ifade ederek, "Türk diye bir ırk yok" diyecek kadar da cehalet içindedir.
Ülkenin kaderini, elinde tutan siyasiler, diğer tarafta, geçmişin hazımsızlığını, yaşayan azınlıklar, Avrupa Birliği ülkeleri ve bazı etnik gruplar, "TÜRKLERİ" ve "ULUSAL MİLLİYETÇİLİĞİ" hedef aldılar. Onlar için, Türklüğü aşağılamak, ülkedeki bütün yanlışların, sıkıntıların kötülüklerin gerekçesi olarak göstermek, moda oldu,
Batı ülkelerinde, milliyetçilik yaşam biçimi olurken, Türk milliyetçiliğine karşı çıkıp, etnik milliyetçiliği de, körükleyerek, menfaatlerini korumayı ve kollamayı temel politika olarak benimsemişlerdir.
Yıllarca Avrupa Birliği'nin, açıklanan ilerleme raporlarında, Türk Ceza Kanunu' nun 301. maddesi, sürekli yer aldı. Avrupalılar, Türklüğe hakarete ceza öngören maddenin değiştirilmesinde, sürekli ısrar ettiler. Türkiye'deki, işbirlikçiler de Avrupa Birliği' nin, bu isteğine, destek verdi. Avrupa Birliği'nin, ilerleme raporlarında, Türklüğe hakarete hapis cezası öngören 301. maddenin, kaldırılması sürekli gündemde tutuldu.
Peki, 301. madde ne diyordu?
-Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
- Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz
Bu maddeler, sanal aydınları ve ülke düşmanlarını, sürekli rahatsız etti. Fikir ve düşünce özgürlüğü önünde engel olarak görüldü. Oysa Türk kimliği taşıyan insanlara veya devletin kurumlarına, hakaret etmeye kimsenin hakkı yok. Zaten hakaret içermeyen eleştiriler, 301 madde de yasalarda, suç sayılmıyordu.
Oysa Avrupa ülkelerinde de, 301. maddeye benzer hükümler taşıyan, pek çok yasalar var. Hatta Avrupa ülkelerinin, kendi ceza yasalarına, yeni maddeler koymaya başladıkları da söyleniyor. "Örneğin İtalyan ceza kanununda, 'Her kim Cumhuriyeti, parlamentoyu veya ikisinden birini veya hükümeti veya Anayasa Mahkemesini veya yargı gücünü alenen aşağılarsa, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülür' diyor. Diğer Avrupa ülkelerinde de benzer yasalarda benzer hükümler var. Durum bu iken AB, Türkiye' den, 301. madde' nin kaldırılmasını istiyor. Türk kökenli olmadığı halde, ülkemizde yaşayan azınlıklardan bile bu duruma, tepki gösteriyor.
Hatırlıyorum da bir TV programına katılan Ermeni asıllı Dikran Kevorkyan'ın , "Türk vatandaşı değil, Türk'üm... Ben Hıristiyanım. Hıristiyanlığım başka bir şey, bu bayrağın altında yaşamaktan duyduğum gurur başka bir şey. Niye 301 kalkacakmış? 5. kolun attığı bu zehre karşı kalkanı nasıl yaratacağız?... Diplomatlarımız şehit edildiğinde, 90 bin kişi toplandı mı onların cenazesinde? 90 bin kişinin içinde bir tane Türk bayrağı var mıydı? Demek ki benim Türkiye'm, bu hale geldi öyle mi? Bu milleti kim ateşleyecek? Türkiye'yi parçalamak istiyorlar. Türkiye'nin jeopolitik konumunda, zenginliklerinde gözleri var, Kurtuluş Savaşı'nı hazmedemeyenlerin gözleri var." diyerek politikacılara, özellikle de siyasi otoriteye ve sözde aydınlara, çok anlamlı mesajlar vermişti.
Ayrıca ünlü tarihçi Hammer, "Türkler kahramandırlar, dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti, tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz. Böyle bir ulusla, el ele vermek yeryüzünde, her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir." demiştir.
Türkiye'de, Kürt'ü, Türk' ü, Laz'ı Çerkez'i, Ermeni'si yıllarca birlikte yaşadı. Hep "Türk'üz" diye haykırdı. Ama son yıllarda, dış ve iç şer odakları ve içimizdeki hainler, ülkeyi bölüp parçalamak için, en küçük fırsatı bile değerlendiriyorlar. Türk, yaratıcı gücü, yani Türk ülküsü, yüzyıllardan beri prensip haline gelmiş, bu uğurda, Türkler canını vermiştir. Asırlardır da, Türk ülküsü, Türk büyüklüğü ve Türk kudretine, dünya tanıktır. Bu ülkünün çerçevesinde, toplanmak ve onun için ölümü bile göze almak, ne güzel şeydir! Onun için, Türk ülküsüne, sarılmaya ve birlik olmaya mecburuz.
Türk toplumu, içte ve dışta örtülü ve psikolojik bir savaşla karşı karşıyadır. Türklere, karşı yılların, birikimi olan,"KİN" ve "NEFRET", bugün gün yüzüne çıkmıştır. Göktürk hakanı, Bilge Kağan'ın, söylediği gibi, EY TÜRK! TİTRE VE KENDİNE DÖN"...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi