YÖK, kamuoyunun tartışması ve üniversiteler ile STK'ların görüşlerini bildirmesi için, yeni yasa taslağını açıkladı., YÖK'ün adı değiştirilerek TYK(Türkiye Yükseköğretim Kurulu) oldu. Mevcut yasada zorunlu olarak okutulan Atatürk İnkılapları, Türk Dili dersleri yeni taslakta yer almadı. "Yükseköğretimin Amacı" başlıklı bölümden "Atatürk İlkeleri doğrultusunda eğitim" maddesi de çıkarıldı.
Mevcut YÖK Kanunu'nda, "Yükseköğretimin Amacı" başlıklı 4. maddesinde yer alan "Öğrencilerini; Atatürk, İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı yetiştirmek" yeni taslakta yer almadı. Mevcut kanunun "Ana İlkeler" başlıklı 5. maddesinde yer alan, "Öğrencilere, Atatürk İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı hizmet bilincinin kazandırılması sağlanır" ifadesi de yeni taslakta yer almadı.
YÖK Kanunu'na göre, üniversitelerde zorunlu olan "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi", "Türk dili", "yabancı dil" zorunlu dersleri de artık zorunlu olarak okutulmayacak. Yeni taslakta, bu düzenleme de yer almadı. Mevcut yasada bu derslerin en az iki yarıyıl olarak programlanacağı ve uygulanacağı da düzenlenmişti.
TYK' nın, Atatürk le ilgili kararı amaçlı olup, "NANKÖRLÜK" ten başka, bir şey değildir. Çünkü TYK bugün konumunu, ATATÜRK ve arkadaşlarına borçludur.
Türkiye Yükseköğretim Kurulu, üniversitelerde onca sorun çözüm beklerken, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi", "Türk dili",ni zorunlu derslerden çıkarması, Türk toplumuna karşı yapılmış, bağımlaşmayacak ciddi bir hatadır. Her halde TYK, "TÜRK" sözünden ve Atatürk ilkelerinden rahatsızdır.
Aslında TBMM'de, temsil edilen ve Uzlaşma Komisyonu'nda temsil edilen partilerin, "vatandaşlık tanımı" önerilerinde, Türk tanımı çıkarılmak isteniyor. Anayasadan, "Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim verileceği" kabul görmüyor. Hatta eğitim dilinin Türkçe olmasını bile tartışmaya açmış durumdadır.
Türkiye Yükseköğretim Kurulu, Sanki Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi", "Türk dili",ni zorunlu derslerden çıkartarak, Üniversitelerdeki sorunlarını çözecek, Ortalık sütliman olacak. Üniversiteler, nitelikli ve kaliteli eğitim verecek. Aslında hedef Atatürk ve Türk kavramıdır. Üniversitelerde, onlarca sorun çözüm beklerken, TYK' nın, Atatürk ve Türk kavramın hedef alınması, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür.
Bugün üniversitelerde öğrencilerin, apolitikleştirmesi, en ciddi sorun. Bilim yuvası diye tabir edilen üniversitelerde, sorgulayıcı bir mantık yok. Örneğin 60 kişilik sınıflarda, ders görüldüğü söyleniyor ama TYK bunun bir sorun olduğunu düşünüp çözüm üretmiyor.
Öğrenciler üniversitelerde, şenlik yasağı olduğunu da söylüyorlar. Bunun mantıkla, akılla hiçbir bağı yok. Aslında bu valilik makamının, verdiği bir karar. Ayrıca bu bir özgürlüğün sınırlandırılmasıdır. Ayrıca da kişilerin üstü ve çantaları aranabiliyor. Hukukta, temel bir ilke var, yönetmelikler tüzüklere, tüzükler kanunlara, kanunlar anayasaya aykırı olamaz.
Oysa Kanun ve Anayasa'da yer alan kavramlar gereği, bir kişinin üstünü çantasını arayabilmek için mahkemeden izni gerekir." diyorlar ama neden aradıklarını sorgulamadıkları gibi, "TERÖR" ve "ŞİDDET" denen belaları mazeret gösteriyolar.
Üniversitelerin ticaretleşmesi, yemekhanelerin ve yurtların yanında her şey çok pahalı olması, parası olmayan yoksul öğrencilerin, okuma şansı ortadan kalkıyor. Bu yüzden üniversitelerin, büyük bir bölümü, elit bir tabakaya hitap etmeye başladı
Gençlerin, YÖK'le ilgili de çok ciddi suçlamaları var. Onlara göre, YÖK, aslında eğitim ve bilim düşmanı bir kurum. Bunu, çok rahat söyleyebiliyorlar. YÖK'ün birçok insana soruşturma açtığı ve görevden attığını ısrarla vurguluyorlar. YÖK' ü dayatmacı olan bir kurum olarak tanımlıyorlar.
Türkiye Yükseköğretim Kurulu da ve Anayasa Komisyonu gibi, "ATATÜRK ve Türk" kavramını, dolaylı olarak da, "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı" kavramları, tartışmaların odağı haline getirmiştir. Çok daha değişik ırkları ve etnik toplulukları bir araya getiren uluslara Fransız, Amerikan, İngiliz denilmesinde, bir sakınca görülmediği halde,
TYK ve Anayasa komisyonu, ATATÜRK ve Türk kavramlarından, rahatsızlığı dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
ABD' deki bir vatandaş, "Biz gücümüzü Atatürk'ten ve Türk milletinden alıyoruz. Dünya'nın neresinde olursak olalım, 1 tane vatanımız var o da Türkiye anlayışı ile hareket edip Atatürk, Türk ve Türkiye düşmanları ile her daim mücadele ediyoruz ve edeceğiz de." sözlerinden karşısında, Bazı siyasiler, TYK ve Anayasa komisyonu üyeleri utanmalıdır.