Nabi Avcı'nın vurgu yaparak söylediği sözler elbette eleştiri içeriyor.
Yani 'Eskişehir'in kahraman iş adamları' sözlerinin altında onlarca anlam yatıyor!
Bu laftan kim hangi anlamı çıkaracaksa, elbette çıkarsın
Biz ise anlamamız gerekeni yazalım.
Yazmadan önce de biraz eskiye gidelim.
Şu doğalgazın satıldığı, elektriğin satıldığı günlere...
Oluşturulan güç birliklerinin nasılda fiyaskoya döndüğü o yıllara...
***
Şimdi isimlerinin başında 'ES' olsa bile kente hayat veren kurumların sahipleri Eskişehirli değil!
Yani bizim iş adamları bu konularda sınıfta kaldılar.
Bırakın birer birer bu tür şeylere sahip olabilmeyi;
Bir araya gelip bile başaramadılar.
İşte Nabi Avcı'nın sözünün altında yatan da bu!
'Uçak seferleri yok diye eleştirirler ama seferlere sahip çıkmak için bir şey yapmazlar' demek istiyor.
***
Neyse lafı uzatmayalım.
Bu konuda söyleyeceğimiz şey şudur;
Avcı'nın bahsettiği iki uçağı alan kahraman olur.
Hatta şehrin tarihine bile geçer!
Yok, kimse bu işe el atmazsa, illa ki birileri el atar.
Sadece kuracağı uçuş firmasının adının önüne güzel bir 'ES' koyar sonra da bu şehrin nimeti ile bir güzel para kazanmaya başlar.
.................

SOKRATES OLMAK!

Nabi Avcı'nın gazeteciler ile buluşmasından not aldığımız pek çok konu var.
Bunlardan birisi uçak meselesi...
Diğeri 'Sokrates Hikâyesi!'
***
Hemen açalım konuyu;
Bu malum yazarın, şehir ile ilgili çirkin yakıştırması ile ilgili mesele için yanıtlar verdi Nabi Avcı...
'Sokrates tavrı' koymalıyız' dedi.
Konuyla ilgili haber bölümünde göreceksiniz bu ifadeyi.
Ne olduğunu bilenler bilecektir.
Ancak, benim gibi 'nedir bu?' diyenler içinde hemen yardımcı olayım.
***
Sokrates Atinalı gençleri baştan çıkarmak suçundan hüküm giymiş.
Ölümle cezalandırılmış.
İdama götürürlerken, karısı da arkasından ağlıyormuş.
Sokrates dönmüş arkasına 'neden ağlıyorsun?' diye sormuş.
Karısı da;
'Haksız yere ölüme gidiyorsun, ona ağlıyorum' demiş.
Sokrates'in yanıtı ise şu olmuş;
'Ne yani, haklı yere gitsem sevinecek misin?'
***
Şu gazetecinin sözlerine karşı 'Sokrates Tavrı' koyacaklar için anlatayım istedim.
Umarım çirkin benzetmeye 'Sokrates Tavrı' koymak isteyenlere yardımcı olmuşumdur...

..................
KONUK GAZETECİLER...

Uzun bir aradan sonra Nabi Avcı'yı karşımızda görünce sorularımızı da hazırlamıştık.
Genel değerlendirmelerin arkasından soru-cevap kısmına geçince, bizden önce davrananlar oldu!
'Ne var şimdi bunda' diyebilirsiniz?
Elbette meslektaşlarımızın soruları da oldukça kıymetli...
Fakat soruyu soran gazeteci, Nabi Avcı'nın misafiri olarak Bilecik'ten gelen gazeteci olunca durum farklı oluyor.
Hele hele soru, yeni büyükşehir yasasının amatör kulüplere olan faydalarını içeren bilgilerle dolu olunca aklımız daha da karışıyor.
Aklımıza o anda elbette değişik şeyler geliyor.
Nabi Avcı olan biteni hemen anlıyor...
İşi nedense açıklama gereği duyuyor!
'Yanlış anlamayın, gazeteci arkadaş benim misafirim ama sorusu ısmarlama değil!'
***
Geçiştiriliyor konu...
Sonra sorulara devam ediliyor.
Ama bizim gar, lojistik merkez, stadyum soruları da güme gidiyor.
Ne yapalım konuk gazeteciler olmazsa, başka Pazartesiye İnşallah...