TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, Teröre karşı açıkladığı Ulusal Mutabakat Metninde, terör örgütüne katılmış herkese, silah bırakma çağrısında bulundu. Ayrıca terörün kınanması, desteklenmemesi, mücadelenin hukuk devleti ilkeleri içinde olması, tüm partiler ve sivil toplumun ortak irade göstermesi, teröre karşı duruşun demokratik ve barışçı yollarla gösterilmesi, yeni bir anayasa yapılması, Güneydoğu'da ekonomik kalkınma sağlanması gibi öneriler de var.
Oysa bu öneriler, yıllardır gündemdedir. Hatta büyük çoğunluğu da gerçekleştirildi. Ancak çözüm olmadı. O nedenle de terörle, terörün yöntemi ile mücadele edilir. Demokrasi ve hukuk içinde kalarak, terörle mücadelede, çok zordur.
Elbette terörle mücadele eden tüm ülkeler, terörü güvenlik meselesi olarak görecek, Mücadeleye, güvenlik politikaları egemen olacaktır. Türkiye' de, böyle görmek zorundadır. Siyasetçi de böyle çözmek isteyecektir. Ancak Sayın ÇİÇEK, terörle ilgili mücadelede, engel olan yasaların, yeniden düzenlenmesi için mutabakat sağlamak için gayret gösterilmesi daha yararlı olurdu.
Sayın ÇİÇEK' in, "Demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri dahi ileri bir noktaya götürmek için, aldığınız kararlar bile terör örgütüne ben olmasaydım, bunlar olmaz şeklinde bir propaganda zemini sağlamaktadır. Türkiye de, böyle bir sıkıntıyı yaşamaktır kanaatimce. "sözleri ile de AKP iktidarının, "AÇILIM" politikaları ve "OSLO" görüşmeleri ile teröre, taviz verdiğini de kabul etmiş oldu. Çünkü AKP iktidara geldiğinde, terör yok denecek kadar azdı. Abdullah Öcalan' a, sayın demek suçtu.
Sayın ÇİÇEK, yeni yapılacak anayasa ile terörün önleneceğini de vurguluyor. Oysa yeni anayasa da terörü bitirmeyecektir. Çünkü PKK ve yandaşlarının, Kürtlerin sorunu ya da Kürt sorunu, PKK'nın, zerre kadar umurunda değil. Nitekim PKK, bölge halkını, ekonomik ve sosyal olarak rahatlatacak yatırımlara engel oluyor.
Sayın ÇİÇEK, "Vatandaş bir araya gelin bu işi çözün diyor. Belli bir cenaze töreni dışında, daha yürek soğutan adımların atılmasını bekliyor. Siyaset, bu talebe sırtını dönemez, dönmememsi gerekir. Bu ülkenin sorunun biz çözeceğiz, başkasından beklemek beyhudedir. Sorun bizim, biz çözeceğiz, biz çözeceksek de ortak akıl, ortak dille olmalı." önerilerine katılmamak mümkün mü?
Peki, CHP' nin, PKK terörle ilgili TBMM' yi olağan üstü toplantı teklifi ve "AKİL ADAMLAR" teşkiline, neden olumlu bakılmadı?
Artık gerçekler görülmelidir. Türkiye' de, özellikle de Güneydoğu Bölgesine gelir dağılımı adaletsizliğini gidermeye ve insan onuruna yaraşır asgari bir hümanist yaşam standardı sağlamaya yönelik tedbirlerle, yani bölge halkına, çok daha fazla oranda iş, eğitim, burs ve barınma imkânı verilerek, insanlar arasında etnik, bölgesel veya dini fırsat eşitliği yaratılması da PKK terörünü bitirmez.
Türkiye' de, vatandaş, PKK terörünün güvenlik güçleri bittirileceği kanısındadır. Nitekim Cenaze törenine katılan bir vatandaş, " Siyasiler şehitlerimizin, vatan için ne ifade etiğini bilmiyorlar. Bilselerdi, PKK terörüne, Tansu Çiler gibi, çözüm bulurlardı. PKK terörü karşısında, O' nu arıyoruz. O yıllarda, PKK terörünü, Özel Harekat Timi halletmişti. Terör, askerin işi değildir." diyerek yaşananlara isyan etmişti.
Vatandaş haklı. Tansu ÇİLER döneminde, 8000 civarına Özel Harekatçılar, PKK' ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler. PKK terörünü de bitirdiler.
Ayrıca Sayın ÇİÇEK' in. "ULUSAL MUTABAKAT!" önerisi de PKK terörüne çözüm olmaz. Çünkü PKK, ABD ve Avrupa Birliği onaylı bölücü terör örgütüdür. Amacı Batı ülkelerinin taşeronluğunu yaparak, Suriye, Irak, İran ve Türkiye toprakları üzerinde, Kürdistan kurulmasına katkıda bulunmaktır.
Türkiye'de, teröre, sebep olduğu söylenen ekonomik, Sosyo-kültürel, eğitim sistemi ve psikolojik unsurlar, neden olarak değil, hedef saptırmak için, araç olarak kullanılıyor. Çünkü terörün arkasında, batı ülkelerinin hedef ve stratejileri var.
Diğer yandan Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkas ve Orta Asya ekseninde kilit ülke durumundadır. Jeostratejik önemi de artmıştır. Ayrıca, Ortadoğu ile birlikte, Kafkas ve Orta Asya' nın, zengin enerji kaynakları, Batı tarafında kontrol altında tutulmak isteniyor. Bu nedenle de ABD ve AB ülkeleri, bu bölgelerde, kilit durumuna gelen güçlü bir Türkiye istemiyor. Terör denen belayı, sürekli gündemde tutarak de hedeflerine ulaşmak en önemli istekleridir. O nedenle de " ULUSAL MUTABAKAT! " gibi girişimler, teröre çözüm olmayacaktır. Çünkü terörle terörün, yöntemi ile mücadele edilir. Nitekim demokrasi ve İnsan Hakları, havarisi, ABD ve AB ülkeleri, terörle, terörün yöntemi ile mücadele ediyor.
İşte! IRAK, AFGANİSTAN...