Es-Es sezona hazırlanırken takımı çok merak ettiğimizi belirttik.
Zira az bir bütçe ile kurulmuş yeni ve genç bir takımın olacağını biliyoruz.
Bu nedenle yeni jenerasyonun nasıl bir performans vereceğini de merakla bekliyorduk.
Bu merakımızın ise Ankara'daki turnuvada bir nebze de olsun giderileceğini ifade ediyorduk.
+++
Ve nihayet 'Yeni Eskişehirspor'u' izleme imkânını bulduk.
Ve maçı izleyen herkes gibi içimizi bir tedirginlik kapladı.
Çünkü ortaya futbol adına maalesef hiçbir şey konulamadı.
Ne sistem, ne oyun, ne mücadele hiç birisi yoktu.
+++
Kişisel olarak yorum yapmayı sevmeyiz ama söylenmesi gereken bazı tespitlerimizin olduğunu da ifade etmeliyiz.
En başta Kaleci Ali!
Çok gereksiz ve fazlaca bir özgüven içerisine girmiş.
"Ben oldum" hatasına çok erken düşmüş.
Karşılaşmadaki laubali hareketleri de üstüne tuz biber oldu.
Bu zihniyetle ancak şimdiki yerinde sayar durur.
Kendisini daha fazla geliştirmek ve kaledeki yerini korumak istiyorsa içinde bulunduğu psikolojiden hemen kurtulmalı.
Bunu yapamazsa geldiği yere çabuk döner!
++++
İkincisi herkesin büyük umutlar beklediği yeni transferler konusu.
Ben Khalifa'nın performansı sürekli bu seviyede sürecekse büyük hayal kırıklığı.
Takım defansı konusunda iyi ama takımın O'na hücumda ihtiyacı var ve O bu ihtiyaca cevap vermekten epey uzak.
De Federico gerçekten çok yetenekli.
Ancak Türkiye liginde işi çok zor!
Nitekim yeteneklerini sergileyecek ne alan bulabilir ne de yumuşak rakip.
Omuz darbeleri ile dahi darmadağın oluyor.
Bu yüzden kendisine uygun bir takım sistemi bulamazsa, kendisine alan açacak oyuncular yanında olmazsa O da kaybolup gidecek.
+++
Muarrem için ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz.
Tek maçla karar vermek çok zor.
Biraz zamana ihtiyacı var sanki!
Fakat o zamanın da kısıtlı olduğunu bilmeli.
Sahaya kendisini daha çok vermeli.
+++
Eski oyuncularımıza gelince...
Hepsi bildiğimiz gibi!
Özgür Çek'in yeri sol bek değil!
Çok açık ve net biçimde yeniden gördük.
15 metrelik mesafeden sağından atılıp solundan geçilen bir oyuncu hala.
Fiziki gücü yerinde sayıyor.
Hücumda ancak takıma katkı verir fakat direk oynayacak kıvama hala gelememiş.
+++
Kaan geçen yıl bıraktığımız gibi.
Çok şeyler yapmak istiyor, dikine gitmek niyetinde, driplinglerle orta alanı geçme derdinde.
Ancak sert rakiple karşılaşınca O'nun yetenekleri orada kalıyor.
Daha fazlasını yapamıyor.
Gelelim Lawal ve Toko'ya.
Lawal transferi hala gündemde olduğu için geçmiş yıllardaki hatalara düşüyor.
Tek başına bir şeyler yapmak istiyor ama kapasitesi buna izin vermiyor.
Geçen sezonun son haftalarındaki hüviyetine hemen geri dönmeli.
Sağlam ve ayağa oynadığında çok fazla katkısı oluyor.
Fantezi yapmaya çalışması elini ayağını birbirine dolaştırıyor ki, takıma yarardan çok zararı oluyor.
Toko'yu da hala anlamadık, anlayamıyoruz.
Yararlı mı, zararlı mı karar vermek çok güç.
Bir bakıyorsunuz olmadık zamanda müthiş hamleler yapıyor ancak toplu hücumda ortada yok.
+++
Lafı uzatmayalım.
'Eskişehirspor'dan hiç tat almadık.'
Aksine içimizi büyük endişeler kapladı.
Bu tereddüdümüzü de maçın bir hazırlık karşılaşması olması ile bastırıyoruz.
Ve bu maçın takım adına sadece bir antrenman olduğunu düşünüyoruz.
Yoksa takımın mevcut potansiyeli ve yapabilecekleri ancak bu kadar ise yönetime büyük iş düşüyor.
Zira, Ağustos bitmeden ellerini ceplerine atmaları gerekiyor...