
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ÜNİVERSİTELER VE REKABET
Çağımızda, üniversiteler arasından, İyi öğrenci almak için, rekabet, her geçen gün artmaktadır. Toplum üniversiteleri, bilgi ve teknoloji üreten ve ülke sorunlarına da çöz bulan kurumlar olarak görmektedir. Her kurum/kuruluş, üniversitelerden danışmanlık almak istemektedir. İşletmeler ve kurum/kuruluşlar, kendi gelecekleri için, yaşamsal önem taşıyan temel araştırmaları, kendilerinin yapmaları yerine, üniversitelerle işbirliğine gitmektedirler.
Dünyada, hatta ülkemizde de, üniversiteler, temelleri teknolojiye dayanan yeni firmaların, beşiği haline geldi. Üniversiteler, temel araştırma çalışmalarını, dışarıya yaptırma isteği, artan endüstri kuruluşları ile ortak araştırma ve geliştirme projelerine başlattı. Çokta başarılı sonuçlar alıyorlar.
Ayrıca çağımızda, yurt dışı eğitim olanakları ve öğrencilerin artan hareketliliği nedeniyle, dünyadaki ileri gelen üniversiteler, en iyi öğrencileri almak için dünya ölçeğinde rekabet etmektedirler. Akademik kadrolarını, global arenadan karşılamaktadırlar
Öte yandan üniversitelerin, kendi alanlarında söz sahibi olması için, profesyonel yöneticilere sahip olması gerekir. Özellikle de üniversitelerde, "REKTÖR" en önemli yöneticidir. O nedenle de üniversitelerde rektörlük seçimleri önemlidir. Ancak ülkemizde rektör adayları seçimle belirlenir ama Atama Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.
Ayrıca uluslararası kurumlar tarafından hazırlanıp, 2012 yılında yayınlanan raporlara göre dünyadaki en iyi 200 üniversite arasına, Türkiye'den hiçbir üniversite girememiştir. Bunun sebepleri düşünülürken, iyi üniversite olmak, ne demektir sorusu akla gelmektedir.
Elbette dünyadaki iyi üniversiteler sıralanırken, farklı kriterler kullanılmaktadır. Bazıları tek bir kriter esas alırken, bazıları da değişik kriterleri farklı ağırlıklarla hesaba katmaktadır. Bir üniversitenin, ana görevi eğitim ve araştırma yapmaktır. Değerlendirme de bu yönde olmak zorundadır.
Üniversiteler, öğrenciye mesleği için gerekli temel bilgiler yanında toplumu, evresel kültürleri ve insanları anlamada bazı temel ilkeler verir. Bilgi ve görgüsünün artması için, altyapılar oluşturur. Bu eğitimde, bilgiler edinme yanında, bilgiye ulaşma vasıtaları öğretilir ve bazı becerilerin kazanılması sağlanır. Hülasa eğitimle üniversiteler, iyi meslek adamı ve iyi bir insan yetiştirmeyi hedeflerler.
Üniversitelerin, önemli görevlerinden biri de, bölümler, alanlarında bilimsel ve uygulamalı araştırmalar yaparlar. Bu araştırmalardan, elde edilen sonuçlar, raporlar halinde hazırlanır, ulusal ve uluslararası kongrelere sunulur, hakemli dergilerde yayınlanır. Üniversitelerde öğretim elemanları öğrencilerle birlikte bilgi üretirler. Bir bakıma üniversite bilgi ve teknoloji üreten bir merkezdir.
Eskişehir' deki Anadolu üniversitesi ve ESOGÜ, dünyadaki iyi üniversiteleri arasında yer almıyor ama geldikleri nokta asla küçümsememelidir. Özellikle de kıt imkânlarına rağmen, ESOGÜ, CITATİON INDEX kapsamındaki dergilerde article yayın sayısı ile Anadolu üniversitesin önündedir. Oysa Anadolu Üniversitesi, sahip olduğu maddi imkânları ile bu alanda, daha başarılı bir performans sergileyebilir,
Son yıllarda, ESOGÜ' deki hedefler, üniversiteyi, ulusal ve uluslar arası alanda söz sahibi yapacaktır. Özellikle de, ülkemiz ve ESOGÜ açısından, önemli bir gelişme olan, " MERKEZ LABORATUVAR" çalışmaları önemli bir gelişmedir. Merkezi laboratuarda, tüm öğretim elemanları, proje üretebilecek, ortak analiz de yapabilecektir. Bu laboratuarda üretilen bilgi ve teknoloji ülke ve Eskişehir' in kalkınmasına, ciddi katkıda bulunacaktır
ESOGÜ' de, Avrupa Birliği, BEBKA, Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK projeleri konusunda 4 çalışma var. ESOGÜ, . Teknoloji Transfer Ofisi, Avrupa'da dünyada, bu alanda çalışan pek çok teknoloji transfer ofisleriyle, çok yoğun bir şekilde çalışmalar yürütmesi ise umut vericidir.
ESOGÜ, Tıp Fakültesi, mühendislik fakülteleri, fen bilimlerinin birlikte çalışacağı biyomedikal yani tıbbi cihazların, tasarımı ve üretimi konusunda bir birim oluşturma hedefi meyvelerini almaya başladı. Bilimsel araştırma projeleri kapsamında, 4 yıl önce 40 civarında proje üretirken, bugün 200'ü aşmış durumdadır. . Bilimsel alanda, çok geniş açılımlar yapılıyor. Ayrıca ESOGÜ bünyesinde, deprem araştırma laboratuarı da tamamlanmıştır.
ESOGÜ' de, Avrupa'da dördüncü olan Beyin Kriz Merkezi de mevcuttur. Bu merkezde çok ciddi bilimsel çalışmalar yapılırken, hastalara da acil müdahale ediyor. Beyin Kriz Merkezinde, Almanya'dan, Fransa'dan, Uzak Doğu'dan ve Hindistan'dan öğrenciler yetiştiriliyor,
ESOGÜ' de, hedefin, öğrenci artış değil de, nitelikli öğrenci, nitelikli öğretim üyesi ve nitelikli alt yapı, en önemlisi de bilgi ve teknoloji üretme ve ülke sorunlarını, çözme performansı olması, ESOGÜ'yü, ulusal ve uluslararası alanda söz sahibi yapacaktır.