Unutuluyor…

Bu ara bir bezginlik hali söz konusu.

İsteksizlik had safhada…

Bu sorun sadece bende değil üstelik, herkeste söz konusu…

Sesim çıkmıyor, inzivaya çekiliyorum, yine yaranamıyorum arkadaş.

“Senin sesin çıkmıyor, hayırdır” diye mesaj alıyorum.

Kardeşim, diğer zaman da önüne gelene sallıyorsun, çok öne çıkma demiyor musunuz?

Yaranılmaz, yaranılmaz.

İnsanları mutlu etmek zor!

Geçen bir mesaj aldım, senin yazılarında en çok dikkatimi şu çekiyor:

“Yaşamdan giriyorsun, anlatıyorsun, anlatıyorsun, en son siyasete bağlıyorsun” dediler.

Çok güldüm.

Ben de en çok kendi yazılarımda şuna bayılıyorum, kibar kibar yazıyorum, karşıdaki kişinin koltukları kabarıyor, en son da sallıyorum ya.

Mest oluyorum.

Kesin suratı morarıyordur!

Hele bir de zenginse salladığım kişi, vay be, muhteşem bir duygu!

Egoları kırk yılda bir sarsılıyor ya, ne bozuluyorlardır ama…

Bugün de havadan sudan konuşup, yaşama bağlayıp kapayacağım.

Uzatmadan…

Tadımız yok dedim ya nitekim.

Günler geçiyor öyle.

Anlamadan, farkında olmadan.

Kuşlar yine uçtu, ağaçlar yine yaprak döktü, arabalar gürültülü geçti.

Evi toparladım biraz ben de, eksik işler vardı, tamamladım.

Televizyonda aynı dizi.

Sarmadı, kapattım.

Bir kahve yaptım, seyre daldım camdan.

İnsanlar gelip, geçti.

Bazısı farkında olmadan, bazısı yanından geçenin farkındalığıyla.

Bir çocuk ağladı yine çok uzakta, duyulmadı.

Bir kadın haykırdı, gizli kaldı.

Bir insan yine geçim derdinde uykuya daldı.

Diyeceğim o ki ne kadar yük de edinsek, bezsek de bıksak da geçiyor yaşam…

Hiçbir şey sabit değil…

Unutuluyor.

Anlam yüklenilen her an…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi