Eskişehir'de Tramvay projesi hayata geçtiğinde Büyükerşen'in en çok eleştirildiği konuydu.
-"Tramvayları niye Tülomsaş'a yaptırmadın?"diye verip veriştirdiler sürekli.
-"Hiç olmazsa onarımını bari yaptır. O'nu bile yaptırmıyorsun" dediler sonrasında.
Belediyenin kendi şehrindeki Tülomsaş gibi bir kurumu görmezden geldiğini söylediler sürekli.
Tülomsaş'ın kapasitesi ve kabiliyetlerinden sürekli dem vurup durdular.
Hala da vurmaya devam ediyorlar..
Tülmsaş'ın, Dünyanın en önemli firmalarına iş yaptığını hatırlatıp, Türkiye'nin bütün lokomotifleri ve hafif Raylı sistem araçlarını rahatlıkla üretebileceğini söylüyorlar.
Tülomsaş'da yapılacak olan bu üretimler sayesinde Eskişehir'in Demiryolları merkezi olabileceğini tekrarlıyorlar sürekli.
-"Tülomsaş söyle yapar, Tülomsaş böyle yapar" diyorlar her ağızlarını açtıklarında.
Önceki gün AKP milletvekili Salih Koca, meclis bütçe Plan komisyonunda Ulaştırma Bakanlığı bütçesi görüşülürken yine söylemiş.
-"Hızlı Tren Eskişehir'de, Tülomsaş'ta üretilebilir aslında" demiş.
İyi de kardeşim!
Üretebiliyorsa üretsin.
İktidarda olan sizsiniz...
Canınız ne istiyorsa Tülomsaş'ta üretilmesine karar verecek olan da sizin hükümetiniz.
Eğer gerçekten Hızlı Tren ve hafif raylı sistem araçlarını Tülomsaş'ın üretmesini can-ı gönülden istiyorsanız, Bakanınız ya da Başbakanınız her kimse, bir talimat verecek ve söz konusu üretim Tülomsaş'ta yapılacak.
Bu, bu kadar basit...
Hadi Eskişehir belediye Başkanı başka partiliydi ve o yüzden Tramvay konusunda Tülomsaş'ı istemedi.
Hızlı Trenin Tülomsaş'ta üretilecek olmasının önünde böyle bir engel de yok.
Hal böyleyken...
Özelikle iktidar partisinin milletvekilleri bu güne kadar, sanki karar verecek olan kendi hükümetleri değilmiş gibi hala Tülomsaş için tavsiyede bulunmaya devam ediyor.
Halbuki...
Tavsiyede bulunmak yerine, kendi hükümetlerine baskı unsuru olabilselerdi, Tülomsaş bu gün o söylenilen üretimlerin hepsini yapıyor olacaktı.
Neymiş?
-"Tülomsaş hızlı Tren üretmeliymiş"
Neymiş?
-"Tülomsaş Hafif raylı Sistem araçları üretmeliymiş"
Yaptırın kardeşim! Elinizi tutan mı var?
Tülomsaş burada, bakanlığınız orda.
Ama siz hala "tavsiye" aşamasını geçip de "Bakanlığa baskı" aşamasına bir türlü gelemediniz ki?
*******************************************
Durum bu kadar basit ancak böyle anlatılabilir...
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Onat, "Her gün burnumuzun dibinde onlarca insan ölüyor. Eğer Türkiye diğer İslam ülkelerinden farklıysa, biz bunu beğenmediğimiz, şu anda hoşumuza gitmeyen Cumhuriyete ve demokrasiye borçluyuz. Kör topal da olsa da laikliğe borçluyuz" demiş Türkocağı'nın konferansında.
Ardından da...
"Bugün Türkiye'yi tarikat cennetine dönüştürdük. Kimse Kusura bakmasın şu anda devlet Türkiye'de resmen akıl düşmanlığı, bilim düşmanlığı yapıyor. Bu çok açık, yani kimse Kusura bakmasın. Hiç uzaklara gitmeyin açın TRT'deki dini programlarına bakın. Başka bir hiçbir şey söylemiyorum size. Açın bakın. Adamın birisi çıkıyor diyor ki 'Efendim kitap okuyup da ne yapacaksınız? Gidin sohbet dinleyin. Kitap sizin kafanızı karıştırır' diyor. Yani Kusura bakmayın da olmayan kafa karışmaz. " diye sürdürmüş konuşmasını.
Ne diyelim?
Mevcut durum ancak bu kadar basit şekilde ve doğru anlatılabilir.
