1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Üslup farkı...

-"Yeraltına alınan demiryolunun üzerine yapılan düzenleme projesinin protokolünü DDY Genel müdürü ile Büyükşehir belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen karşılıklı imzalamış."
-"Düzenleme projesinde neyin olup neyin olmayacağını her ikisi de biliyormuş"
-"Zaten, başlatılan çalışmalar süresince DDY ile Büyükşehir belediyesi arasında, söz konusu projeyle ilgili sürekli olarak yazışmalar yapılmış."
-"Hal böyleyken "Burası Bulvar olsun" önerisini biraz tuhaf bulduk"
-"Büyükşehir Belediye başkanımız bu projenin protokolüne imza attığını unutmuş olabilir. Ya da, sonradan burasının bulvar olması düşüncesi aklına daha çok yatmış olabilir. Saygı duymak ve değerlendirmeye almak lazım."
-"Bu düzenleme projesinin protokolü karşılıklı imzalanırken ben ne DDY Genel müdürümüzün ne de Büyükşehir belediye Başkanımızın içinde kötü niyet taşındığını asla düşünmüyorum"
-"İkisinin de iyi niyetle bu protokole imza koyduklarını tahmin ediyorum"
-"Kesinlikle bir polemik başlatma niyetim falan yok. Sadece bunları bilin diye anlatıyorum"
-"Zaten bundan sonrası için bize düşen suçlu ve kabahatli aramak olmamalı. Herkes iyi niyetle bu şehre bir şeyler yapmak istiyor. Bize düşen, el ele vererek yarım kalan işlerin tamamlanması yolunda kimin üzerine ne düşüyorsa yapmalı"
-"Bazen başlayan yatırımlar çeşitli nedenlerle sekteye uğruyor. Elde olmayan nedenler, bir şekilde engel çıkartabiliyor. Bu hükümet imkânlarıyla gelen yatırımlarda da olabiliyor, Belediyelerin başlattığı işlerde de görülebiliyor. Önemli olan her iki tarafın da başlattığı ama bitiremediği projelerde, Eskişehir adına iyi niyet barındırmış olması.
Bu sözler, AK Parti milletvekili Harun Karacan'ın, Demiryolun yer altına alınmasının ardından üzerinde yapımına başlanılan düzenleme çalışmaları ile ilgili sözleri.
Daha önce de söyledik.
İktidar partisi aktörlerinin Eskişehir'de bir süredir takındığı bir tutum var.
Kavga yerine düzeyi, tartışma yerine uygun bir dil kullanımı ve suçlama yerine nezaketi ön planda tutan bir yol izleniyor.
Bu söylediğimizi gerek Bakan Nabi Avcı, gerekse Milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay'ın, hatta il başkanı Dündar Ünlü'nün şu birkaç ay içindeki söylem tarzlarına dikkat etmesinden anlamak mümkün.
Tıpkı Harun Karacan'ın dün yaptığı basın toplantısında direkt suçlama yerine, daha nezaketli bir dil kullanmayı tercih etmesi gibi.
Sonuç olarak...
Yukarıda da söylediğimiz gibi AK parti'nin Eskişehir'deki aktörleri üsluplarını tamamen değiştirmiş görünüyor.
Bu durum da artık açıkça hissediliyor.
Düşünün bir kere:
Eğer bu mesele eski üslupların ön planda tutulduğu bir süreçte tartışılsaydı, AK parti'nin o eski aktörleri Büyükerşen'e demediğini bırakmaz, belki de haklı olmanın verdiği cesaretle söylemlerini hakarete varan boyutlara taşırdı.
Karacan'ın tercih ettiği gibi "Önemli olan iyi niyet. Ne olursa olsun ben bunda da kötü bir niyet görmüyorum" diyerek, işin peşini bırakmazlardı.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Bu üslup, önceki kavgacı ve tartışmacı üsluba göre, AK partinin aktörlerine daha da yakıştığını söylemek yanlış olmasa gerek...


*******************************

Bu sözlere "Eyvallah" deriz ama...

-Önümüzdeki dönem bizim için her ne kadar seçimlerin olmadığı bir dönem olsa da CHP adına toparlandığı bir dönem olacaktır.
-Bu dönemi çok ciddi anlamda önemsiyorum. Niye oy vermediniz değil, neden oy alamadığımızı bulacağız ve partimizi birinci yapacağız.
-Örgütümüzün kadın ve gençlik kollarını çok önemsiyorum. Bir siyasi partinin başarıya ulaşması ancak kadın ve gençlik kollarının sağlam, sağlıklı ve ciddi örgütsel yapıya kavuşmasıyla mümkün olur
-Nasip olur da seçilirsek bir yıl sonra olağan üstü kongreyi toplayacağım. Kendimiz sorguya çektireceğim. Her insanın her delegelerin sorularına muhatap olacağım. Bir yıllık dönemde yapılan yapılmayanların sorgulanmasından sonra önümüzdeki bir yılın programını yapacağız.
- Sorunumuz adaylık olmamalı. Sorunumuz partiyi büyütme olmalı.
-Partimiz büyümez üç belediyeyi ve üç milletvekilimizi kaybedersek bunun utancı bize yeter. Kendi adıma bu utancı yaşamak istemiyorum.
Sözler, atama ile geldiği CHP il başkanlığı görevini, seçilmiş olarak devam ettirmek isteyen Sinan Özkar'a ait.
Tespitler doğru, vaatler iddialı, öz eleştiriler gerçekten tam isabet.
Eğer olur da Sinan Özkar il başkanı olursa...
Yaptığı tespitler doğrultusunda alınması gereken önlemlerin alınması adına çaba harcadığına şahit olursak...
Öz eleştirileri çerçevesinde, gerçekten söylediği üzere bir yıl sonra olağanüstü kongreyi toplayacak ve kendisini sorgulatacaksa...
"Eyvallah"deriz ve "Söylediği gibi il başkanlığı yaptı" deriz...
Fakat...
İl Başkanı olması halinde bu gün söylediklerini unutursa, ya da, birilerinin "Otur oturduğun yere" demesi halinde bugün söylediklerini yapamaz hale gelirse...
İşte o zaman bugün söylediklerini hatırlatmak da bizim görevimiz olacaktır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi