
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
Yıllardır, ülke genelinde, okul çağı çocuklarda, uyuşturucu kullanımının, her yıl arttığı, İlgili kurum/kuruluşlar ve kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Ayrıca uyuşturucu kullanım yaşı, 10-12'lere kadar düştüğü halde, uyuşturucu kullanımının engellenmesi konusunda, ilgililer tarafından yeterli ve sonuç alıcı, önlemler alınamadı. Oysa " UYUŞTURUCU", toplum, insanımız özellikle de çocuklarımız, açısından, tam bir felakettir.
Elbette uyuşturucu ile mücadele, aile, okul, kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar bazında yapılacaktır. Ancak bu alanda, başarılı olunmak isteniyorsa, toplumun tüm kesimleri, sorumluk almak zorundadır.
Ülkemizde, uyuşturucu ile güvenlik güçleri, hayatları pahasına, mücadele ediyorlar. Ancak uyuşturucu ile mücadele, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar da önemli ve hayatidir. Ayrıca, uyuşturucu ile mücadelede eden kişi/kişiler ve kurum/kuruluşların, hata yapmak ve ihmal etmek gibi, bir lüksü de yoktur..
Hiç şüphesiz, her alanda olduğu gibi, uyuşturucu ile mücadelede sosyal, kültürel, kurumsal, ailesel ve dini değerler, en etkin unsurladır. Ancak bu değerlerin, mutlaka eğitimi yapılmalı, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde de gündemde tutulmalıdır.
Alkol/madde kullanımı ile ilgili olarak, elde edilen veriler, kulamım yaşının her geçen gün daha küçük yaşlara indiğini gösteriyor. Bu alanda Emniyet, Milli Eğitim, Üniversite, AMATEM ve aileler, ciddi bir çalışma içindeler. Ancak yeterli de değildir. Toplumdaki tüm kesimler, soruna, sahip çıkarak ve etkin bir şekilde de mücadele etmek zorundadır.
Uyuşturucu ve alkolle mücadelede, öncelikli olarak görev, anne-baba, öğretmen ve arkadaş gruplarına düşmektedir. Çünkü çocuklar, çevresindeki insanları, taklit ederler, onların tavır ve davranışlarına en azından özenirler. Ancak çocuklara sorumluluk duygusunun verilmesi, onları madde bağımlılığından uzak tutacak, en önemli unsurdur.
Diğer yandan, alkol ve uyuşturucu kullanımında, işsizlik, iletişim eksikliği, geçimsizlik, uyumsuzluk, çocuk ve gençlere yeteri kadar değer vermeme, aile ve okul ortamı, gözetim ve ikaz eksikliği, geçimsizliği, boşanmalar, Çocuk ve gençlerin çevresindeki insanların, alkol ve uyuşturucu kullanması, en önemli etkenlerdir.
Alkol ve uyuşturucu ile mücadelede, pek çok yöntem var. Ancak bu mücadelede "HOŞGÖRÜ" ve DİYALOG" olmazsa olmaz konumdadır. Alkol ve uyuşturucu kullansın veya kullanmasın çocuk ve gençler, hatta büyüklerle olan ilişkilerde, bu iki kavramı öncelikli tutmak, en önemlisi de ilişkilerde, makul ve tutarlı olmak lazımdır.
Hiç şüphesiz ki, çocuk ve gençlerimizi, anlamaya çalışmak, onu koşulsuz sevmek, kabul etmek, ona, her yönü ile saygı göstermek, Onlara hoşgörülü davranmak ve diyalogu eksik etmeme, ergenlik dönemi ile ilgili gelişmeleri bilmek, sorunları ile yakında ilgilenmek, arkadaşlarını tanımak, alkol ve uyuşturucu ile ilgili problemlerin çözümünde etken olacaktır.
Alkol ve uyuşturucu ile mücadelede, en etken unsur ise "EĞİTİM" dir. Bu alanda, aile, okul, toplum ve medyaya, ÖZGÜR, BAĞIMSIZ, SORUMLU, SINIRLARINI BİLEN, GÜVENLİ ÇOCUK YETİŞTİRMEDE, ciddi görevler düşmektedir.
Ancak alkol ve uyuşturucu alanındaki problemleri çözmek için, eğitimi baskı aracı olarak düşünüp, çocuk ve gençleri yalnızca "itaat eden" varlıklar olarak görmekte yanlıştır. Kaldı ki bu tür eğitim anlayışı, disiplini değil, disiplinsizliği beraberinde getirdiği gibi, sorunları da çözmez. O nedenle de çocuklara, sorumluluk duygusunu verebilmek, onları madde bağımlılığından, uzak tutabilecek en önemli unsurdur.
Milli Eğitim Bakanlığı, uyuşturucu satışının ve kullanımının azaltılması için, okul yöneticilerini, rehberlik servislerini, öğretmenleri, velileri ve öğrencileri uyuşturucu kullanımının engellenmesi hususunda, çeşitli yöntemlerle bilgilendirmelidir.
Ayrıca okul çevrelerindeki, güvenlik tedbirlerinin arttırılması için, ilçeler bazında, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ve İlçe Emniyet Müdürlükleri aracılığı ile uzun vadeli planlar yapılmalıdır. Okul çevreleri ve okullara bağlantılı sokaklar, 24 saat kameralar aracılığı ile gözetim altında tutulmalıdır.
Diğer yandan öğrencilerin, okula giriş ve çıkışlarında, her okulun çevresinde, emniyet güçleri tarafından önleyici tedbirler alınmalıdır Birçok aile, çocuğunun uyuşturucu kullandığının farkına varamamaktadır. Veliler, bu konuda belli aralıklarla eğitime alınmalıdır.
Madde bağımlılığı tehlikesi ile ilgili olarak, anne babaların bilmesi gereken önemli özelliklerden biri; çocukları ve gençleri bağımsız olarak yetiştirebilmenin, onları madde bağımlılığından uzak tutabilecek, en önemli etkenlerden biri olduğudur.
Çocuklarımızı, tehdit eden, bu köklü sorunun çözümünde, toplumdaki tüm kesimler, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, okul-aile birlikleri ile işbirliğini sağlamalı, sivil toplum kuruluşlarının da desteği, alınmalıdır. Özellikle okul yöneticilerinin, konu ile ilgili yetki ve sorumlulukları arttırılmalıdır. Çünkü söz konusu olan, çocuklarımızın hayatıdır.