1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Uzlaşacaksın kardeşim...

Eskişehir halkı 30 Mart seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanını CHP'den, Büyükşehir Meclisinin çoğunluğunu da AK Parti'den belirledi.

Bu belki de bir mesajdı.

-"Eskişehir'i birbirinizi denetleyerek, birbirinizle uzlaşarak yönetin" mesajıydı.

Bu mesajın o günden bu yana doğru algılandığını söylemek mümkün değil.

Zira bu güne kadar mecliste bulunan ne AK Parti çoğunluğu belediyeyi bir CHP'li başkanın yönettiğini içine sindirebilmiş ne de CHP'li başkan mecliste AK Parti çoğunluğunun olduğunu.

Bir tarafta "Benim dediğim olsun" düşüncesi, diğer tarafta "Bizim dediğimiz olacak" anlayışı.

Vaziyet ve tavırlar böyle olduğu müddetçe, Büyükşehir Belediye meclisinden Eskişehir'in geleceği ile ilgili kararların sağlıklı çıkmasını beklemek mümkün değil.

O nedenle...
Büyükşehir Belediye meclisinin aritmetiği, uzlaşma ile karar çıkartabilme gerçeği üzerine oluşmuş.

Mecliste çoğunluğu bulunan AK Parti grubu, Belediye'yi CHP'li bir Belediye Başkanının yönettiğini kabul edecek ve saygı duyacak.

O'nun yetkisini budamaya, "Nasılsa çoğunluk bizde. Her istediğimizi yaparız" anlayışını terk edecek.

Bunun yanı sıra...
CHP'li Belediye Başkanı da, mecliste AK Partili çoğunluğun olduğunu, onların da seçilerek o koltuklarda oturma hakkı elde ettiğini ve halka karşı sorumlulukları bulunduğunu kabullenip, "Ben yönetiyorum, herşey benim istediğim gibi olacak" anlayışı içinde olmayacak.
Kısacası...
Bu güne kadar olduğu gibi bir taraf "Engelleniyoruz" diğer taraf "Önlüyoruz" demekten vaz geçip, meclis aritmetiği koşullarının ortaya koymuş olduğu uzlaşmayı ne yapıp edip sağlayacak.

Bu oldu oldu, olmadı...
Biz bir dahaki seçime kadar her iki taraftan da bu karşılıklı şarkıları dinlemeye devam ederiz.
.......

Nerde bizde öyle tepki?
İngiltere'nin Londra kentinde, ulaşımda kullanılan otobüs ve metro bilet fiyatlarına 10 Peni zam yapılmış.

Hiç hoşuna gitmemiş halkın bu zam.
Ne de olsa demokrasiyi içine sindirmiş bir ülke.

Öyle sokağa çıkıp, sağı solu kırıp dökmek yerine, daha demokratik bir yöntem kullanmışlar zammı protesto için.
Gerek sivil toplum örgütleri, gerekse sosyal medya aracılığıyla bir anda örgütlenmişler.
Çoğu insan, otobüs ve metro kullanmamaya karar vermiş bir anda.
Sabah işe gidenler, eğer gidecekleri işyeri yürünecek mesafedeyse, evden bir saat erken çıkıp yürüyerek gitmiş işlerine.
Dönüşte de, bir saat geç varmışlar evlerine.
İşyeri uzak olanlar da, aynı yöne giden komşularla anlaşıp, 3-4 kişi tek bir araç kullanmaya başlamış.
bu arada, bisikletle işe gidip gelenlerin sayısında da bir hayli artış olmuş.
Yönetim bakmış olacak gibi değil.

Zira...
Otobüs ve metro yolcu sayısı yarı yarıya azalmış bu protesto yüzünden.
Her ikisi de zarar etmeye başlamış ulaşım araçlarının.
Çareyi, yapılan 10 Peni'lik zammı geri almakta bulmuş yönetim.

Fakat...
Buna rağmen halk otobüs ve metroya binmemeyi sürdürmüş.
Yeni sürece hem alışmışlar, hem de yapılan zamma çok sinirlenmişler bir kere.
Hoşlarına da gitmeye başlamış bu durum.

Yönetim yine bakmış olmuyor, bu kez otobüs ve metro bilet fiyatlarını 10 peni daha düşürme kararı almış.

Sizin anlayacağınız...
Ulaşım fiyatlarına yapılan zam, bir anda ulaşım fiyatlarına yapılan indirime dönüvermiş.

Tabi ki halkın protestosu sayesinde.
HHH
Halkın büyük bir bölümünün yoksul olduğu Brezilya'da ulaşım ücretlerine 10 sent zam yapılmış.
Halk resmen sokağa dökülmüş.
Bir anda sokaklara 100 Bin kişi çıkmış.
Polisle çatışan protestocular, sağı solu kırıp dökmeye başlamışlar.
bu arada, hem protesto eden vatandaşlardan, hem de güvenlik güçlerinden ciddi yaralananlar olmuş.
Yönetim bakmış olmuyor, çareyi yapılan 10 sent'lik ulaşım zammını geri almakta bulmuş.
Zam geri alınır alınmaz gösteriler son bulmuş ve eski huzur yeniden şehre gelmiş.
HHH
Biri demokrasinin beşiği olan ve zengin bir ülke, diğeri ise demokrasinin tam anlamıyla yerleşmediği fakir bir ülke.
Zam karşısında birinin vermiş olduğu demokratik bir tepki, diğerinde ise verilen çok da demokratik olmayan bir tepki var.

Fakat.
Sonuç itibarı ile her iki tepkinin de zammı geri aldırma adına sağladığı bir başarı var.

Şimdi gelelim bize.
Özellikle seçimlerden sonra zamlar yağmur gibi yağmaya başladı.
Doğalgaz'dan tutun da elektrik ve temel ihtiyaç maddelerine kadar zam görmeyen mal ve hizmet kalmadı.
Bunu bir de içme suyu gibi yerel zamlar izledi.
Bu zamlar karşısında elbette Brezilya'da olduğu gibi insanların sokağa çıkıp,etrafı kırıp dökmesini beklemiyorduk ama...

İngiltere'de ortaya konulan tepkinin bir benzeri olacak demokratik tepki de verilemez miydi?

Verilemedi.
Her zaman olduğu gibi yapıldı.
Yani kabulleniverildi...
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedi görür, durur ve arabaya alır. Kedi ön koltuğa geçer ve dile gelir:
"Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim." der.
Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder. Kedi tekrar dile gelir:
"Eğer benim başımı okşarsan çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım." der. Adam tekrar güler ve iki elini de direksiyondan ayırmayarak sürmeye devam eder. Kedi sıkılmaya başlar ve der ki:
"Eğer benim başımı okşar ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin herşeyi yaparım."
Adam yine güler,sonunda kedi dayanamaz:
"Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin herşeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?"

Sonunda adam cevap verir:
"Bak ben bir mühendisim. Konuşan bir kedi, bir prensesten çok daha ilginç geliyor."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi